Haberler

    Modanın merkezi neresi?

    Aslı Barış: Trendleri belirleyen moda haftaları maratonu sürüyor.

    Aslı Barış: Trendleri belirleyen moda haftaları maratonu sürüyor. Sizin en çok beğendiğiniz koleksiyonlar hangileri oldu?

    Başak Dizer Tatlıtuğ: Saint Laurent, Alexander Wang, Mugler, Dior defileleri benim favorim. Marka algısı, defile konsepti, modeller, koleksiyon ve genel stil olarak.

    Ceylan Atınç : Paris Moda Haftası henüz bitmedi. Özellikle Karl Lagerfeld'siz ilk büyük koleksiyonu merak ediyorum. Şu ana kadar izlediklerim arasında YSL ve Versace'nin bazı parçaları favorim. Saint Laurent defilesine tek tek bakınca eski YSL tarzının nefis şekilde geri döndüğünü gördük. Vintage görünümlü çantalar, çizmeler, yelekli şortlar kalbimi çaldı.

    Aslı Barış: Bu organizasyonları düşünürsek, sizce modanın merkezi New York mu, Milano mu, Londra mı, Paris mi?

    Başak Dizer Tatlıtuğ: Bence hep Paris, Coco Chanel'e ithafen... Ben böyle düşünüyorum. Ama İtalyan markalarının da gücünü göz ardı etmiyorum; Milano da çok önemli bir hafta.

    Ceylan Atınç: Artık modayı çok fazla farklı farklı dinamikler yönetiyor. Sadece bir moda haftası dünyanın merkezidir diyemeyiz örneğin Kopenhag, Sidney, Berlin, Tiflis gibi moda haftaları çok yeni tasarımcıları piyasaya çıkarıyor. Sokak stiline çok uygun yeni trendler belirliyor. Büyük markaların izinden giden akımlar da var elbette... Ben Londra'yı yenilikçi, Milano'yu güncel, Paris'i ise avangart buluyorum.

    Aslı Barış: Tabii ki son dönemde çıkış yapan moda haftaları da farklı bir hava katıyor, yeni trendler yaratıyor ama ben de Başak'tan yanayım.

    Paris bambaşka. Londra'nın tarzı çok punk, Milano çok süslü, New York da çok ticari... Hepsini toplasan bir Paris etmez bence.

    Yepyeni bir Gülşen

    Aslı Barış: Cengiz Abazoğlu for AdL defilesinde Gülşen yürüdü podyumda. Giydiği kostümünü nasıl buldunuz?

    Başak Dizer Tatlıtuğ: Gülşen'in kostümü her zamanki tarzından çok farklı olmuş. Bu sefer fütüristik ve pop değil; nostaljik. 70'ler-80'ler arası dönem. Disko stillerinden ilham almış. Oldukça klas. Ben çok beğendim. Özlemişiz böyle Studio 54 tarz dekolteleri. Kendisine de yakışmış, taşımak da önemli. Uzun düz saçlarla birlikte ise daha iyi gözüküyor.

    Ceylan Atınç: Gülşen'i normalde çok beğenirim. Günlük hali, sahnede seçtiği cesur tasarımlar, sosyal medyadaki stili bence bir bütünlük içinde. ve kendine yakışanı bildiğini düşünüyorum. Ancak ne yalan söyleyeyim defiledeki hali hiç Gülşen gibi gelmedi bana. Hatta sosyal medyada izlerken arkadan tanıyamadım önce... Sonra alttaki yorumları okuyunca Gülşen olduğunu anladım. Olduğundan farklı görünmüş. Avrupai tarzını seviyorum ben onun.

    Aslı Barış: Çok daha değişik göründüğü kesin. ve ben de normalde tarzını beğeniyorum. Değişiklik de iyidir; farklı bir Gülşen görmek hoşuma gitti. Kostümü de güzel ama ona yakışmış mı, arada kaldım. Yapı itibariyle miniyle daha iyi duruyor sanki Gülşen... Ama saçları güzel olmuş.

    Pembe ile kırmızı bir arada olur mu?

    Aslı Barış: Emmy Ödülleri töreninde öne çıkan bir trend: Pembe ve kırmızıyı birlikte giymek... Ne dersiniz, sevdiniz mi?

    Başak Dizer Tatlıtuğ: Pembe ve kırmızı işbirliği geçen kış çıkan bir kombinleme. Birçok model ve yıldızda gördük. Bence hoş bir ikili.

    Aslı Barış: Bana biraz yorucu geliyor. Gerçi nasıl giydiğine bakar. Emmy'deki uygulamaları kabus gibiydi. Sen ne dersin Ceylan?

    Ceylan Atınç: Ben fuşya ve kırmızı/toz pembe ve nar çiçeği gibi birliktelikleri seviyorum ama kesinlikle doğru ten rengi, doğru saç makyaj ve doğru styling ile... Bu yıl böyle bir trend var, bunun kırmızı halı yansıması da sezonun hemen başında Emmy'de kendini gösterdi. Mandy Moore'un elbisesini tasarım olarak başarılı bulmakla beraber saç makyaj çok daha hafif tutulmalıydı, çok daha spor olmalıydı diye düşünüyorum.

    Kaynak: Hürriyet / Magazin

    Ceylan Atınç Başak Dizer Paris Moda Haberler

    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title