İzmir Sağlık Platformu'ndan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne İlişkin: "Performansa Dayalı Kesintiyi Kabul Etmiyoruz"
İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Başkanı Muhteber Çolak, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne ilişkin, "Bu yönetmelikle hedeflenen, biz sağlık emekçilerinin daha az ücretle, daha ağır şartlarda çalıştırılmasıdır" dedi.
(İZMİR) - İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Başkanı Muhteber Çolak, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne ilişkin, "Bu yönetmelikle hedeflenen, biz sağlık emekçilerinin daha az ücretle, daha ağır şartlarda çalıştırılmasıdır" dedi.
Platform adına açıklamayı okuyan Aile Hekimleri Derneği Başkanı Başkanı Muhteber Çolak Sağlık Bakanlığı'na çağrıda bulunarak, "Performansa dayalı olmayan, emekliliğe yansıyan, emeğimizin tam karşılığı olan, tüm insani ihtiyaçlarımızı rahatça karşılayabileceğimiz, tek kalem ücret istiyoruz" dedi.
İzmir Sağlık Platformu tarafından, "sağlık alanında yaşanan sorunlar ve Aile Hekimliği Ödeme Yönetmeliği'nin yaşattığı mağduriyetlere" ilişkin İzmir Tabip Odası'nda "Performansa Dayalı Ücret Kesintisini Kabul Etmiyoruz" başlıklı basın açıklaması düzenlendi.
İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Başkanı Muhteber Çolak, platform adına yaptığı açıklamada, sistemin sağlık çalışanlarını ve vatandaşları tükettiğini belirtti. Çolak, şunları kaydetti:
"Aile Sağlığı Merkezleri'nde işler iyiye gitmiyor. Hem biz sağlık çalışanları için hem de hizmet verdiğimiz halkımız için durum vahim. Sağlık Bakanlığı sorunlarımıza kulak vereceğine bizlere cezalar vererek ve performans adı altında kesintiler yaparak artık sağlık sistemini yönetemez hale geldi. Sağlık Bakanlığı, Aile Hekimliği Ödeme Yönetmeliği'ni itirazlarımıza rağmen hayata geçirdi. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına performansa dayalı ödeme ve ücret kesintisi yapan, 'eziyet yönetmeliği' olarak adlandırdığımız yönetmelik karşısında bir yıla aşkındır sürdürdüğümüz mücadeleye kayıtsız kalan yeni sorunlar getiren Sağlık Bakanlığı'na sesleniyoruz: Dayatmalarınızı kabul etmiyoruz.
"Son bir senede ücretimizden kestiğiniz parayla ne yaptınız?"
Aşı, bebek izlem, gebe izlem, aile sağlığı birimine başvuru yapan nüfus sayısı, kronik hastalık takibi, muayene başvuru sayısı, antibiyotik yazma oranı, ağrı kesici yazma oranı, mide ilacı yazma oranı ve memnuniyet anketi üzerinden yapılan değerlendirmeler ve her ay yeni eklenen çeşitli kalemlerden oluşan kriterler bizlerin iş yükünü artırarak tükenmemize neden olmaktadır. Yaptığımız işler sadece sayısal bir istatistikten ibaret olarak yansıtılarak ve aldığımız tüm ücretin yüzde 60'ını kaplayan bu performans ödemesi, ücret vermek değil, ücret kesmek üzerine kurguladığınızı görüyoruz bunu kabul etmiyoruz. Ebe, hemşire arkadaşlarımızdan tavan ödemesine takıldı bahanesiyle, aile hekimlerinden bordro verilerini gizleyerek aile hekimliği birimine hastane başvurusu çok oldu diyerek yüz milyonlarca lira kesinti yaptınız. Sağlık Bakanı'na buradan sesleniyoruz ve soruyoruz; son bir senede bizim ücretimizden kestiğiniz parayla ne yaptınız?
