BM sözcüsünden, İsrail'e Gazze'de saldırılarını durdurması için baskı yapılması çağrısı

BM sözcüsünden, İsrail'e Gazze'de saldırılarını durdurması için baskı yapılması çağrısı
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, "Herhangi bir nüfuza sahip herkes bunu kullanmalı, çatışmanın taraflarına, İsrail hükümetine, (Gazze'deki saldırılar) bu savaşı sona erdirmesi ve UAD'nin, İsrail'in işgal altında bulunan Filistin...

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, "Herhangi bir nüfuza sahip herkes bunu kullanmalı, çatışmanın taraflarına, İsrail hükümetine, ( Gazze'deki saldırılar) bu savaşı sona erdirmesi ve UAD'nin, İsrail'in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki hukuka aykırı varlığına son verme emirlerini uygulaması için baskı yapmalı." dedi.

Al-Kheetan, İsrail'in ateşkese rağmen Gazze ve Lübnan'ın yanı sıra Suriye'de gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Gazze, Lübnan ve diğer tüm bölgelerdeki ateşkes anlaşmalarına saygı duyulması çağrısında bulunan Al-Kheetan, çatışmanın tüm taraflarının, uluslararası insan hakları hukukuna ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermesi gerektiğini belirtti.

Al-Kheetan, "Örneğin Gazze'deki ateşkesten bu yana Filistinlilerin öldürülmesi ne yazık ki devam etti. Özellikle sözde Sarı Hat olarak adlandırılan hat boyunca, İsrail (saldırılarında) operasyonlarında Filistinlilerin öldürüldüğünü gördük. İsrail güçlerinin yeniden konuşlandığı ve belirsiz olan bu hat, Filistin halkı tarafından bilinmiyor ve tanımlanmamış. Sarı Hat boyunca en az 75 kişinin öldürüldüğünü kaydettik." ifadelerini kullandı.

Lübnan'da da sivillerin öldürülmeye devam ettiğini anlatan Al-Kheetan, ateşkesin 27 Kasım 2024'te yürürlüğe girmesinden bu yana Lübnan'a yönelik İsrail saldırılarının arttığına işaret etti.

Al-Kheetan, "Ateşkesten bu yana Lübnan'da İsrail saldırıları nedeniyle en az 127 sivil öldürüldü. Tüm bu ölümlerin yanı sıra ateşkes öncesi ve sonrasında tüm taraflarca gerçekleştirilen uluslararası insancıl hukukun diğer olası ihlalleri hakkında acilen ve bağımsız soruşturmalar yapılmalı. İster Gazze'de ister Lübnan'da olsun, adalet yerini bulmalı. İhlallerden sorumlu olanlar hesap vermeli." değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra İsrail'in işgal ettiği bölgeleri genişlettiğini kaydeden Al-Kheetan, buradaki saldırıların sivilleri etkilediğine tanık olduklarını söyledi.

Al-Kheetan, kısa bir süre önce Şam yakınlarındaki Beyt Cin köyünde çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği bir İsrail saldırısına ilişkin endişe verici haberler gördüklerini, bu bağlamdaki herhangi bir ihlalin hesabının sorulması gerektiğini vurguladı.

"Müzakereler olmalı ve bunlar insan haklarına dayanmalı"

Son 2 yılda Orta Doğu'daki insanlara yönelik şiddet ve acının boyutuna tanık olduklarını belirten Al-Kheetan, herhangi bir çatışmanın çözümünün askeri olmaması gerektiğini kaydetti.

Al-Kheetan, "(Orta Doğu'da) Herhangi bir askeri çözümün yalnızca daha fazla acıya yol açacağı artık açıkça görülüyor. Son 2 yılda yaşanan gelişmeler de bunu doğruladı. Bugün hiç kimse, askeri bir müdahalenin bölge halkına barış ya da adalet getireceğini iddia edemez. Diplomatik çözümler olmalı. Orta Doğu'da her türlü çatışmayı sona erdirmek için müzakereler olmalı ve bunlar insan haklarına dayanmalı." diye konuştu.

"Gazze'de zulümlere tanık olduk, vahşet suçlarının işlendiğini gördük"

Gazze'deki duruma dikkati çeken Al-Kheetan, buradaki sivillerin çok acı çektiğini söyledi.

Al-Kheetan, "Gazze'de zulümlere tanık olduk, vahşet suçlarının işlendiğini gördük. Savaş suçu veya başka suçlar olarak tanımlanabilecek birçok eyleme tanık olduk. Bağımsız soruşturmalar yapılmalı. Ateşkesin sağlanmış olması ve çatışmanın sona ermesi ihtimali, hesap sorulmaması gerektiği anlamına gelmez. Geçmişte çatışmanın tüm tarafları tarafından işlenen tüm suçlar için hesap sorulmalı ve sorumlular hesap vermeli." dedi.

Gazze'de yaşananlara ilişkin tüm ülkelerin, uluslararası hukuk kapsamındaki ihlal ve suçların işlenmesini sona erdirmek için çaba göstermesi gerektiğini ve tüm nüfuzlarını kullanma yükümlülüğüne sahip olduğunu vurgulayan Al-Kheetan, "Herhangi bir nüfuza sahip herkes bunu kullanmalı, çatışmanın taraflarına, İsrail hükümetine, bu savaşı sona erdirmesi ve Uluslararası Adalet Divanının (UAD), İsrail'in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki hukuka aykırı varlığına son verme emirlerini uygulaması için baskı yapmalı. Elbette Gazze'deki savaşa son verilmeli, hesap verilebilirlik sağlanmalı." ifadelerini kullandı.

Al-Kheetan, Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilerin topraklarını gasbedenlerin buradan gönderilmesi, yasa dışı yerleşim faaliyetlerine son verilmesi ve işgalin sonlandırılması çağrısında bulundu.

Bu adımların mümkün olan en kısa sürede atılması gerektiğinin altını çizen Al-Kheetan, "Tüm ülkeler, İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında işgalci bir güç olarak yükümlülüklerine uyması için baskı yapmak amacıyla nüfuzlarını kullanmalı. Bazı devletlerin bireysel yaptırımlar veya silah transferini durdurma gibi bazı adımlar attığını gördük. Bunlar, BM üyesi ülkeler tarafından incelenebilecek kararlar ve bu durumda her türlü baskı uygulanmalı." diye konuştu.

Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title