Haberler

Tarım Arazilerinin Kurtarılması İçin Son Umut, Toprak Koruma Kurulu

Güncelleme:

Adana'da, son on yılda tarım arazilerinin beşte birini kaybeden Çukurova'nın tarım arazilerinin kurtarılması için 'Toprak Koruma Kurulu' son umut gözüküyor.

Çukurova Türkiye'nin en verimli tarım sahalarından biri. Ancak beton binalar yükseldikçe portakal bahçeleri yok oluyor. Uzmanlar son on yılda tarım arazilerinin beşte birini kaybeden Çukurova'nın kurtarılması için daha katı kurallar konması gerektiğini vurguluyor.

"TARIM ARAZİLERİ İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN HAZİNE DEĞERİNDE"

Adana, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre 2003-2013 yılları arasında tarım arazilerinin 1 milyon 204 bin dekarını kaybetti. Artan nüfus ve göç, kent merkezine yakın tarım arazilerini inşaat sektörü için hazine değerinde arsalara dönüştürüyor. 2005 yılında yapılan yasal düzenlemelere rağmen, uzmanlar tarım arazilerinin korunması için daha katı önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.

SÜPER LÜKS DAİRELERİ OLSA DA MUTLU DEĞİLLER

Baki Kocabaş 35 yıllık çiftçi. Çukurova'da yükselen onlarca sitenin ortasında kalmış bir tarlayı ısrarla ekip biçiyor. Aslında etrafta yükselen binaların birçoğu ona ait. Kat karşılığı müteahhitlere vermiş. "Zengin oldum ama mutlu değilim." diyor. Kocabaş'ın bu sözleri aslında birçok Adanalı çiftçinin ortak düşüncesi. Süper lüks dairelerde otursalar da, çocuklarına bırakacakları en iyi mirasın, Çukurova'nın bereketli toprakları olduğunu geç de olsa anladılar.

"KENDİMİ OYALAMAK İÇİN GENE EKİP BİÇİYORUM"

Adana Havalimanı'ndan kent merkezine giderken anayolun kenarında, turunç bahçeleriyle site inşaatları iç içe uzanıyor. Güneşin batmasına bir saat kalmasına rağmen, uzaklardaki tarlanın içinde hareket eden bir traktör var. Traktörü kullanan ellili yaşlarındaki adam bizi görünce aracını durdurdu. Kocabaş ile böyle tanıştık. Ayağındaki çamurlu çizmeye, sırtındaki eski monta bakıp onun emlâk milyoneri olduğunu anlamanız olanaksız. Kocabaş konuşma engelli. Ancak sorularımızı gayet güzel işitiyor. Yanıtlarını, cebinden çıkardığı bir tomar kağıdın ilk sayfasına tükenmez kalemle karalıyor: "Askerden sonra bilfiil çiftçilik yapmaya başladım. Okulu yarım bıraktım. Buraların hepsine müteahhitler dadandı. Benim de ziraatla uğraşan çocuk yok. Şu bahçenin yarısı kesildi, görünmüyor. Yakında orası da inşaat olacak. Şu kavakların olduğu sıradan, yol geçecek. Şu anda ekip biçtiğim tarla eskiden bana aitti. Arazim imara açıldığında okul alanı oldu. Kendimi oyalamak için gene ekip biçiyorum. Eski tarlam için Milli Emlâk'a kira ödüyorum."

Tarım arazilerinin korunması ile ilgili haber yaptığımı söyleyince, lafımın devamını beklemeden elindeki kağıda yazmaya başladı: "Bitirdiler ülkeyi, yok ettiler. Geçmiş olsun. Ben zengin oldum ama mutlu değilim."

BAKANLIK: DEDELERİMİZİN MİRASI DEĞİL, ÇOCUKLARIMIZIN EMANETİ

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın hazırlattığı kamu spotu uzun süredir televizyonlarda yayımlanıyor. Özel efektlerle tarlaların içinde yükselen beton binalar gösteriliyor. Spotun sloganı şöyle: "Tarım arazileri dedelerimizin mirası değil, çocuklarımızın emanetidir."

