Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "AK Parti Gençlik Buluşmaları Kampüs Programı"nda konuştu Açıklaması
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güneydoğu, Doğu Anadolu, buralarda terör acayip şekilde kan götürdü ve birçok insanımızı buralarda kaybettik. Dedik ki bu işi aşmamız lazım.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güneydoğu, Doğu Anadolu, buralarda terör acayip şekilde kan götürdü ve birçok insanımızı buralarda kaybettik. Dedik ki bu işi aşmamız lazım. Oturduk askerimizle, polisimizle, hepsiyle bu işin değerlendirmesini yaptık ve terörsüz bir Türkiye'yi nasıl inşa edeceğiz dedik. Yapar mıyız bunu? Bütün arkadaşlarımız, 'Yaparız.' dediler. Bütün istihbarat teşkilatımız, bunun yanında hükümetimiz, kabinemiz hiç hafife almadan adım atacağız dedik, süratle Terörsüz Türkiye'nin adımını atalım dedik ve attık." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti Gençlik Buluşmaları Kampüs Programı" kapsamında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nde gençlerle bir araya geldi.
Programda söz alan AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, geçmişte olduğu gibi bugün de gençlerle birlikte olduğu için teşekkür etti.
Erdoğan'ın 1998 yılında gençlerle bir araya gelerek onların sorularını yanıtladığı programı anımsatan İbiş, "1998'deki buluşma, Türkiye siyasi tarihine geçmiş bir buluşma ve ondan sonra bir diğer üniversite grubu gençlerle buluşmanız buradaki arkadaşlarımızla, sizlerle birlikte yenilenmiş oluyor. Biz arkadaşlarımıza özellikle o programın bir benzerini aynı yerde yapacağız deyince, tüm arkadaşlarımız çok heyecanlandı. Herkesin aklında o programa dair Türkiye siyasi tarihine geçmiş bir enstantane var." diye konuştu.
Programda, İbiş'in atıfta bulunduğu 1998'deki buluşmaya ilişkin kısa bir videonun gösterimi yapıldı. Gösterimde, bir öğrencinin İngilizce olarak, ülkelerin liderleriyle hangi dilde konuşacağı yönündeki soruya Erdoğan'ın "Türkçe ile konuşacağım" şeklinde cevap vermesi ve akabinde ülke liderleriyle bir araya geldiği görüntülere yer verildi.
Gençliğin bu öz güveni Erdoğan'ın "Türkçe ile konuşacağım" demesindeki öz güveninden aldığını belirten İbiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "1998'deki kararlılığınızla dünya siyasetine yön verdiniz ama biz çok merak ediyoruz, o günkü düşünceleriniz, bu kararlı ifadenizi söylerken ne hissettiğiniz ve sonrasında bunları gerçekleştirirken, tarihi çıkışları yaparken neler hissettiniz?" sorusunu yöneltti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Her şeyden önce kendimize inanacağız ve yolculuğumuzu kendimiz olarak yürüyeceğiz. Hiçbir zaman şaklabanlığa prim vermeyeceğiz. Biz olacağız ve biz olarak yolumuza devam edeceğiz. Çocukluğumdan, gençliğimden bu yana hep bu anlayışla büyüdüm. Kimseye prim vermeden, her şeyden önce kendi yağımızla, kendimiz gibi büyüyerek geleceğe yürüdük. Tabii kimlerden hangi terbiyeyi aldık bu çok çok önemli. Hep beni şiirlerimde, yazdığım değil, okuduğum şiirlerimde tanıyanlar, bilenler de 'Erdoğan hep Akif'i okur...' Doğru, hep Akif'i okurum, hep Necip Fazıl'ı okurum. Çünkü onlarla yetiştim, onlarla büyüdüm. Ben bunun aksini inkar edemem ki. İşte 'Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum/ Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim/ Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim/ Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım/ Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım/ Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.' Böyle yetiştim."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla yetişen bir genç olarak aksini söylemenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Bununla birlikte bütün genç arkadaşlarına, gençlik kollarında başkanlık yaptığı dönemler dahil, hep bu anlayışı aşılamanın gayreti içerisinde olduğunu, genç arkadaşlarının da bu anlayışla yetiştiğini kaydeden Erdoğan, 1998'deki söz konusu programda bu anlayışla "Türkçe konuşacağım" dediğinin altını çizdi.
