Haberler

Son dakika! Bakan Soylu'dan Anayasa mahkemesi ile ilgili açılama

Güncelleme:

Bir son dakika haberine göre Bakan Soylu'dan Anayasa mahkemesi ile ilgili açılama "Bu bir PKK terör örgütü bildirisidir" "15 Temmuz'u Fabrika işçisi değil Kamu yaptı" "Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini ben FETÖ'den uzaklaştırdım, ihraç ettim" "Sayın cumhurbaşkanımız Cenab-ı Allah ile kuvvetli sözleşmesi olan...

Bakan Soylu'dan Anayasa mahkemesi ile ilgili açılama

"Bu bir PKK terör örgütü bildirisidir"

" 15 Temmuz'u Fabrika işçisi değil Kamu yaptı"

"Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini ben FETÖ'den uzaklaştırdım, ihraç ettim"

"Sayın cumhurbaşkanımız Cenab-ı Allah ile kuvvetli sözleşmesi olan bir insan"

İSTANBUL - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Anayasa Mahkemesi gibi çok saygın bir ortamla sorunumuzun olması mümkün değil. Ama kişisel sorunumuzun olması mümkün değil. Elbette ki Devletin tepesinde böyle bir sorunu kabul edebilmemiz mümkün değil. Çünkü hepimiz ülke için çalışıyoruz. Ancak karşı karşıya kaldığımız meseleyi ifade etmek zorundayız" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber Gündem Özel programına konuk oldu. Bakan Soylu, programda Türkiye Gazetesi Yayın Koordinatörü Yücel Koç ve Türkiye Gazetesi yazarları Cem Küçük ile Süleyman Özışık sorularını yanıtladı.

"Anayasa Mahkemesi gibi çok saygın bir ortamla kişisel sorunumuzun olması mümkün değil"

"Bu bir PKK terör örgütü bildirisidir"

"Bunlara mahkemeler diyorlar ki siz suç işlediniz, terör örgütüyle eşdeş bir tavır ortaya koydunuz diyorlar" diyerek konuşmasını sürdüren Bakan Soylu, "Anayasa mahkemesi de diyor ki ben mealen söylüyorum, her ne kadar PKK terör örgütünün söyledikleriyle özdeşlese de bunu söyleme hürriyeti vardır. Dönüyorum bana sürekli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden dem vuran arkadaşlarımıza söylüyorum. Arkadaş Batasuna Kararları, Venedik kriterleri ne diyor? AİHM Batasuna'yı niye kapattı? Bana bunu biri söylesin. Türkiye'de olsa kapatmaz, siz merak etmeyin. Avrupa'da kendi içlerinde bir tehdit olduğu için kapandı. Bu bir PKK terör örgütü bildirisidir bu ve diyor ki, devlet katildir, devletin orada şehit olarak nitelendiklerinizde katildir diyor, başka bir şey demiyor. Anayasa mahkemesi buna diyor ki bu düşünce özgürdür diyor. Tayyip Erdoğan'a ve devlete hakaret edenlere verdiği düşünce özgürlüğü gibi bu da düşünce özgürlüğüdür diyor. Biz bu ülkenin varlığı ve birliği için kendini feda edenlere ne anlatacağız. Bana diyorlarsa ki bunu ye susun, böyle bir değerlendirme olur mu diyorlarsa ağzımda 3 tane kelam varsa özgürlük ve hukuk devleti için söylerim. Batasuna Kararında AİHM çok net bir şey söylüyor. Bırakın fikrine iştirak etmeyi ret etmediği için kapatıyorum diyor. Peki burada ret etme değil, neredeyse tam anlamıyla bu var. Bana diyorlar ki anayasa mahkemesiyle niye böyle sert bir polemiğe girdin. Acaba kişileri mi hedef aldın diyorlar. Yo kişileri hedef almadım. Bana laf yetiştiren değerlendirmeler ortaya koyuyorlar. Ben onları kendime şeref mahyası olarak kabul ederim. Sokrat savunmada diyor ki, siz diyor atın yaptıklarını değerlendirmemi istiyorsunuz diyor, oysa ben atın kendisini de eleştiriyorum, atın kendisini de tartışmaya açıyorum diyor. Bu gün diyorlar ki, sen eleştirebilirsin, eleştir ama bizi tartışma diyor. Sokrat öyle söylemiyor ben ölüme gidiyorum diyor. Ben atla ilgili değerlendirmelerimi yaparım diyor. Bu kararları kim verdi? Bu günkü o metinle ilgili bir cümle söyleyeyim. İlmin afeti kibirdir hadis-i şeriftir. Mevlana'da derki, 'Abe kardeşim etme şekerle zehri bir araya koyma', biz başka bir şey daha yaptılar, şekerle zehri aynı yere koyuyorlar" şeklinde konuştu.