"ZORUNLU OLMADIKÇA TARIM ARAZİSİNE İMAR İZNİ VERMİYORUZ"

İstanbul'a tayini çıkan ve kentteki son gününde Al Jazeera'nin sorularını yanıtlayan Adana Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hamit Aygül'e göre devlet tarım arazilerinin önemini çok iyi biliyor: "Eskiden tarım arazilerinin korunması gibi konuları sivil toplum örgütleri daha yakından takip ederdi. Şimdi biz onların önünde gidiyoruz. Devlet, Toprak Koruma Kurulları ile tamamen kendisinde olan bir yetkiyi adeta kamuya açmıştır. Tarım arazilerinin imara veya sanayiye açılması süreci şeffaflaştırılmıştır. Adana'da, kurulun çalışmaya başladığı 2005 yılından bu yana, toplam 200 bin dekar tarım arazisinin tarım dışında kullanımına izin verilmiştir. Buna güney çevre yolu, hastane, okul gibi projeler dahildir. Benim görev yaptığım son iki yılı aşkın süre zarfında ise bu miktar 20 bin dekardır. Bu sayılar Adana ölçeğinde bir kent için çok makul rakamlar. Çok zorunlu olmadıkça tarım arazilerine köylünün ev yapmasına bile izin vermiyoruz. Bu konuda hem biz, hem Sayın Valimiz çok hassas davranıyoruz."

SON UMUT: TOPRAK KORUMA KURULU

2005 yılında yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu temel olarak "toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usûl ve esasları" belirliyor.

Bu çerçevede, tarım arazilerinin kullanım dışına çıkarılma yetkisi, her ilde valilerin başkanlığında toplanan Toprak Koruma Kurulu'na verilmiş durumda. Kurulda, ildeki tarımdan sorumlu birimler, üniversitelerden, Maliye Bakanlığı'ndan, meslek odalarından temsilciler bulunuyor.

Tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması ile ilgili talepler bu kurula geliyor. Kurulda kararlar oyçokluğu ile alınıyor. Bazı üyelerin itirazına rağmen kullanım kararı onaylanırsa, konu yargıya taşınabiliyor, mahkemenin uygun görmemesi halinde alınan kararlar bozulabiliyor.

"NE YAPILIYORSA HÂLÂ 1975 VERİLERİ ÜZERİNDEN YAPILIYOR"

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü'nden Prof. Dr. Suat Şenol'a göre, Türkiye'de Toprak Koruma Kurullarının referans alabileceği toprak haritaları henüz hazırlanmadı: "Yasanın gereği gibi uygulanabilmesi için, geleceğe yönelik arazi kullanım planlarının yapılması gerekir. Bu planların yapılabilmesi için veriye ihtiyaç var. Yerleşim arazilerinin çevresindeki yerlerin detaylı toprak analizleri gerekiyor. Türkiye'nin maalesef bu verileri yok. Ne var peki? 1966-75 yılları arasında Toprak-Su diye bir kurum vardı. Bu kurum Türkiye'nin yoklama dediğimiz, kabaca topraklarının özelliğini belirleyen bir sınıflama çalışması yaptı. Bilimsel yöntemler gereği bu, atılması gereken ilk adımdı zaten. Toprak-Su'nun daha sonra ikinci adım olarak yapması gereken ayrıntılı toprak çalışmaları bugüne kadar yapılmadı. Ne yapılıyorsa hâlâ 1975 verileri üzerinden yapılıyor."

17 ÖĞRETİM GÖREVLİSİ İNTERNETTE BİR ARAYA GELDİ

Toprak Reformu Genel Müdürlüğü'nün görevlendirmesi ile toprak etüdü yapacak ziraat mühendislerinin eğitimi için ders notları hazırlığına başlandı. Türkiye'nin farklı üniversitelerinden 17 öğretim görevlisi, internet ortamında bu amaç için bir araya geldi. Ders dokümanları hazır olunca da eğitime başlanacak. Memurlar Türkiye'nin ayrıntılı toprak haritasını hazırlayacak.Şenol'a göre, Türkiye için hayati önem taşıyan bu haritanın hazırlanması kolay bir iş değil.

