Almanya Vatanım, Türkiye De

Kendisine mikrofonu uzatan televizyon muhabirine, "Ben Düsseldorf'ta doğdum. Almanya benim vatanım" diyor.

Daha muhabirin başka bir şey sormasını beklemeden de "Atalarımın vatanı Türkiye de benim vatanım" diyor.

Evet, işte "Bir insanın iki vatanı olmaz" diyen Alman politikacılara en iyi ve en güzel yanıtı bu kız çocuğu veriyor.

Bazı Alman politikacılar, bir insanın iki cumhurbaşkanının olamayacağını da söylüyorlar.

Türkiye'nin o dönemdeki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 18-22 Eylül 2011 tarihleri arasında Almanya'ya yaptığı resmi ziyaret sırasında bir yazı yazmıştım.

Yazının Hürriyet'te yayınladığı akşam Gül onuruna verdiği resepsiyonda dönemin Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff beni görünce yanıma gelip, "Yazınızı bana tercüme ettiler. Çok güzel bir yazı" demişti.

İşte o yazı:

İkisi de Cumhurbaşkanım

TÜRKİYE'den ayrıldığımda 19 yaşındaydım

Tıp öğrenimi yapmak için 1969 yılında Fransa'ya gittim.

Strasburg Üniversitesi'nde birkaç yıl tıp öğrenimi yaptım.

Daha doğrusu yapmaya çalıştım...

Olmadı...

Beceremedim...

1973 yılında Almanya'ya geçtim.

Bochum Ruhr Üniversitesi'nde Komünikasyon Bilimleri, Politik Bilimler ve Genel Bilimleri öğrenimi gördüm.

Bitirdim...

1980 yılında da Hürriyet Gazetesi'nin Avrupa merkezi Frankfurt'ta muhabir olarak çalışmaya başladım.

Yani 31 yıldır gazetecilik yapıyorum.

Öğrencilik dönemimde Gustav Heinemann ve Walter Scheel, Almanya'nın cumhurbaşkanıydı.

Gazeteciliğe başladığımda Karl Carstens'i Cumhurbaşkanı olarak tanıdım.

Daha sonraki yıllarda da Richard von Weizsaecker, Roman Herzog, Johannes Rau ve Horst Köhler'le çeşitli etkinliklerde karşılaştım.

Hepsiyle Hürriyet için söyleşi de yaptım...

Almanya'nın şu andaki Cumhurbaşkanı Christian Wulff'la Aşağı Saksonya Eyalet Başbakanlığı döneminde tanıştım.

Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'ndeki (CDU) aktif görevi sırasında da Türkiye'ye ve Türklere partisinden farklı ve sıcak yaklaşımıyla tanıdığımız Cumhurbaşkanı Wullf'la geçen yıl Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret öncesi Bellevue Sarayı'nda konuştum.

Yine sıcak mesajlar verdi.

Evet 38 yılı aşkın süredir bu ülkedeyim.

Almanya'nın ilk iki Cumhurbaşkanı Theodor Heuss ile Heinrich Lübke'ye kitaplardan, Gustav Heineman ile Walter Scheel'i televizyonlardan tanıdım.

Diğerlerini ise şahsen...

Yani 23 Mayıs 1949 tarihinde resmen kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti'nin 10 cumhurbaşkanından 8'i Almanlar kadar benim de yaşamıma girdi.

Onlar benim de cumhurbaşkanım oldu.

İşte bundan olacak ki, sohbet ettiğim Alman politikacılar da, Alman medya mensupları da, benim Hürriyet'te çalıştığımı, Türk olduğumu bildikleri halde, yine de hep "Kendimi Türk mü, yoksa Alman mı hissettiğimi" sorarlar.

Ben Alman vatandaşı değilim.

Başlangıçta başvuruda bulunmadım.

Sonra da çifte vatandaşlık imkanı yasalarla engellendiği için başvuruda bulunmayı hiç düşünmedim.

Yani bir yerde protesto...

Evet, ben Alman vatandaşı değilim ama Almanyalıyım.

Yani hem Türk'üm, hem Avrupalı, hem de buralı...

Almanya'ya resmi bir ziyaret için gelen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül benim de cumhurbaşkanımdır.

Ama her fırsatta "Ben Almanya'daki göçmenlerin de Cumhurbaşkanıyım" diyen Almanya Federal Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Christian Wulff da benim cumhurbaşkanımdır.

Yani ikisi de benim cumhurbaşkanımdır...

Tıpkı bu ülkede yaşayan 2.8 milyona yakın Türk kökenli insanın da cumhurbaşkanları olduğu gibi...

Kaynak: Hürriyet / Dünya