Haberler

Selahattin Demirtaş'tan Ali Babacan yorumu: İleri demokrasinin adresi olmayacaklar

Güncelleme:

Eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Ali Babacan'ın kuracağı partinin detaylarının hala net olmadığını vurgulayarak "Ancak ileri demokrasinin adresi olmayacaklarını şimdiden söyleyebiliriz" dedi.

Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, parti kuracağını açıklayan eski AK Partili Ali Babacan hakkında konuştu. Demirtaş, AK Parti'den ayrılarak parti kuracaklarını söyleyen kesimlerin nasıl bir program ve kadroyla yola çıkacaklarını bilmediklerini öne çıkararak ileri demokrasinin adresi olmayacaklarını söyledi.

Edirne Cezaevi'nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 18 Eylül'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) görülecek duruşma öncesinde Birgün'ün sorularını yanıtladı.

DEMİRTAŞ'A ÖZGÜRLÜK KAMPANYASI

"AİHM'de 18 Eylül tarihinde görülecek duruşma öncesinde özgürlüğünüzü talep eden bir sosyal medya kampanyası başlatıldı. Dünya listelerine ilk beşe giren bu kampanyada dört bir yandan birçok insanın desteğini aldınız. Bu kampanya hakkında neler söylemek istersiniz?" sorusuna Demirtaş şöyle yanıt verdi:

"Türkiye'de binlerce siyasi tutsağın hukuk dışı bir şekilde cezaevlerinde tutulduğunu sadece Türkiye toplumu değil, dünya kamuoyu da yakından biliyor. Otoriter AKP rejimi, başını deve kuşu gibi kuma gömerek hakikatlerden kaçmaya çalışsa da herkes Türkiye'deki faşizan yönetim anlayışının yarattığı zulümlerin farkındadır. Bu nedenle, benim adımı sembolleştirilen, bütün siyasi tutsakların özgürlüğünü isteyen kampanyalar, demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak ele alınmalıdır. Demokrasi ve özgürlük mücadelesi gelişmeden siyasi tutsakların özgür olması da mümkün değildir. Bizim özgürlüğümüz ve kaderimiz, halkın özgürlüğüyle doğrudan bağlıdır. Siyasi tutsaklara özgürlük kampanyasına destek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Bulundukları her yerde faşizmin geriletilmesi ve demokratik bir Türkiye için mücadelelerini yükseltmeye davet ediyorum."

AİHM'NİN VERECEĞİ KARAR

"Yaklaşan AİHM duruşmasını değerlendirir misiniz? Ne gibi bir karar çıkmasını bekliyorsunuz? İç hukuk ve iktidar bu karara saygı" duyar mı?" sorusuna ise Demirtaş şu ifadelerle cevap verdi:

"Bir defa şunu açıkça belirtmemiz gerekir ki dünyada politik etkilerden ve baskılardan bağımsız çalışabilen hiçbir mahkeme yoktur. AİHM'in de özellikle son birkaç yıldır Avrupa'daki siyasi ve ekonomik gelişmelerden etkilenen kararlar verdiğini veya karar vermeyi geciktirdiğini görebiliyoruz. Avrupalı kurumların, mülteciler konusunda Türkiye ile iyi geçinebilmek için AB değerlerinden uzak, ilkesiz tutumlar içine girdiğini gözlemleyebiliyoruz. Her ne kadar AİHM bunlardan en az etkilenen kurum olsa da, hiç etkilenmediğini söylememek doğru olmaz.

AİHM'nin alt dairesi, 20 Kasım 2018 tarihinde tahliyeme karar vermiş olmasına rağmen, AKP rejiminin açık ve baskı tehditleri nedeniyle, mahkeme bu kararı uygulamadı. Biz de hükümet de AHİM'e itiraz edince, Büyük Daire duruşma yapmaya karar verdi. Bizim hukuki argümanlarımız son derece güçlü, delilli, belgelidir. AİHM şaşırtıcı bir kararla kendi içtihatlarından sapmazsa AKP hükümeti aleyhine ihlal kararları çıkacağına inanıyorum. Böylesi bir karar, hem Türkiye'de yargıya ve parlamentoya yol gösterici olacak hem de Avrupa'da giderek büyüyen otoriterleşme tehdidine verilmiş önemli bir cevap olacaktır.

