Haberler

    'Sizin için ne yapabiliriz?'

    Güncelleme:

    İki yıl önce müzemizi bir satranç antrenörü ziyaret etti.

    İki yıl önce müzemizi bir satranç antrenörü ziyaret etti. Daha önce körlere satranç öğretmiş, satranç turnuvasında rehber arkadaşlarımızdan biriyle tanışmış ve müzemizi ziyarete gelmişti. Sohbet esnasında bir satranç sınıfı oluşturma planları yaparken bulduk kendimizi. Üstelik müzemizde çalışan işitme engelli arkadaşlarımızı da bu sınıfa dahil ettik. Satranç ilginç bir spor; kör ve sağır aynı anda oynayabiliyorsunuz; yaş, kilo, cinsiyet kategorileri de yok. Eğitimlere başladık ve yaklaşık sekiz ay sonra bir uçakta üç kör 'kafadan satranç' oynayarak Antalya'ya turnuvaya gidiyorduk... Buna 'körleme satranç' deniyor. Tahta ve taşlar kafanızda, hayal ederek oynuyorsunuz. Çok abartılacak bir durum değil, ortalama bir satranç oyuncusu eğer notasyon biliyorsa bunu 20 hamleye kadar yapabilir, 20 hamleden sonrası zorlar.

    Bağış yetmez

    Genelde müzede turlarıma katılanlar sonunda "Sizin için ne yapabiliriz?" diye sorar. Ben de onlara şunu sorarım: "Siz normal hayatınızda neler yapıyorsunuz?" Ortak alanımız olup olmadığını anlamaya çalışırım. Eğer ortak ilgi alanımız varsa oradan başlarım benim için ne yapabilecekleri sorusunun cevabını vermeye. Ortak alanımız varsa o konuda becerisini, tecrübesini bana aktarmasını isterim. Karşınızdaki kişinin gelişmesini desteklemek, o alanda kendi tecrübelerinizi aktarmak o kişiye gerçekten yardım etmektir. Birçok sivil toplum örgütü, dernek var engellilerle ilgilenen. Bunlara bağış yaparak yardım edildiği zannedilir oysa bu yardım engellinin özüne yardım etmez... Yardım sadece yedirme, giydirme, gezdirme, teknolojik ekipman sağlama değildir. Sormak gerekmez mi ne yapmak istiyor, nasıl bir yolda yürümek istiyor, kısacası kim olmak istiyor? Buna göre ilgili uzmanlarla tanıştırmak, hangi yolda ilerlemek istiyorsa yanında olmak, özüne yardım etmektir.

    Dans ediyor, satranç oynuyor, profesyonel koçluk yapıyor olmamın altındaki sebep kendimi anlatacak fırsatları bulmamdı. Ben anlattım, onlar keşfettiler. Ben de elimden geleni yapmaya çalıştım. Birbirimizi dinleyelim, bir cevher hissediyorsak paylaşalım ki ortaya çıksın, sonrası kolay. Özel bir yardım değil, neyi iyi yapıyorsanız sizin gibi olmak isteyene ışık olmaktan bahsediyorum.

    Koruyoruz derken...

    Körlerin de oynadığı internet oyunları var. Birini ben de sevdim, zaman buldukça oynuyorum. Güzel olan tarafı, dünyanın her yerinden körlerle konuşma fırsatınız var. Farklı ülkelerde yaşayan Türkleri buluyorsunuz. Güzel sohbetler de oluyor. Orada genç arkadaşlara durumlarını soruyorum. En çok şikayet ettikleri, ailelerinin yaşam alanlarını kısıtlaması oluyor. Aileler yardım edip koruyoruz derken hiç yaşam alanları kalmıyor ve bunu dile getirince de karşılıklı kırgınlıklar yaşanıyor. Görmeyen birine yardım etmek onun adına her şeyi yapmak değildir, onun yapmasını sağlamaktır. Gerçek yardım, onun tüm işlerini kendi yapabiliyor konumuna getirmektir. Her şeyi siz yaparsanız, size bağımlı bir insan yaratmış olursunuz. Ailemiz her an hayatımızda olmayacak, tek başımıza kaldığımızda ne yapacağız? Tek başına hayatını sürdüren bir görmeyen yetiştirmeniz, onun için her şeyi yapmak demektir. Görmeyen biri olmak ayrı bir psikoloji, görmeyen ailesi olmak da ayrı bir psikolojidir ama yardımcısından çok yareni olmaya çalışırsanız daha güçlü bir görmeyen yetiştirirsiniz.

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Antalya Haberler

    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title