Haberler

Diyarbakır Cezaevi Olaylarına Soruşturma, Olumlu Karşılandı

12 Eylül döneminde işkence ve kötü muameleyle gündeme gelen Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlarla ilgili soruşturma başlatılması kentte olumlu karşılandı

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12 Eylül döneminde işkence ve kötü muameleyle gündeme gelen Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlarla ilgili soruşturma başlatması kentte olumlu karşılandı.

Ceazevinde 20 yıl yatan Mehmet Takır, o dönemde yaşananları unutmalarının mümkün olmadığını, ancak soruşturmadan bir sonuç çıkmasını umut ettiklerini söyledi. Cezaevinde yatanlardan BDP Yenişehir İlçe Başkanı Baki Karadeniz, o dönemde yaşadıklarının mahkemece tescil edilmiş olmasının bile kendileri için önemli bir adım olacağını belirtti.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Eylül'e yargı yolu yolu açtığı belirtilen anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesiyle yapılan başvurular üzerine, 12 Eylül 1980 darbesinde Diyarbakır Cezaevi'nde kötü muameleyla mağdur edilenler için soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında suç duyurusunda bulunanların ifadesi alınırken, Milli Savunma Bakanlığı ile Adalet Bakanlığına yazı yazılarak sıkıyönetimin uygulandığı 1978 ile 1988 yılları arasında ceazevinde görev yapan personellerin isim listesi istendi. Soruşturmanın açılması ile ilgili hem hukukçular, hem de o dönemi cezaevinde yaşayanlar soruşturma açılmasının önemli olduğunu söyledi.

AKTAR: SORUŞTURMANIN BAŞLATILMASI ÖNEMLİDİR

Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, 12 Eylül'de o zamanki adıyla 5 Nolu Cezaevi'nde yaşananlarla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturma başlatmasının çok önemli olduğunu belirtti. Aktar, "Bunu bir adım olarak değerlendirmek gerekiyor. Çünkü, orada bir vahşet yaşandı. Cezaevi ile ilgili yazılan kitapları okuduğunuzda hep bir eksik vardır. Bu soruşturmadan bir şey çıkmasa bile o dönemde bu insanlık dışı uygulamaları yapanlar bulunmasa bile bu bir ders olacaktır. En azından aradan yıllar geçse bile bu tür suçları işleyenler rahat uyuyamalyacaklarını anlayacaktır. Bu soruşturmanın sonunda o dönemdeki suçlar ile ilgili zaman aşamının olmayacağına dair bir mahkeme kararı bile çıkması çok önemli olacaktır. Geçmiş ile yüzleşme anlamında da önemli bir adım olarak görüyorum" dedi.

ÖZER: 90 YAŞINDAKİ EVREN'İN CEZAEVİNE KONULMASI SORUNU ÇÖZMEZ

Diyarbakır Barosu eski avukatlarından olan ve sıkıyönetim döneminde bütün davaları izleyen avukat Mustafa Özer de, o dönemde yaşatılan travmanın yargı tarafından kanıtlanması ve karara bağlanmasının çok önemli olacağını söyledi. Özer, "Bu soruşturma o nedenle çok önemlidir. Evrensel hukuku baz alan savcılar varsa bu soruşturmanın olumlu sonuçlanacağını düşünüyorum. Şimdi aslında bu 12 Eylül darbesi Türkiye'de bir travmayı da kendisi ile beraber getirdi. Bütün kesimleri olumsuz etkiledi. O dödenle bu olumsuzluklardan ötürü bazıları öldü, bazıları faili meçhule getti, bazıları gördükleri işkencelerin izlerini halen taşıyor. Sorumlular hakkında ben de suç duyurusunda bulundum. Asıl sorumlu olan fertlerin değil, 12 Eylül zihniyetinin sorgulanması gerektiğini soruşturmayı yapan savcıya da söyledim. Yoksa 90 yaşına gelen Kenan Evren'in cezaevine atılması sorunu çözmüyor. Bu zihniyetinin bu vahşeti fazlası ile yaşayan Kürt halkından özür dilemesi gerekir" dedi.

BİLEK: İNSANLARA ACI ÇEKTİRENLER KANUN KARŞISINDA HESAP VERMELİ

Sıkıyönetim döneminde davaları avukat olarak izleyen ve yaşananlara hukukçu gözüyle tanık olan Diyarbakır Barosu avukatlarından Cemşit Bilek, soruşturmanın açılmasının iyi bir gelişme olduğunu ifade etti. Bilek, "Bakalım hele bir neticesi önemlidir. Savcılığın bunu işleme almış olmaları ve tahkikata başlamaları gayet olumludur. İşkence yapan, insanları katleden, zalimane davranan insanların yanına bu yaptıkları kar kalmamalı, bunun hesabı sorulmalıdır. Bundan sonra herkes suçunun cezasını çekmesi gerektiğini unutmamaladır. Çok olumlu ve yerinde bir durum olarak kabul ediyorum. İnşallah gerektiği şekilde ciddi bir araştırma yapılır ve bu vahşeti uygulayan, insanlara acı çektirenler kanun önünde hesap vermelidir" dedi.

YAŞANANLARIN MAHKEMECE TESCİL EDİLMESİ ÖNEMLİDİR

12 Eylül döneminde üniversite öğrencisi iken tutuklanarak 5 Nolu Cezaevi'ne konulan BDP'nin Diyarbakır merkez Yenişehir İlçe Başkanı Baki Karadeniz, başsavcılığın açtığı soruşturma kapsamında gidip ifade verdiğini söyledi. Karadeniz, "İfade sırasında savcı bize o dönemde yaşadıklarımızı, kaldığımız koğuşlarda gördüğümüz işkenceleri, polis sorgusunu ve bunun kaç gün sürdüğünü, işkencecileri tanıyıp tanımadığımızı sordu. Bende o denemde sadece cezaevi komutanı olan Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran ile Üsteğmen Ali Osman Aydın'ı tanıdığımı söyledim. Bir dönemin hesabının sorulması açısından önemli buluyorum. Yaşadıklarımızın kamuoyunda mahkemecede tescil edilmesi önemlidir. O dönemde insanlık dışı uygulamalar yaşadık" dedi.

SORUŞTURMADAN SONUÇ ÇIKACAĞINI UMUT EDİYORUM

Diyarbakır'ın 1980 yılında işkence ve kötü muameleleriyle ünlü 5 Nolu Cezaevi'nde 20 yıl 7 gün yatan Mehmet Takır ise, o dönemde yaşananlar için vahşet kelimesinin bile az kaldığını, yaşananların unutulmasının mümkün olmadığını söyledi. Takır, "O dönemde yapılanlar ciddi tahribatlar yarattı. Bin yılda geçse, yaşayanlar unutulmayacak. Cezaevine girdiğimde oğlum 7 günlüktü çıktığımda 20 yaşına gelmişti. Çocuğum ve eşim beni görüşe geldiklerinde yapılanları unutmazlar. Bu onlarda da kalıcı iz bıraktı. Halen Kenan Evren ismini duyunca tüylerim diken diken oluyor. O dönemde yapılanlar sistemli yapıldı. Çoğumuz siyaseti bilen insanlar değildik. Ulusal kimlik şekillenmesi cezaevinde oldu. O süreci unutamayız. Cezaevinin önünden geçerken herşeyi bir kez daha hatırlıyorum. Sadece dava açılsın bireyleri sembolik olarak yargılansın diye bir düşencemiz yok. Açılan soruşturmayı önemli buluyorum ve ciddi yapılırsa bir sonuç çıkacağını umut ediyorum" dedi. - Diyarbakır

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title