2026 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda... İlhami Özcan Aygun: Siz Türk Çiftçisini Değil, Amerikan ve Rus Çiftçisini Koruyorsunuz
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, Ticaret Bakanlığı bütçe görüşmelerinde, "Tarımı bitirmek için ant mı içtiniz? Hasat döneminde mısır, pamuk, ceviz, buğday ve çeltik ithal ederek Türk çiftçisini değil, Amerikan ve Rus çiftçilerini koruyorsunuz" diyerek iktidarın tarım politikalarını eleştirdi. CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko da "Çevrim içi satış platformlarında satıcı eziliyor, tüketici sömürülüyor, aracı platformlar ise kasalarını dolduruyor" dedi.
(TBMM) - CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, Ticaret Bakanlığı bütçe görüşmelerinde, "Tarımı bitirmek için ant mı içtiniz? Hasat döneminde mısır, pamuk, ceviz, buğday ve çeltik ithal ederek Türk çiftçisini değil, Amerikan ve Rus çiftçilerini koruyorsunuz" diyerek iktidarın tarım politikalarını eleştirdi. CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko da "Çevrim içi satış platformlarında satıcı eziliyor, tüketici sömürülüyor, aracı platformlar ise kasalarını dolduruyor" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Ticaret Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri için toplandı. Komisyon'da Ticaret Bakanlığı'nın yanı sıra Helal Akreditasyon Kurumu ile Rekabet Kurumu'nun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ele alınacak.
CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko, komisyonda yaptığı değerlendirmede, Türkiye ekonomisinin alarm verdiğini belirtti. Kanko, bakanlığın görevinin piyasaları ve tüketiciyi korumak, adil rekabeti sağlamak ve yerli sanayiyi desteklemek olduğunu hatırlatarak, sahada denetimsizlik, fahiş fiyat uygulamaları ve üretici ile tüketicinin korunamaması gibi ciddi sorunlar yaşandığını söyledi.
Çinli BYD firmasına verilen 1 milyar dolarlık yatırım teşvikini eleştiren Kanko, "Fabrika yok, istihdam vaadi yok; ama vergi muafiyetleri, ayrıcalıklar, öncelikler verilmiş. Teşvik protokollerinin ciddiyeti nerede? Bu, Türk sanayicisine ve vergi mükellefine ihanettir" dedi.
"Aracı platformlar kasalarını dolduruyor"
Kanko, çevrim içi satış platformlarında satıcı ve tüketicinin mağduriyet yaşadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ticaret Bakanlığı'nın gözleri önünde, Trendyol ve Hepsiburada gibi çevrim içi satış platformlarında hem vatandaş hem de satıcı büyük mağduriyet yaşamaktadır. Bugün bedavaya aldığınız bir ürünü Trendyol'da 100 liraya satsanız bile zarar ediyorsunuz; çünkü yüksek komisyonlar, vergiler ve kargo ücretleri nedeniyle satıcı ürün sattıkça para kaybediyor. Kar edebilmek için aynı ürünü 300 liraya satmak zorunda kalan satıcı, bu kez de yüksek fiyat farkı nedeniyle vatandaşı mağdur ediyor. Sonuç olarak satıcı eziliyor, tüketici sömürülüyor, aracı platformlar ise kasalarını dolduruyor."
Ekonomik tabloya dair uyarılarda bulunan Kanko, konkordato başvurularının rekor kırdığını, batık kredilerin 519 milyar lirayı aştığını ve bu yıl 83 bin 302 esnafın kepenk kapattığını açıkladı. Ayrıca Kanko, Ticaret Bakanlığı'nın şeffaflık ve hesap verilebilirlik sağlaması gerektiğini belirterek, "Rantı finanse edenlere değil, üretimi ve adaleti savunanlara hizmet eden bir ticaret politikası istiyoruz" dedi.
