Afyonkarahisar'daki Cephanelik Patlaması Davasının Üçüncü Duruşması Eskişehir'de Başladı (2)

Duruşma 3 ARALIK'A ERTELENDİ

Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposundaki patlamayla ilgili olarak tutuksuz sanıklar Kıdemli Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın'ın yargılandığı Eskişehir Askeri Mahkeme'deki duruşma 3 Aralık 2013 tarihine ertelendi. Heyet, sanıkların tutuklanması istemini kabul etmedi.

SANIKLARIN TUTUKLANMALARINI İSTEDİ

Eskişehir Askeri Mahkeme'de öğleden sonra devam eden duruşmada şehit ailesinin avukatlarından Altan Ulutaş mahkeme heyetine çeşitli taleplerinin yer aldığı yazılı bir dosya sundu. Sanıkların tutuklanmasını talep eden avukat Ulutaş sunduğu dosyada şöyle dedi: "Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi'nin raporunda; bazı şehit doku parçaları üzerinde, patlayan cephanelikteki el bombalarında bulunması mümkün olmayan plastik patlayıcı kimyasalı (PETN) ve çukur imha kimyasallarının (HMX)varlığı tespit edilmiştir. Bu iki kimyasala ait patlayıcıların ve mühimmatın neden ve nasıl o depoda bulunduğunun araştırılması gerekmektedir. Aynı kimyasallar nedeniyle DNA örneği için gönderilen dokular arasında eşleştirilemeyen dokuların olup olmadığının araştırılması lazım. Olmaması gereken kimyasalların bulunduğunu gösteren Kimya İhtisas Dairesi'nin raporunun tamamının kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz. Dokuların üzerinden çıkan metal ve kumaş parçalarının incelenmesini, metal parçalarının cinslerinin ve üzerlerinde bulunan bomba artıklarının tespitini talep ediyoruz. Bu konuda hiçbir inceleme raporu yoktur. Kimya İhtisas Dairesi'nin tespit ettiği bu patlayıcıların kendi başına veya dış fiziksel etkiler olmadan patlaması mümkün değildir. İlk patlama sonucu oluştuğunu düşündüğümüz 3 metre çapındaki 2 metre derinliğindeki çukur hiçbir incelemeye tabi tutulmamıştır."

Şehit yakını avukatlarından bazıları da mahkeme heyetinden HSBC, Sinagog ve Mısır Çarşı'daki patlamalarda görev yapan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bilirkişi heyetinin bu davada görevlendirilmesini talep etti. Duruşma savcısı avukatlara, bu konuda İTÜ'ye talepte bulunduklarını, ancak henüz kendilerine bir yanıtın gelmediğini söyledi. Askeri mahkeme heyeti, sanıkların kaçma ve delilleri yok etme şüphelerinin olmadığı, tanık veya başkalarına baskı yapma ihtimallerinin bulunmadığı belirterek tutuklanmaları taleplerinin reddine karar vererek duruşmayı 3 Aralık 2013 tarihine erteledi.

BİZ YALNIZIZ

Duruşma sonrası şehit ailesi avukatlarından Altan Ulutaş, 1'inci Hava Kuvveti Komutanlığı önünde bekleyen basın mensuplarına açıklamada bulundu. Ultaş şunları kaydetti: "Süregelen yargılamanın yavaşlığından ve delillerin toplanmamış olmasından şehit aileleri olarak çok rahatsızız. Duruşma hiçbir delil toplanmadan 3 Aralık tarihine ertelenmiştir ve maalesef 15 ayın kaybına neden olmuştur. Biz plastik patlayıcı olduğunu ATK raporunda ortaya koyduğumuz halde mayın olduğunu ortaya koyduğumuz halde maalesef mahkeme yeniden delillerin toplanmasına karar vermemiştir. 13 gün oldu dosya Askeri Yargıtay'dan dosya dönmedi. Çok üzgünüz ve hala bunu söylüyoruz; biz yalnızız. Bize destek olunmasını ve en azından güvendiğimiz yargının daha aktif olmasını istiyoruz. 2 ay sonraya duruşma günü verilmesi maalesef yargılamayı yavaşlatmaktadır. Yargılamanın hızlanması için hangi karar organları karar verecekse mahkemeden diledik, olmadı. Meclise sunduk, olmadı. Ne yapacağımızı biz de şaşırmış durumdayız. Tutuklama talebimiz reddedildi. Yani 25 kişinin parçalanarak, yanarak öldüğü bir olayda maalesef 3 aylık bir tutuklama söz konusu. Delillerin karartıldığı açıkça ortaya çıktı. Delil bulduk ve raporlarla sabit. Hala toplanmasına karar verilmiyor. Ne bekleniyor ve ne isteniyor onu da bilmiyoruz. Aklımıza o kadar çok kötü sorular geliyor ki bunu burada ifade edemiyoruz. Yargı birimleri buna el atsın."

Şehit yakınlarından Zarife Gedik de "Buraya her seferinde gelmemiz, bizi başlangıca götürüyor. Geliyoruz buraya ve gene gidiyoruz psikolojimiz olduğundan fazla bozuluyor. Bir an önce ne yapılacaksa lütfen yapılsın. Rica ediyorum" diye konuştu.

Aysel Özer ise, "Bu ülkenin Başbakanı biliyordur A'dan Z'ye kadar. 'Benden habersiz kuş uçmaz' diyor. Nerde? O zaman açıklasın bize. Başbakandan başka kimse açıklayamaz bu olayı" dedi.