Haberler

PKK tarihi mekanları mevzi olarak kullanıyor

Güncelleme:

PKK tarihi mekanları mevzi olarak kullanıyor "PKK ve YPG kültürel teröristler.

Pkk tarihi mekanları mevzi olarak kullanıyor

"Pkk ve YPG kültürel teröristler. Tarihi höyük ve arkeolojik alanları mevzi olarak kullanıyorlar"

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Osman Eravşar:

"Barış Pınarı Harekatı başlamadan önce PKK/YPG'lilerin oradaki höyükleri, arkeolojik alanları yükseklikleri sebebiyle askeri mevzi olarak kullandıklarını gördük"

" Buralar iş makineleri ile tahrip edildi. Bu ne yazık ki başkaları tarafından ya görülmüyor yada görülmek istenmiyor"

"Arkeolojik alanların bir kişinin değil insanlığın ortak malıdır, buraları tahrip etmek insanlığı tahrip etmektir"

" Suriye'de tarihi eserlere yapılanlar bir kültürel terörizmdir, PKK/YPG ve DAEŞ ayrıca birer kültürel teröristlerdir"

"Biz Rakka'da değiliz ama orada ciddi tahribatlar var, iş makineleri ile mevziler var. Hava fotoğraflarından belli, Tel Abyad'da arkeolojik alanlarda kazılar yaparak mevzi oluşturuyorlar"

ANTALYA - Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Osman Eravşar, Suriye'de PKK/YPG'li teröristler tarafından arkeolojik eserlere zarar verildiğini, bununda Tür Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılmış gibi yansıtılmasına tepki gösterdi. Eravşar, " Suriye'de tarihi eserlere yapılanlar bir kültürel terörizmdir, PKK/YPG ve DAEŞ ayrıca birer kültürel teröristlerdir."dedi.

Eravşar, Türkiye'de olduğu gibi, Suriye'deki tarihi eserlerin durumunu da yakından takip ediyor. Suriye'deki iç savaşta kültürel ve tarihi eserlerin terör örgütleri tarafından mevzi, sığınak ve üst bölgesi olarak kullanıldığını tespit ettiklerini dile getiren Osman Eravşar, bu durumun şanlı Türk ordusu tarafından yapıldı, gibi gösterilmesine ise tepki gösterdi.

Eravşar, Suriye iç savaşında halka olduğu kadar, insanlık tarihinin en eski yapılarından olan tarihi eserlere de zarar verildiğinin altını çizdi.

Bölgedeki tarihi eserlerin önce DAEŞ, sonra rejim güçleri, son olarak da PKK/YPG terör örgütleri tarafından hedef olarak kullanıldığını aktaran Eravşar, " Birçok tarihi eser tahrip edildi. Bunların içinde Halep Ulu Cami ve Palmira'daki eslerler var. Rejim güçlerinin yanında hareket eden PKK/YPG'li teröristlerin tarihi eserleri hem kazı hem de askeri alanda kullanarak tahrip ettiklerini görüyoruz. Bunları o bölgeden gelen videolardan ve fotoğraflardan görebiliyoruz." diye konuştu.

"Barış Pınarı Harekatı'ndan önce yapılan tahribat var"

Avrupa Komisyonu'nun ve Suriye rejiminin bölgedeki tahrip edilen tarihi eserlerle ilgili envanter çalışması yaptığını kaydeden Eravşar, " Bunlara bakıldığında çalışmaların henüz daha Barış Pınarı Harekatı başlamadan önce yapılmış tahribatlar da var. Sanki bunlar bizim ordumuz, askerlerimiz tarafından yapılmış gibi gösteriliyor. Bu tamamen yanlış ve hileli bir davranış şeklidir. Barış Pınarı Harekatı başlamadan önce PKK/YPG'lilerin oradaki höyükleri, arkeolojik alanları yükseklikleri sebebiyle askeri mevzi olarak kullandıklarını gördük. Buralar iş makineleri ile tahrip edildi. Bu ne yazık ki başkaları tarafından ya görülmüyor yada görülmek istenmiyor. Bizlere düşen bunu doğru şekilde aktarmaktır." ifadelerine yer verdi.

Şanlı Türk ordusunun onurlu tarihine bakıldığı zaman hiçbir zaman insanlığa yada tarihe zarar vermediğini vurgulayan Osman Eravşar, "Bizim ordumuz bırakın zarar vermeyi tam tersine koruyucu bir politika izlemiştir. Türkiye 1954 tarihli Lahey Antlaşması'na imza koymuştur. Buna göre silahlı çatışma alanlarında kalan tarihi yerleşim yerlerini korumayı kabul etmiştir. Biz kesinlikle bu tür müdahalelerde bulunmazken, karşımızdakiler bu antlaşmaya taraf olmadıkları gibi ve terör örgütü oldukları için bunları hiçe sayıyorlar. Arkeolojik alanlara, kutsal değerlere zarar veriyorlar. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi kiliselere sığınıp, ordumuzun üzerine ateş ediyorlar. Bu tür yerlerin savaş alanında kullanılmaması gerekir. Ordumuz bunu bildiği halde kiliseye müdahalede bulunmadı." diye konuştu.

"Kültürel terörizm"

Arkeolojik alanların bir kişinin değil insanlığın ortak malı olduğunun altını çizen Eravşar, buraları tahrip etmek insanlığı tahrip etmek olduğuna dikkati çekti.

Suriye'de tarihi eserlere yapılanların bir kültürel terörizm olduğuna vurgu yapan Osman Eravşar, " PKK/YPG ve DAEŞ ayrıca birer kültürel teröristlerdir. Bunun da bu şekilde bildirilmesi gerekir." dedi.

Eravşar, Avrupa'ya sadece envanter tutmasının yeterli olmayacağının oradaki tarihi eserlerin tahribatının durdurulması gerektiğini belirtti.

"Rakka'da değiliz ama orada tahribat var"

Suriye rejim yayınlarının da Türk ordusunun girdiği yerlerde tarihi eserleri tahrip ediyor gibi yansıtan yayınlar yaptığını aktaran Eravşar, "Devlet ve ordu olarak hiçbir zaman tahrip edici tutumumuz olmadı, olmayacağına inanıyorum. Bizim çünkü onurumuza terstir. Türk ordusu onurlu bir ordudur. Yağmacı bir anlayışımız olmamıştır. Türk ordusu ile teröristler karıştırılmamalıdır. Biz Rakka'da değiliz ama orada ciddi tahribatlar var. İş makineleri ile mevziler var. Hava fotoğraflarından belli, Tel Abyad'da arkeolojik alanlarda kazılar yaparak mevzi oluşturuyorlar. Bunları yapan biz değil, YPG ve PKK bunlara karşı batının tepkisini göstermesi gerekir."dedi.

Eravşar, terör örgütlerinin uzantılarının Diyarbakır Sur'da da hendek ve mevziler açarak bir çok tarihi esere zarar verdiklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel

Suriye YPG PKK Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title