Türkiye'de mahkemelerin AİHM ve AYM kararlarını tanımama gibi bir yetkileri yoktur. AKP iktidarının ise hesabına gelmeyen hiçbir yargı kararına saygı göstermediğini ve göstermeyeceğini geçmişteki pratiklerinden biliyoruz. Ancak bizim de hukuki ve siyasi mücadelemiz her koşulda devam edecektir. Yine AİHM'nin benimle ilgili vereceği karar, tutuklu yüzlerce siyasetçi için emsal olacaktır."

ALİ BABACAN YORUMU

Demirtaş, Ali Babacan'la ilgili bir soruya ise şu şekilde yanıt verdi:

"AKP'den ayrılarak parti kuracaklarını söyleyen kesimlerin nasıl bir program ve kadroyla yola çıkacaklarını bilmiyoruz. Bunların AKP tabanını etkileme gücünün olup olamayacağı da belli değil. Ancak ileri demokrasinin adresi olmayacaklarını şimdiden söyleyebiliriz. Merkezinde sol hareketlerin olduğu bir demokrasi bloku dışında hiçbir alternatif ne gerçekçi olabilir ne de umut.

Ancak yine de merkez sağda, otoriter faşizan AKP-MHP blokunun içinden liberal bir sağ çizginin çıkması, faşizmi geriletmek açısından önemli olabilir. HDP her halükârda demokrasi ve barış çizgisinde ısrarcı olacaktır. Burada kritik konumda olan CHP'dir. CHP, demokrasi bloğuna yüzeysel ve pragmatik yaklaşmaktan vazgeçerek açık, şeffaf ve ilkeli bir demokrasi blokunun parçası olmalıdır. Bunu geciktirir veya tedirgin yaklaşmaya devam ederse bundan faşizm kazançlı çıkacaktır.

KAZ DAĞLARI

Demirtaş, Kaz Dağları ile ilgili bir soru karşısında ise şöyle konuştu:

"AKP iktidarı, kapitalizmin ve neoliberalizmin 20-30 yıl önceki en vahşi halini kendi ülkesinde uyguluyor. Almanya, Fransa, İngiltere, Kanada, Japonya gibi ülkeler dahil, çok sayıda kapitalist devlet, kendi ülkelerindeki doğa katliamlarını en aza indirecek tedbirleri alarak risklerin tamamını 3'üncü dünya ülkelerine havale etti. Siz bugün Kanada'da bu kadar acımasızca ağaç kesip böylesine tehlikeli bir şekilde altın arayamazsınız. Ama Kanadalılar bunu Türkiye'de rahatlıkla yapabilirler. Bugün artık Türkiye'nin bütün doğal güzellikleri utanmazca, insafsızca sermayeye peşkeş çekilmektedir. İşin daha hazin ve vahim tarafı ise AKP iktidarının bu yolla yabancı sermayeyi ülkeye çekmiş olmayı başarı hikayesi gibi sunmasıdır. Neoliberalizmin kesintisiz büyüme ve aşırı tüketime dayalı işleyişi, doğanın tüm kaynaklarını da sermayenin hizmetine sunmaktan çekinmez. Mevcut ekonomik kriz derinleştikçe, AKP iktidarı daha ağır ekolojik felaketlere yol açacak peşkeşleri sürdürecektir. Oysa onurlu bir yaşam için, yeteri kadar gelir için, işsizliğin önlenmesi için kapitalizme mecbur değiliz."

Kaynak: Haberler.com / Güncel

Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title