Erdoğan, "Uluslararası toplantılarda bütün liderlerin hepsini görüyoruz. Hepsini tanıdık, bildik. Ben şimdi dikkat ederseniz, orada bayrağımızı yerden kaldırarak aldım ve cebime koydum. Gençler, bu milli ruhtur, bu milliliktir, bu yerliliktir. Yerlere her milletin bayrağını koymuşlar ama kimsenin umurunda değil ama benim umurumda. Benim bayrağım yerde duramaz, onu kaldırmak durumundayım. Bayrakların yanına geldiğimizde baktım benim bayrak yerde duruyor. Niye bayrak yerde duruyor? Koy oraya bir numara. Ama bayrak orada duramaz. Aldım ve hiç unutmuyorum, Angela Merkel ben bayrağı oradan alıp cebime koyunca gülmeye başladı. Şaşkın şaşkın bana baktı ve ben de hamdettim. Çünkü bu bayrak yerde duramaz. Unutmayın, sizler de hiçbir zaman bu bayrağımızı yerde süründürmeyeceksiniz." dedi.
"Terörsüz Türkiye" vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinliğe katılan öğrencilerin sorularını da yanıtladı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisi Sıla Alkan'ın, "Terörsüz Türkiye bizim gençlere bırakacağımız en büyük mirastır.' diyorsunuz. Bu sözünüzle tam olarak ne ifade etmek istiyorsunuz? Biz gençler açısından bu ne anlama gelmeli?" sorusunu cevaplandıran Erdoğan, yıllarca Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin hep terörle yoğrulduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bu terör öyle sirayet etti ki üniversitelerimizin içinde, başta sizin üniversiteniz de olmak üzere, buralarda gençlerimiz sağlıklı bir şekilde okuma imkanı bulamadılar. Tabii halka baktığımız zaman Güneydoğu, Doğu Anadolu, buralarda terör acayip şekilde kan götürdü ve birçok insanımızı buralarda kaybettik. Dedik ki bu işi aşmamız lazım. Oturduk askerimizle, polisimizle, hepsiyle bu işin değerlendirmesini yaptık ve terörsüz bir Türkiye'yi nasıl inşa edeceğiz dedik. Yapar mıyız bunu? Bütün arkadaşlarımız, 'Yaparız' dediler. Bütün istihbarat teşkilatımız, bunun yanında hükümetimiz, kabinemiz hiç hafife almadan adım atacağız dedik, süratle Terörsüz Türkiye'nin adımını atalım dedik ve attık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an itibarıyla gerek Güneydoğu, gerek Doğu Anadolu'da belki birkaç mağara kaldığını ama bütün bunların dışında her yeri temizlediklerini vurgulayarak, bu temizlik harekatının devam ettiğini söyledi.
Erdoğan, "Parlamentodaki arkadaşlar da bu 'Terörsüz Türkiye' ile ilgili görevlerini üstlendiler ve bu çalışmaları süratlendirdik. Bu şekilde devam ediyor. Mağaralar boşaldı, silahlar yakıldı, yakılıyor ve şuan itibarıyla da Güneydoğu'ya Doğu'ya artık bir sulh-u sükun gelmiş vaziyette. Güvenimiz var, eminiz ve artık yaylalara, dağlara herkes rahatlıkla çıkıyor. Çobanlar koyunlarını, kuzularını rahatlıkla otlatabiliyor." ifadelerini kullandı.
Ankara Medipol Üniversitesi Robotik ve Yapay Zeka bölümünde okuyan bir öğrencinin ise Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA'nın havacılık tarihinde görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı olmasına ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Akıncı'nın gerek KIZILELMA'nın şu anda kendi füzesini havada ateşleyerek vurma noktasına geldiğini belirtti.
Erdoğan, bunun Türkiye için çok önemli bir adım olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Bugünleri gördük, Allah'a hamdolsun. Kendi KIZILELMA'mızla, kendi füzemizle havada atışları yapmak suretiyle bununla netice alma konumuna geldik. Bunun için de tabii özellikle Baykar grubuna şahsım, milletim adına çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten nasıl bir heyecan içerisinde olduklarını kendilerinden dinledikçe, gördükçe ben de daha çok heyecanlanıyorum. Bununla birlikte de demek ki bu millet istediği zaman yapar. Yapar mı yapar ama bizim çok daha önemli işlerimiz de var, onu da söyleyeyim. Hafif değil, yapacağımız çok işlerimiz var. Bununla ilgili gerek silahlı kuvvetlerimiz gerek özel sektör, başta Baykar olmak üzere birçok adımları atıyoruz. Yatırımlarımıza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Tabii burada özellikle de İsrail'in yaptığı ihanetleri bir kenara koymak mümkün değil. Ama bu ihanetlerin karşısında en büyük güç kimdir, neresidir derseniz, burası. Bunu birlikte yapacağız. Dedim ya sizin gözlerinizde ben o inancı, o güveni görüyorum."
(Sürecek)




















