Haberler

Türkiye Eczacılar Birliği: "İlaçta Paralı Dönem Başlıyor"

Türk Eczacıları Birliği (TEB), "İntibak Yasası" kapsamında ilaçta katılım paylarının yüzde 1'e kadar düşürülmesinin ilk bakışta ilaçlardan katılım payı alınmayacakmış gibi görünmesine rağmen, Yasa'nın katılım payından muaf tutulan kronik...

Türk Eczacıları Birliği (TEB), "İntibak Yasası" kapsamında ilaçta katılım paylarının yüzde 1'e kadar düşürülmesinin ilk bakışta ilaçlardan katılım payı alınmayacakmış gibi görünmesine rağmen, Yasa'nın katılım payından muaf tutulan kronik rahatsızlığı bulunan hastalardan da katılım payı alınmasına imkan tanıdığını söyledi Türk Eczacıları Birliği (TEB), "İntibak Yasası" kapsamında ilaçta katılım paylarının yüzde 1'e kadar düşürülmesinin ilk bakışta ilaçlardan katılım payı alınmayacakmış gibi görünmesine rağmen, Yasa'nın katılım payından muaf tutulan kronik rahatsızlığı bulunan hastalardan da katılım payı alınmasına imkan tanıdığını söyledi. TEB, Yasa ile "ilaçta paralı dönem başlayacak" uyarısında bulundu.

Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan ve içeriğinde emeklileri olumlu yönde etkileyeceği düşünülen düzenlemeler bulunan İntibak Yasası'nın, aynı zamanda bazı "olumsuz durumları" da içeriğinde barındırdığı iddia edildi. Yasa kapsamında, ilaçta katılım paylarının yüzde 1'e kadar düşürülmesinin ilk bakışta ilaçlardan katılım payı alınmayacakmış gibi görünmesine rağmen; katılım payından muaf tutulan kronik rahatsızlığı bulunan hastalardan da katılım payı alınmasının önünü açacak bir uygulama olduğunu bildiren TEB, "Sürekli ilaç kullanması gereken kronik hastalık sahibi raporlu hastalar maddi olarak çok yüksek meblağlara denk düşen ilaçlarının belirli bir kısmını ceplerinden ödeyerek almak zorunda kalacaklar. Asgari ücretle geçinmek durumunda olan kanser, şeker, tansiyon ve kronik rahatsızlığı bulunan hastaların öngörülen bu katılım payını ödeyecek olmaları biz eczacıları şimdiden endişelendirmiştir" dedi.

-"SAĞLIK, BÜTÜNÜYLE PARALI HALE GETİRİLİYOR"-

Anayasa'nın 56. maddesinin herkese sağlıklı bir yaşam hakkına sahip olduğunu ifade ederek, bireylerin beden ve ruh sağlığının korunması ve toplum sağlığının geliştirilmesini devletin güvencesi altına aldığını belirten TEB, açıklamasında şunları kaydetti:

"Sağlık hakkı aynı zamanda Anayasa'nın 17. maddesinde yer alan ve evrensel ölçekte temel haklar arasında sayılan yaşama hakkının ayrılmaz bir parçası ve ön koşuludur. Bu anlamda raporlu hastaların ilaçlarından da katılım payı alınmasına ilişkin düzenleme, Anayasa'nın söz konusu hükümlerine ve temel insan haklarına aykırı olduğu gibi; insan hayatını ve halk sağlığını ciddi biçimde tehdit edecek sonuçlara gebedir. Zira söz konusu kronik hastaların yaşamlarını sürdürebilmeleri bu ilaçları temin edebilmelerine bağlıdır. İnsan hayatı gibi büyük önem arz eden bir hususta, sadece tasarruf hedefi çerçevesinde ekonomik kriterler baz alınarak düzenlemeler yapılması sağlık hakkının özünü zedeleyen bir yaklaşımdır."

Raporlu hastalardan katılım payı alınmamasının amacının sürekli ilaç kullanmak zorunda olan ve pahalı olması nedeniyle mali bakımdan bu yükü taşıyamayacak olan ağır kronik hastaların ilaç harcamalarının Anayasa'nın 2. maddesinde ifadesini bulan Sosyal Devlet anlayışının gereği olarak kamu tarafından karşılanması olduğunu söyleyen TEB Merkez Heyeti, kronik hastalık sahibi raporlu bireylerin ilaçlarından katılım payı alınmasının, doğası gereği asla ticari bir biçimde değerlendirilemeyecek olan sağlığın, bütünüyle paralı hale getirilmesi, dolayısıyla Sosyal Devlet ilkesinin kağıt üstünde kalmaktan öteye gidememesi anlamına geldiğini savundu.

-DÜZENLEMEDEN BİRAN ÖNCE VAZGEÇİLMELİ-

Halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bir konuda sağlığın korunması ve geliştirilmesinden sorumlu, alanın uzmanı sağlık profesyonellerinden oluşan Sağlık Bakanlığı ve geri ödeme kurumu olan Sosyal Güvenlik Kurumu yerine, bu alan ile herhangi bir ilgisi bulunmayan Maliye ve Kalkınma Bakanlıkları ile Hazine Müsteşarlığı'nın karar verici mercii durumunda bulunmalarının sağlık politikaları açısından fevkalade yanlış bir uygulama olduğuna dikkat çeken TEB açıklamasında şöyle dedi:

"Türk Eczacıları Birliği olarak, vatandaşların anayasada tanımlanmış temel haklarını ihlal edici olan ve halk sağlığı bakımından geri döndürülemez olumsuz sonuçlar doğurabilecek bu düzenlemeden bir an önce vazgeçilmesini talep ediyoruz. Sağlığa ilişkin kararlarda Sağlık Bakanlığı'nın tekrar asli karar organı haline gelmesi; sağlık alanının vazgeçilmez bileşenleri olarak kamusal görev ifa eden sağlık meslek örgütleri ve sağlık hakkı çerçevesinde faaliyet gösteren diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket etmesi; halk sağlığını gözeten bütünsel, gerçekçi ve ortak politikalar geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz." - Ankara

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Sağlık Bakanlığı Türkiye Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title