"Hastalıkların tanısını koyuyoruz, tedavisini yapamıyoruz"
Bir sabah uyanıyorsunuz ve tüm aile hekimliği çalışanlarına bağışıklama eğitimi vermeye karar veriyorsunuz. Eğitimini verdiğiniz bağışıklama çalışmaları için Aşı Takip Sistemi donanımını vermiyorsunuz. Aşı dolabını da ısı takip sistemlerini de sağlamıyorsunuz. Bazı aşıları bile vermiyorsunuz. Aralık ayında HPV aşısı uygulanacaktı, vaz mı geçtiniz? Hastalıkların tanısını koyuyoruz, tedavisini yapamıyoruz. Kanserin taramasını yapıyoruz, hastaları kanser şüphesi ile aylarca bekletiyoruz, erken tedavi edemiyoruz. Her gün hastalarımız da biz de tükeniyoruz. Yarattığınız yönetmelik ile ekrana veri girmekten başka bir şey yapamıyoruz. Ay sonunda ne ücret alabileceğimizi bilmiyor, aldığımız ücretle geçinemiyoruz. Bu yönetmelikle hedeflenen, biz sağlık emekçilerinin daha az ücretle, daha ağır şartlarda çalıştırılmasıdır. Verdiğiniz sözlerin birini bile gerçekleştirmediniz. Bizi de bu düzenin bir parçası haline getirmek için baskı ve cezalarınızla tüm gücünüzle saldırdınız. Ancak biz doğru bildiğimiz işimizi düzgün bir şekilde yapabilmek, halkımızın sağlığını koruyabilmek için mücadelemize devam edeceğiz.
"Tek kalem ücret istiyoruz"
Halkımıza eşit, ücretsiz, yeterli süre ile koruyucu, nitelikli, sürekli, kapsayıcı birinci basamak temel sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Performansa dayalı olmayan, emekliliğe yansıyan, emeğimizin tam karşılığı olan, tüm insani ihtiyaçlarımızı rahatça karşılayabileceğimiz, tek kalem ücret istiyoruz. Yüzde 35'e varan vergi kesintilerinin en çok yüzde 15'e indirilmesini, vergide-gelirde adalet sağlanmasını istiyoruz. Kamu tarafından yapılan, donanımı ve tüm ihtiyaçları karşılanan, sağlık hizmeti vermeye uygun, depreme dayanıklı, güvenli ASM'ler istiyoruz. Mesleğimize müdahale etmeyen, sağlık çalışanlarını memnuniyet nesnesine dönüştürmeyen, baskılara ve cezalara son veren, halka koruyucu ve iyi sağlık hizmeti verilebilmesine olanak sağlayan sağlık yönetimi istiyoruz."
"Verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar"
Çolak, ASM'lerin fiziki koşullarıyla ilgili ciddi sorunlar bulunduğunu belirterek, "ASM'lerin düzenlenmesi, güçlendirilmesi gerekiyor. O süre için oradaki hekim arkadaşları çözümsüz bırakıyor. Bir yer göstermiyor. Bir apartman altını ASM'ye dönüştürme zorunluluğunu dayatıyor. Verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar. Sağlık hizmetinin daha sağlıklı bir şekilde yapılması için kamu binalarında hizmet vermek istiyoruz" dedi.
Yüksel: "Hekimlerin yaşadığı zorlukları duymayan bir zihniyetle karşı karşıyayız"
Çolak'ın ardından konuşan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, Sağlık Bakanlığı'nın hekimlerin sorunlarına karşı duyarsız olduğunu ifade ederek, "Bir yılı geçen bir süredir 'eziyet yönetmeliği' olarak adlandırdığımız bir yönetmelikle mücadele ediyoruz. Aklı zorlayan uygulamalar karşısında hekimlerin tükenmişliğiyle karşı karşıyayız. Hekimlerin yaşadığı zorlukları duymayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Hekimler, kestirilip atılacak bir meslek grubu değildir. Hekimlerin görüşlerini yok sayarak sağlık sisteminde yeni uygulamalara geçmek, aklı zorlayan bir sistemdir" dedi.
"Biz artık hastalarımızla ilgilenmek istiyoruz"
ASM'de görevli bir sağlık çalışanı da, "ASM'lerde çalışan ibaresi zaten bizim mesleki onurumuzu yeterince zedeliyor. Performansa dayalı sistemin bizi bezdirmesi işin cabası oldu. Biz artık hastalarımızla ilgilenmek istiyoruz. Biz artık bu saçma sapan sistemin bir parçası olmak istemiyoruz" diye konuştu.


