"BAĞIMSIZ BİR KURUM OLMASI GEREKİYOR"

Sahada zor iklim ve coğrafya koşulları altında icra edilen bu görevin verimli yapılması için Şenol, özel bir kurum oluşturulması gerektiğini söylüyor: "Katıldığım her toplantıda, Türkiye'nin yolunu açacak tarım haritalarının hazırlanması için bağımsız bir kurum olması gerektiği yönünde fikrimi beyan ediyorum. Bu kurum Bakanlığa hatta ve hatta Başbakanlığa da bağlı olabilir. Ama ödeneği, eğitimi ve görevleri belli olur. Orada çalışanlar da ne yaptıklarını bilir. Amerika'da bunun örneği var. Tarım Bakanlığı'nın altında 'Doğal Kaynakları Koruma Servisi' olarak faaliyet gösteren kurum, Amerika'nın toprak haritalarını hazırlıyor ve sürekli güncelliyor. Biz bu kurumun kendi mühendislerini eğitmek için kullandığı kitapları ve notları derslerimizde öğrencilere de okutuyoruz."

"SİYASİ İRADE VEYA AMİRLERİNİN ETKİSİNDE KALABİLİYORLAR"

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir, yasanın faydalı olduğunu kabul ediyor ancak Türkiye'nin geleceği için yasaların kusursuzlaştırılmasının şart olduğunu düşünüyor: "Şüphesiz yasa olumlu bir katkı sunmuştur. Ancak Toprak Koruma Kurulu'nun memur ağırlıklı olması doğru değildir. Siyasi iradenin veya amirlerinin etkisinde kalabiliyorlar. Oysa kurul, konunun yalnızca bilimsel muhataplarından oluşursa, karar objektif olur. Adana şanslı bir il. Gerek üniversiteden gerek sivil toplum örgütlerinden çok değerli uzmanlar kurulumuzda bulunuyor. Bazı illerde yalnızca vali ve bürokratlar var. Toprak konusunda uzmanlığı olmayan bu kişiler neye göre ve nasıl karar veriyor?"

"AÇ KALABİLİRİZ, DURUM CİDDİ"

Karademir, Türkiye'nin 2050 yılı itibarı ile kendi nüfusunu besleyebilen bir ülke olması için çok katı koruma tedbirlerinin alınması gerektiğini savunuyor: "Bugün dünyada çok ciddi bir gıda krizi konuşuluyor. Ortalama nüfus artış hızının yüzde 1,5'a ulaştığı bir dünyadan bahsediyoruz. Türkiye'nin fiziki haritasına bakın. Yeşil alanların sadece bir kısmı tarım arazisi. Geriye kalan sarı bölgeler verimsiz. Yani işi çok fazla rakamlara boğmaya gerek yok. Çok az tarım arazimiz var. Elimizdekileri korumak ve üretimimizi iki katına çıkartmak şartıyla, torunlarımızın karnının doyabileceğini söyleyebilirim. Bunun altındaki koşullarda aç kalırız. Durum bu kadar ciddi."

"DEVLET ALIM YAPMALI"

Karademir'e göre tarım arazilerinin korunması yetmez. Üretimin yeniden çiftçiye cazip hale getirilmesi gerekir: "Türkiye'de yaş sebze ve meyvede çiftçi büyük haksızlığa uğruyor. Turunçgillerde bu yıl tarlada 25-40 kuruşa olan mandalina, portakal; İstanbul'da 2,5-4 liraya satıldı. Devlet demokratik kooperatiflerin kurulmasını destekleyen yasal düzenlemeler getirmeli. Üretici hak ettiği parayı kazanırsa modern tarım sistemlerine yatırım yapabilir. Diğer tarım ürünlerinde de çiftçinin tüccarlara terk edilmemesi gerekir. Çiftçinin işini sürdürmesi için devlet alım yapmalı, fiyatları dengelemeli. Tarım cazip ve kârlı olmaktan çıkarsa, tarım arazilerinin korunması daha da zorlaşır."