" 15 Temmuz'u Fabrika işçisi değil Kamu yaptı"

15 Temmuz Darbe girişimiyle ilgili konuşan Bakan Soylu, "Bu ülkede 15 Temmuz oldu mu? 15 Temmuzu fabrikadaki işçi mi yaptı? 15 Temmuz'u Alibeyköy spor kulübündeki sporcular mı yaptı. Kamu yaptı, kamudan çıkmadı mı? Yargı darbesi değil mi? bir tarafta TSK içerisine girmiş hainler değil mi, jandarmadan, polisten ayıkladıklarımız değil mi? orada konuşlanmışlar, akıllarını kiraya vermişler Türkiye'nin işgal hareketini gerçekleştirmek üzere ülkemizi satmışlar. Biz 15 Temmuz'dan sonra bir karar aldık. Dünyanın bütün ülkelerinden güvenlik tahkikatıyla devlet adamı alalım. Bundan masum bir istek yok. Af edersiniz markete adam alırken de kimin ne olduğuna bakıyorsunuz. Kimdir nedir diye bakıyorsunuz. 15 Temmuz'da bu anayasa yok muydu, peki nasıl darbe yapmaya kalktılar. Burada şunu ifade edeyim. Eğer siz devletin içerisine hala insanlar girerken, Şırnak'ta adliyede bomba yakaladık. Karlov'u kim öldürdü, FETÖ'cü polis öldürdü. Bütün bunları yaşarken biz devlete adam alırken kılı kırk yarmalı mıyız, yarmamalıyız. Diyor ki hiçbir şey yapmamalısınız diyor. Dünyanın en etkili manipülatif aracı sosyal medyadır. Hepimiz şikayetçi miyiz? Yemediğimiz hakaret küfür kalmıyor. Biz yine 15 Temmuz sonrası sibere şöyle bir yetki verdik. Bir takım suçlar tespit edebilirsin. Bir kavga gördün hakime git yetki al sonra gel bu suçluları ilgili birimlere bildir ve hemen hakime götür. İki defa hakime götür. Neden dışarıda kavga gördünüz polissiniz müdahale etmemeniz mi lazım. Sosyal medya ortamında bu. Tam siberde böyle bir hukuk düzenleme yapıldı, mecliste yapılan düzenleme sonrası sen ilk önce hakimden izin alacaksın, tespite gerek yok insanlar birbirini yesinler, sonra geri dönecek kim olduğunu tespit edeceksin, sonra da suç unsuru varsa tespit edeceksin ölme eşeğim ölme, yonca bitince yersin. Türkiye'nin en temel meselelerinden birisi göçtür. Yine bir kanun var. Eğer birisi yabanca terörist savaşçıysa bu yurtdışından sizin ülkenize kaçarak gelmişse sizin bunu hükümranlık hakkı olarak sizin bunu ilgili ülkeye iade etme hakkınız vardır. Anayasa mahkemesi dedi ki senin böyle bir hakkın yok dedi. Pilot karar çıkardı. Mahkemeye başvurmadan sen bunu yurtdışı yapamazsın. Yabancı terörist savaşçıyı iade edemezsin kilitledi beni bitti. Buna imza attılar. Buna imza atan kimin tarafını tutacak. Anayasa mahkemesindeki bir takım üyelere değerlendirme koymuşsa bu tartışma bizi şey yapacak değil. Bu adam suç işliyor ben ne suç işliyorsa, herkesin özgürlüğünü savunurken benim özgürlüğüme helal getirmek doğru bir şey değil" diye konuştu.

"Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini ben FETÖ'den uzaklaştırdım, ihraç ettim"