"Hayvancılık ve tarım bitmiş, haberiniz yok ama siz hala hayal satıyorsunuz"
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, komisyonda iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek esnafın giderek zor duruma düştüğünü söyledi. Aygun, büyükşehirlerde nüfusu 30 binin üzerindeki ilçelerde bazı meslek gruplarına basit usulde defter tutma hakkının kaldırılmasının küçük işletmeleri zora soktuğunu belirterek, "Restoran, berber, tamirci, küçük işletme ve benzeri esnaflara getirdiğiniz yük, kepenk kapatmaya yol açacak" dedi.
Ekonominin bel kemiği olan esnafın desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Aygun, esnaf kredilerinin artırılması, borçların yapılandırılması ve akaryakıtta KDV-ÖTV indirimi çağrısında bulundu. Aygun ayrıca, çıraklık sigortasının SGK başlangıcı sayılması gerektiğini belirtti.
Aygun, tarımda ithalata dayalı politikaların Türk çiftçisini bitirdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Bakana sormak isterim; tarımı bitirmek için ant mı içtiniz? Neden çiftçimiz hasat dönemindeyken mısır, pamuk, ceviz, buğday, çeltik ithal ediyorsunuz? Siz Türk çiftçisini değil, Amerikan ve Rus çiftçisini koruyorsunuz. Sizden önce 1 kilo pamuk 2,5 litre mazot alıyordu, bugün ise 2,5 kilo pamuk 1 litre mazot alamıyor. Ülkeyi getirdiğiniz gerçek tablo bu. Hayvancılık ve tarım bitmiş, haberiniz yok ama siz hala hayal satıyorsunuz."
Gürer'den "7200 gün" hatırlatması
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise esnafın borç ödemekte zorlandığını, AVM baskısı nedeniyle küçük işletmelerin çoğunun iş bırakmak zorunda kaldığını ve Perakende Yasası'nın güncellenmemesinin sorunları artırdığını belirtti. Gürer, şunları kaydetti:
"Esnaf ve çiftçi, 9 bin prim gününün 7200 güne düşürülmesi sözünün yerine getirilmemesinden dolayı tepkilerini bize iletiyor. Esnaf prim ödemekte, kredi geri ödemekte zorlanıyor. Esnafların sorunları arttı. Bu arada marketlere doğrudan gidip sözleşmeli üretim yapma yetkisi verildi. Marketler gidip çiftçilerimize üretim yaptırıyor, sonra halden çıkan üründen daha pahalı fiyata bu ürünleri marketlerde satıyorlar. 'Aracılığı kaldırdık' derken marketler, aracının payının da fazlasını almaya başladı. Bu konularda bir düzenlemeye ihtiyaç var. Sayın Bakan, lokanta ve kafe esnafı diyor ki: 'Biz yüzde 1 KDV ile aldığımız ürünleri yüzde 10 KDV ödeyerek satıyoruz.' Bunun da düzeltilmesini bekliyorlar. Ayrıca kiraların çok yüksek olduğunu belirtiyorlar."
"Son dönemde marka olmuş 30'a yakın firmamız yabancı şirketlere satıldı"
Gürer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Bakan, 'Turquality' konusuna da değinmek istiyorum. Daha önce de sormuştum. Türk firmalarına 'Türk markası olsun' diye verilen destekler, firmalar yabancılara satıldıktan sonra da devam ettirildi. Bu firmalara verilen destek miktarı nedir? İngiliz veya Fransız firmasına Türk markasına verilen destek neden verildi? Bunları niye geri talep etmediniz, satanlardan neden tahsil etmediniz? Amacınız dünyada Türk markası yaratmaktı. Ancak Türk markası yaratacağım dediğiniz firmalar satıldı ve onlara ödenen paralar ülkemizin zarar hanesine yazıldı. Bunların tahsilatı ne kadar oldu, bunu da sormuştum ama yanıt alamadım. Ayrıca Türk markası yaratma hedefinden vazgeçtik. Türk firmaları satılıyor. Son dönemde marka olmuş 30'a yakın firmamız yabancı şirketlere satıldı. Bunların önünü kesecek, onlara destek olacak çalışmalar yapılması gerekiyor."


