Kaynak: Al Jazeera

Kaynak: Haberler.Com / Ekonomi

Türkiye İstatistik Kurumu Kocabaş Kobi Ekonomi Ekonomi Haberler

500

Yorumlar (75)

ÇANAKKALE:

SİZLERE BİR ŞEY YAZACAĞIM VE HERKES DİKKATLİCE OKUSUN:ALLAH KORUSUN BATI İLLERİMİZDE DEPREM OLDUĞUNDA İLK KİM TÜRKLERE YARDIMA KOŞAR?TABİKİ DE KÜRTLER. VE PEKİ SAVAŞ ÇIKARSA TÜRKLERE İLK KİM YARDIMA KOŞAR TABİKİDE YİNE KÜRTLER. FARKINDA MISINIZ?KURTULUŞ SAVAŞLARINDA, ÇANAKKALE SAVAŞLARINDA VE TÜM SAVAŞLARDA TÜRKLERE İLK KİM YARDIMA KOŞTU?TABİKİ DE YİNE KÜRTLER. ATALARIMIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ BİZLERE EMANET ETTİLER VE TÜRK KÜRT SAYESİNDE ÜLKEMİZ HER TÜRLÜ BELAYI VE SAVAŞLARI ATLATARAK BUGÜNLERE ULAŞMIŞTIR. ŞUANDA KÜRT KARDEŞLERİMİZİN ÜZERİNDEKİ BARAJ BELASI VAR O HALDE NE YAPACAĞIZ?NASIL ATALARIMIZ BİRLİK İÇİNDE ÜLKEMİZİ KURTARDIYSALAR DA ŞİMDİ DE O GÖREV BUGÜN TÜRKLER OLARAK BİZLERE DÜŞÜYOR VE YARIN HERKES BİRLİK OLUP HDPYE OYLARIMIZI ATALIM Kİ KÜRT KARDEŞLERİMİZ DE BARAJI AŞIP MECLİSE GİRSİNLER Kİ ATALARIMIZ RAHAT UYUSUNLAR VE KALBİNİZİN SESİNE DAYANARAK HDPYE OYLARINIZI GÖNÜL RAHATLIĞI İLE ATIN VE BARIS HUZURLU GÜNLER GERİ GELSİN. VE O SAYEDE AKPYİ DE İKTİDAR ETMEYİZ. SAYGILAR

21
16
yanıtYanıtla
BAKIN PKK NASIL DOĞDU?:

9 ŞUBAT 1969DA MHP KURULDU VE MHP GELDİĞİ ANDA KÜRT SORUNLARI ÇIKMIŞTIR VE MHPNİN KURULMASI İLE IRKÇILIK BAŞLAMIŞTIR ÜLKEMİZDE. 1969DA KÜRTLER TÜRKİYEDEN SINIR DIŞINA EDİLMEK İSTENİNCE VE KÜRTLER DE HAKLARINI SAVUNABİLMEK İÇİN DAĞDAN MÜCADELEYE BAŞLADILAR . VE ORTA ASYADAN TÜRKLER ANADOLUYA GELİRKEN ZATEN KÜRTLER HEM BU COĞRAFYADA VARDILAR HEM DE MÜSLÜMANDILAR. TÜRKLER ÖNÜNE GELEN MİLLETLERİN YUVALARINI YIKARAK EN SON ANADOLUDA TÜRKLER KÜRTLER BERABER TÜRKİYE ÇATISI ALTINDA 1969A KADAR BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE YAŞADILAR LAKİN MHP KURULDUKTAN SONRA KÜRTLER DIŞLANDI. KOYU BİR MHPLİ OLARAK VİCDAN AZABI ÇEKTİM YILLARCA VE ARTIK HDPYE OY VERECEĞİZ VE MERAK EDEN HERKES OKUSUN VE BİZ TÜRKLERDE HATA VARDIR VE KÜRT KLARDEŞLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM VE BOŞ BOĞAZ YORUM ATANLAR YA PARALI YORUMCULARDIR YA DA CAHİL İNSANLARDIR

