Haberler

Cezayir'den kuraklıkla mücadelede deniz suyunun arıtılmasına dayalı "ulusal strateji"

Güncelleme:

Cezayir'de hükümet, iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklıkla mücadele için deniz suyunun arıtılmasına dayanan ulusal bir strateji belirledi.

Cezayir'de hükümet, iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklıkla mücadele için deniz suyunun arıtılmasına dayanan ulusal bir strateji belirledi.

Su Kaynakları Bakanlığının sosyal medya hesabından 3 Ocak'ta yapılan açıklamada, uzun ve sık kuraklık dönemleri ile yağış oranlarındaki seyreklik nedeniyle Cezayir'in su kaynakları açısından fakir ülkeler arasında sınıflandırıldığı ifade edildi.

Orta ve batı kesimleri başta olmak üzere ülke genelindeki yağışların, geçen seneki miktarın ancak yüzde 40 ila 50'si kadar olduğu belirtildi.

İklim değişikliği nedeniyle yağışların azalmasının içme suyuna ulaşımı da büyük ölçüde etkilediği kaydedildi.

Kuraklığa karşı çözüm arayışları

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, kuraklıkla mücadeleye verilen önemi vurgulamak adına Su Kaynakları Bakanlığının adını, sonuna "su güvenliği" ibaresini de ekleyerek "Su Kaynakları ve Güvenliği Bakanlığı" şeklinde değiştirdi.

Hükümet, 2022-2024 ve 2025-2030 olarak iki aşamalı şekilde günde 300 bin metreküp deniz suyu arıtma kapasiteli tesislerin kurulmasına dayalı bir ulusal strateji geliştirdi.

Bu strateji deniz suyunun arıtılmasının yanı sıra bilinçli tüketim ve filtrelenen atık suların zirai sulamada kullanılması gibi yöntemleri de kapsıyor.

Ayrıca ülkede Diyanet İşleri Bakanlığının çağrısı üzerine Kasım 2021'den bu yana camilerde 3 defa yağmur duası yapıldı.

Deniz suyunun arıtılması

Cezayir Su Kaynakları Bakanı Kerim Huseyni, 19 Şubat'taki açıklamasında, ülkenin daha önce "yarı kurak" olan ikliminin bugün "kurak" olarak değiştiğine işaret ederek, bu durumun mali kaynakları yöneten stratejide, deniz suyunun arıtılmasına olan bağımlılığı orta ve uzun vadede daha da arttıracağını belirtti.

Ülkedeki yüzey sularının giderek azaldığına dikkati çeken Huseyni, 1200 kilometreyi aşan bir kıyı şeridine sahip Cezayir'de deniz suyunu arıtmanın en iyi çözüm olduğunu vurguladı.

Huseyni, ülkede halihazırda yüzde 17 olan tuzdan arındırılmış su ile içme suyu arzını, 2024'te yüzde 42'ye, 2030'da da yüzde 60'a çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

Baraj inşasının önemi

Akademisyen ve Skikda Üniversitesi Tarımsal Üretim Geliştirme Laboratuvarı Direktörü Ammar Favfu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ülkede son 10 yıldır yağışlar azaldı. Bu durum, tarım ekonomisi ve halkın yaşamı için büyük önem kaydeden su deposu konumundaki yeraltı sularının seviyesini azalttı." dedi.

Kuraklığın nedenini iklim değişikliklerine bağlayan Favfu, kuzey ve güney kutup bölgelerindeki alanların azalması ve artan sıcaklıklar nedeniyle buzulların erimesinin Akdeniz havzasında ve ekvatorun güneyindeki iklimi doğrudan etkilediğini aktardı.

Favfu, devletin, kuraklıkla mücadele kapsamında yağmur sularını koruma adına baraj ya da su havzası inşa etme konusunda ciddi bir iradeye sahip olmadığını söyledi.

Cezayirli akademisyen, yetkililerin, tarım ve sanayi sektörlerini kurtaracak, içme suyunu güvence altına alacak barajlar ve su havzaları inşa etmek için yıllar öncesinden ciddi strateji geliştirebileceğini kaydetti.

Ülkenin doğusundaki bazı bölgelerin senede 1400 milimetreden fazla yağış aldığına işaret eden Favfu, yetkililere bu bölgeler başta olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerine barajlar inşa edilmesi çağrısında bulundu.

Favfu, deniz suyu arıtma tesislerinin; çevreye etkisi nedeniyle geçici bir çözüm olduğunu, bununla birlikte tesislerden elde edilen suyun kalitesinin barajlar ve yeraltı sularından daha düşük olduğunu kaydetti.

Hava tahminlerine göre şubat sonu ile mart ve nisan aylarında yağmur beklendiğini kaydeden Favfu, ancak tarım ürünlerinin bahar aylarındaki aşırı yağışlardan etkilenebileceğini belirtti.

Atık suların arıtılması

İklim ve çevre konularında uzman Eş-Şeyh Ferhat ise Cezayir ve Kuzey Afrika ülkelerinin malumu olduğu kuraklığın, dünyanın çoğu bölgesinde yaşanan kuraklığın bir uzantısı olduğunu söyledi.

İspanya ve Portekiz'i içine alan İber Yarımadası'nda bile Cezayir'deki gibi yağış azlığı yaşandığını ve bunun normal bir durum olduğunu ifade eden Ferhat, "Kuraklık, yaklaşık 50 yıl önce dünyanın çoğu bölgesinde yayılmaya başlamıştı. Ekilen ürünlerin yetişmesi için zaman ve su gerektiğinden bu durum çiftçileri endişelendiriyor." dedi.

Ferhat, meyve ağaçlarının vaktinden önce çiçek açtığını, meyvelerin nisan ayında görülmesi muhtemel don ve rüzgarlardan etkilenebileceğini dile getirdi.

Çiftçilerin kuraklık gibi doğal afetler karşısında su kaynaklarını güvence altına almak ve korumak için geleneksel sulama yöntemlerinin dışında teknolojiyi kullanma alışkanlığını da edinmeleri gerektiğini vurgulayan Ferhat, şunları kaydetti:

"Kuraklık döneminde barajlardaki su zamanla çekiliyor ve barajlar her zaman bakıma muhtaç. Gelecek; deniz suyunun arıtılması ve filtrelenen ve arıtılan atık suların tarım ile sanayide kullanılmasında yatıyor."

Ferhat, Cezayir'deki atık suların çok az miktarının arıtılarak yeninden kullanıldığına işaret etti.

Su kaynaklarının yüzde 60'ının tarım sektöründe kullanıldığına dikkati çeken Ferhat, bu durumda atık suların arıtılmasının su güvenliğiyle mücadeleye katkı sağlayacağını ifade etti.

Bu kış boyunca yağışların azlığını Kuzey Afrika ve Güney Avrupa'ya doğru Atlantik Okyanusu'nda merkezlenen kasırgaların atmosferik basıncının istikrarına bağlayan Ferhat, Atlantik ve Güney Avrupa'da kasırgaların atmosferik basıncının hafiflemesinin ardından mart ve nisan aylarının yağışlı geçeceğini tahmin ettiğini söyledi.

Kaynak: AA / Güncel

Togo Cumhuriyeti Hükümet Cezayir Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title