"Anayasa Mahkemesi Başkanımız polis kademesi başkanıydı" diyerek konuşmasını sürdüren Bakan soylu, "Anayasa Mahkemesi başkanımıza bir kabahat buluyor değilim ama bir tespiti ortaya koyuyor. Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini ben FETÖ'den uzaklaştırdım, ihraç ettim. Demek ki devlete adam alınırken dikkat edilmesi lazım. bakın ben bilerek aldığı şöyle yaptı falan demiyorum. Bir şey iptal ederken 50 yıl geçmişine bakmana gerek yok. 9-10 yıllık bir geçmişe bakarsan, başka bir şey daha var, esas itibariyle Erzurum Üniversitesiyle yapılan bir protokol var. Bir takım polis memurlarının direk olarak amirliğe geçmelerini temin edecek, o daha büyük bir felaket ve biz hala o sınavlara çalışıyoruz. Allah'ınızı severseniz, bunları bu ülke yaşadı, bizim olmamıza gerek yok biz bu ülkenin evladıyız. Bu ülkenin başına bir daha bu felaketi nasıl getirelim. Gelsin mi? bu kadar tecrübe elde ettik. Bu nesil 30'la 70 arasındaki nesil bu ülkede her şeyi gördü ya. Yokluk, terör, anarşi gördü. Amerika'nın parmak sallamalarını gördü. Bizden sonraki nesiller niye görsünler. Bu tecrübeleri hep beraber bir araya getirmek varken, ilmin kibrine kapılmamak varken, siz ne görüyorsunuz. Ben bu ülkenin düşmanı mıyım? Fikir almak için sorman gerekiyorsa sor ya, hakimler bile tanık arıyorlar. Derdiniz ne diye soruyorlar. Biz bakın Türk yargısı şu anda büyük ve başarılı bir sınav veriyor. FETÖ soruşturmaları dahil herkes elini altına sokuyor, ben ne diyebilirim onlara. Bu gün uyuşturucu da terörde, asayişte, bu ülkenin huzuru ve güvenliği için geldiği bir noktaya bakalım. Süleyman'ı şeytanlaştır, sayın cumhurbaşkanını kötü bir noktaya getirmeye çalış, hükümetteki başka birisini böyle yap. AK Partiyi despot bir parti olarak ortaya koymaya çalış" dedi.

"Sayın cumhurbaşkanımız Cenab-ı Allah ile kuvvetli sözleşmesi olan bir insan"

Anayasa Mahkemesiyle ilgili konuşmasını sürdüren Bakan Soylu, "Sayın cumhurbaşkanımız Cenab-ı Allah ile kuvvetli sözleşmesi olan bir insan. Ben çalışıyorum. Yani teslimiyeti iyi niyeti, elbette ki siyasi tecrübesi büyük bilgisi, bana göre dehası, Türkiye'yi olağanüstü bir noktaya taşıyor. Neticede bir irade ortaya koyuyor, benim burada bir yetkim varsa burada onu değerlendiririm. Ondan sonraki karar ona ait, bize bir alan verdi. Hükümetimizin bir politikası var, sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu çizgiler var ben onun içinde işlem yapmaya çalışıyorum. Sayın cumhurbaşkanımızla istişareler yaparız. Ama yargı anayasa mahkemesi başka bir şey. O kendi kararını kendi verecek. Bizim sarılacağımız tek bir şey var o da hukuk, ondan başka sarılacak bir şeyimiz yok. Ondan sonra kararı kendi alıyor, kendi değerlendiriyor, kendi ortaya koyuyor. Yine aldıkları karardan sonra, bir resepsiyonda bir araya geldiğimizde bana soruyorlar. Anayasa Mahkemesi başkanıyla karşılaştığınızda ne konuşuyorsunuz diye sordular, bana hukuk nasihati veriyordu. Bu benim derdim değil yani sonra diyor ki, oradan bir arkadaş, karar almamızın gerekçesi AİHM'den çizik yememek, ret yememek diyor. Af edersiniz de benim Anayasa Mahkemem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bir şubesi mi ya? İhlal verecektir en fazla, önemli olan senin o noktaya gitmeden önce bu ülke ve millet adına orada onun ihlal olmaması için ortaya koyabileceğin tavırdır. Sen onun adına burada işlem yapma yetkisinin meşuiyetine bir dayanak elde edemezsin ki böyle bir mantık yok, sakat bir mantı üzerinden gidiyor. AİHM böyle olursa şurada şu cezayı alırsınız diyorlar. Yunanistan 6 aylık çocukları denizin ortasına atıp öldürdü, AİHM sesini mi çıkardı. Bu kadar batıcılık hayranlığı üzerine bu ülkenin en büyük problemi budur. Evrensel değerler başımın üzerine, ama nedir bu batıcılık hayranlığı, bizi alkışlamaları için ortaya koyacağımız şey. Bizim medeniyetimizin fikri cari bir fikirdir. Mevlana'nın, Hacı Bayram Veli'nin fikri caridir, Eyüp Sultan'ın fikri caridir. Bu fikirler cari fikirler. Bu fikirler dünyanın ihtiyacı olan fikirler. Doğrusunu ortaya koymaya çalışalım. Allah bizi İlmin kibrinden uzak tutsun" diye konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel

Anayasa Mahkemesi 15 Temmuz Genel Haberler Son Dakika

title