13
19
yanıtYanıtla
muammer:

KARDEŞİM HÜKÜMET NE YAPSIN AKP BELEDİYELERİ ÇALIŞIYO BİZİM BURDA MHP BELEDİYESİ VAR AYDIN NAZİLLİ İLÇESİNDE ÇALMAKTAN BAŞKA Bİ İŞE YARAMIYOR YANİ AKP VARSA BEREKET VAR YOK SA HEPSİ BOŞ

12
16
yanıtYanıtla
ÇANAKKALE:

ARKADAŞLAR MHP GELİRSE DOĞU İLLERİ ESKİSİNDEN DAHA BETER OLUR, AKP GELİRSE ZATEN MALUM HER ŞEYLERİ ORTAYA ÇIKTI ZATEN VE MİLYONLARCA İŞSİZ GENÇ DOLAŞIYOR, ASGARİSİNDEN TUTUN EMEKLİSİNE KADAR VE 17 MİLYON YOKSULUNDAN TUTUN EN FAKİRİNE KADAR İNSANLAR GEÇİMLERİNİ DAHİ SAĞLAYAMIYORLAR VE BURADA AKPYE OY ATIN DİYENLERE İNANMAYINIZ VE İMC TVYİ AÇIN ORADAN İZLEYİNİZ VE HALK TVYİ AÇIN GÖRÜN ÜLKEMİZİN DRAMATİK HALİNİ DE VE VİJDANINIZDA OYLARINIZI KULLANIN VE HDP GELİRSE HUZUR BARIŞ GELİR VE PKK KONUSU DA TARİHE GÖMÜLÜR VE TÜRKİYE HALKLARI OLARAK TEK VÜCUT OLURUZ ESKİDEN OLDUĞU GİBİ. . . ZATEN HUZUR İSTEYEN TÜRKLER KÜRTLER VE HERKES HDPYE OYUNU ATAR VE BARAJ GEÇİLDİ Mİ HUZURUN DEVAMI EBEDİYETEN SÜRER. . . SAYGILARIMLA

12
13
yanıtYanıtla
yavuz:

Allah size akıl fikir versin. adam zengin olmak için arazisini mütaahhide vermiş bunuda hükümete maletmeye çalışıyolar.

8
16
yanıtYanıtla
GERÇEKÇİ:

yol yapıp, bina dikmekten başka üretimi olmayan bir ülkeden ne bekliyorsunuz ki

21
3
yanıtYanıtla
gözünü toprak doyursun:

ne tarımı bu ikdidarda heryer beton olacak. rant var rant.

18
5
yanıtYanıtla
GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN EL ELE:

HDPLİ MHPLİ CHPLİ GENÇLİK HAYDİ İŞ BAŞINA, OSMANLI AKP GENÇLİĞİNİ SANDIĞA GÖMMEYE HAZIR MISINIZ?BİZLER HAZIRIZ HDPLİ GENÇLİK OLARAK. .

13
10
yanıtYanıtla
bb:

Biz insanlara yiyecek ekmek lazım. . . . Lüks evlerde oturup, birbirimizi mi yiyeceğiz ?

19
2
yanıtYanıtla
...:

AKPNİN GÖZÜ DÖNMÜŞ SİZ AKPYLE ZOR KURTARIRSINIZ TARIM ARAZİLERİNİ HERKES BOŞ ARSA BIRAKIR AKP HEMEN GİDER ORAYA REZIDENS AVM YAPAR

16
5
yanıtYanıtla
Tüm 75 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title