"Andımızın" Kaldırılması Yargıya Taşındı

'Andımızın' Kaldırılması Yargıya Taşındı
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Eğitim-Sen, Demokratikleşme Paketi olarak kamuoyuna açıklanan paket çerçevesinde "Andımız"ın kaldırılmasını Danıştay nezdinde yargıya taşırken, "Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair"...

Türk Eğitim-Sen, Demokratikleşme Paketi olarak kamuoyuna açıklanan paket çerçevesinde "Andımız"ın kaldırılmasını Danıştay nezdinde yargıya taşırken, "Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. Maddesinin yürütmesinin durdurulmasını" istedi.

Türk Eğitim-Sen'den yapılan açıklamada Demokratikleşme Paketi olarak kamuoyuna açıklanan paket çerçevesinde "Andımız"ın kaldırılacağının açıklanması üzerine tepkilerini gösterdikleri belirtilirken, "Tüm illerde ve Ankara'da 1. Meclis önünde kitlesel basın açıklamaları yaparak protestomuzu dile getirmiştik" denildi.

Hükümetin, "Andımız"la ilgili olarak açıkladığı bu adımı hayata geçirmek amacıyla İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde değişiklik yaptığı anımsatılan açıklamada, "08 Ekim 2013 tarih ve 28789 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle Öğrenci Andı kaldırıldı. Milli kimliğimize, Türk varlığına her zaman sahip çıkan ve bunu her fırsatta gösteren Türk Eğitim-Sen bu yönetmelik değişikliğini Danıştay nezdinde yargıya taşımıştır" ifadelerine yer verildi.

Dava dilekçesinde "Yönetmelik değişikliğinden önce Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 12. maddesinde yer alan Öğrenci Andı'nın yer alması, ilköğretim kurumlarındaki öğrencilerin Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan bireyler olarak yetiştirilmesi açısından büyük önem arz etmektedir" denildi.

Danıştay 8. Dairesi'nin "2009/6514E, 2009/932K sayılı kararının" da bu yönde olduğunu belirten Türk Eğitim-Sen dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"Bakanlık tarafından Danıştay 8. Dairesi'nde görüşülmekte olan dosyaya gönderilen savunmada;

"Öğrenci Andında yer alan ifadeler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırılık taşımamaktadır. Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir' ifadesi bunun en belirgin ifadesidir.Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, öğrenci andında geçen her "Türk, Türküm' vb gibi kelimelerin yalnız bir ırka özgü ırkçı söylemler olmadığı açık ve net olarak anlaşılmaktadır. İddia edildiği gibi öğrenci andı, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler temelinde hiçbir ayrım gözetmemektedir. kastedilen yalnızca Türk ırkına mensup insanlar değil, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan tüm halkımızdır. Öğrenci Andı bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bazı kelimeler ve ifadelerin tek tek alınmasıyla bunların üzerinden çıkarımda bulunmak, anlam çıkarmak Öğrenci Andının ruhuna uymamaktadır. Zira Öğrenci Andı'ndageçen kelimelerin ayrımcılıktan, ırkçılıktan, düşünce özgürlüğü vb yönleri kısıtlamaktan uzak olduğu aşikardır. Öğrenci andının geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza okutulmasının ayrımcılık, ırkçılık, eşitsizlikle bir ilgisinin olduğu söylenemez.

Türk Dil Kurumu'nun yayınladığı Güncel Türkçe Sözlük'te yer alan ve yaygın olarak kullanılan tanıma göre Türk kelimesinin anlamı, ırki bir içerik ve ayrıcalık içermemekte; bunun aksine "Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse' ifadesiyle birleştirici ve bütünleştirici yönünü açığa çıkarmaktadır. "Ne mutlu Türküm diyene' ifadesi ve buna benzer ifadeler, Türk ırkından başka ırkları yok sayan, bir ırkı yüceltmeye yarayan ırk ayrımcılığına dayalı söylemler değil, tam tersine ülkede yaşayan herkesi eşit oranda kapsayan ve herkesin mutluluğunu amaçlayan ifadelerdir.' denilmektedir."

-ÇELİŞKİLİ DURUM-

Bu şekilde bir savunma yapan Bakanlığın, şimdi Öğrenci Andını yürürlükten kaldırmasının birbiri ile çelişen bir durum olduğu savunulan dilekçede, "Bakanlığın savunma metninde de belirttiği üzere, "Türk' tanımlaması, bu memleketi ortak fedakârlıklarla vatan yapan, aynı kaderi paylaşarak birlikte yaşama arzusunu tüm dünyaya gösteren halkımızın milli üst kimliğinin adıdır. Türk milli kimliği, yeni icat edilmiş bir kavram da değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran kadro, devletin temellerini bu şekilde kodlamıştır. Büyük Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir' vecizesiyle tanımını yaptığı milli kimliğimiz, Anayasamızın 66. maddesinde de "Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.' şekliyle anlamını bulmuştur. Bu noktada, hiç bir vatansever Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bu andın içeriğinden rahatsız olamaz. Hele ki, öğrencilerimizin her sabah okuduğu bu metinde bulunan temel değerler ve aidiyet şuuru, öğrencilerde oluşturulmaya çalışılan davranış değişikliklerinden ve eğitimin temel amaçlarındandır.

Bu bağlamda, Öğrenci Andı'nda ifade edilen değerlerden rahatsız olmak ve metnin okutulmamasını savunmak, Türk milli eğitiminin amaçlarından rahatsız olmak anlamına gelmektedir" denildi.

Kaynak: ANKA / Güncel
title