Sinema Güzeli 2025 Cahide Palazzo'da sanat ve ışıltıyla unutulmaz bir gece yaşattı

Cahide Palazzo'da düzenlenen Sinema Güzeli 2025 yarışması, sinema ve eğlence dünyasının usta isimleriyle genç yetenekleri aynı sahnede buluşturdu. Gala estetiğinde gerçekleşen gecede 17 kız ve 17 erkek finalist sahne alırken, jüri ve sahne performansları yarışmayı bir kültür ve sanat şölenine dönüştürdü.
Cahide Palazzo'nun kırmızı kadife perdeleri ve sinema tarihini anımsatan ihtişamlı atmosferinde düzenlenen Sinema Güzeli 2025 yarışması, adeta bir gala filmi estetiğinde gerçekleşti. Nigella World ana sponsorluğunda düzenlenen gecede yalnızca yeni yüzler değil, Türk sinema ve eğlence dünyasının geçmişten bugüne uzanan tüm renkleri aynı sahnede buluştu. Işıklar yandığında salonda hissedilen heyecan, bu gecenin yeni yıldızların doğuşuna sahne olacağının habercisiydi.

SAHNEDE EFSANELER, JÜRİDE ŞAMPİYONLAR LİGİ
Program boyunca sahne, Türk müziği ve sahne sanatlarının usta isimlerine ev sahipliği yaptı. Niran Ünsal güçlü sesiyle gecenin duygusunu yükseltirken, Mine Koşan nostaljiyle modern sahne tavrını harmanlayan performansıyla büyük alkış aldı. Yonca Evcimik enerjisiyle gecenin temposunu artırırken, Burçin Bildik ve Kosta Kortidis'in yorumları geceye sanatsal bir derinlik kattı.
Jüri koltuğunda ise adeta bir "şampiyonlar ligi" vardı. Türkan Şerbetçi'nin öncülüğünde Nevra Serezli, Oya Başar, Halil Ergün, Erhan Yazıcıoğlu, Nuri Alço, Serpil Çakmaklı, Özlem Savaş, Cem Özer, Uğurlan Erez, Esin Yağmurdereli, Şükrü Avşar ve birçok usta isim yarışmacıları değerlendirdi. Medya dünyasından da pek çok tanınmış ismin katıldığı gece, yalnızca bir yarışma değil, gerçek bir kültür ve sanat buluşması olarak hafızalara kazındı.
SUNUCULUKTA ZARAFET, SAHNEDE SİNEMATİK AKIŞ
Gecenin sunuculuğunu üstlenen Nevra Serezli ve Gökay Kalaycıoğlu, uyumları ve sahnedeki zarafetleriyle programa damga vurdu. Serezli'nin tiyatrodan gelen güçlü duruşu ve sanat dolu anlatımı, Kalaycıoğlu'nun dinamik sunumuyla birleşince ortaya hem akıcı hem de saygın bir atmosfer çıktı. İkilinin sahne üzerindeki ritmi, gecenin temposunu belirleyen en önemli unsurlardan biri oldu.
Finalistlerin podyuma çıkışı ise adeta bir film sahnesini andırdı. Koreograf duayeni Asil Çağıl ve ekibinin imzasını taşıyan sahne düzeni, yarışmacıların sinematik bir akışla izleyici karşısına çıkmasını sağladı. Sahne arkasındaki hummalı hazırlık, sahnedeki gençlik ve umutla birleşerek gecenin enerjisini zirveye taşıdı.
SİNEMAYA AÇILAN KAPI: 17 KIZ, 17 ERKEK YENİ YOLCULUKTA
Bu yıl yarışmada 17 kız ve 17 erkek finalist sahneye çıktı. Yarışmacılar yalnızca fiziksel özellikleriyle değil; sahne duruşları, kamera karşısındaki potansiyelleri ve oyunculuk yetenekleriyle değerlendirildi. Jürinin hedefi, sadece "güzel" isimler değil, sinema ve dizi dünyasında kalıcı olabilecek karakterler bulmaktı.
Mayadroom Ajans sahibi Mevlüt Dede'nin titizlikle seçtiği yarışmacılar arasından geleceğin yıldızlarının çıkabileceği vurgulanırken, organizasyon Yeşilçam'dan günümüze uzanan "yeni yüzler kazandırma" geleneğini sürdürmesiyle dikkat çekti. Cahide Palazzo'daki bu gece, bir yarışmadan çok Türk sinemasının geleceğine açılan bir kapı olarak değerlendirildi.
Gecenin sonunda geriye tek bir soru kaldı: Bu gençler arasından yarının yıldızları hangileri olacak?
Zaman gösterecek… Ancak sahneye yansıyan enerji şunu net biçimde ortaya koydu: Sinemanın yeni hikâyeleri yazılmaya çoktan başladı.




















