Haberler

6. Uluslararası Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı Elazığ'da Gerçekleştirildi

Güncelleme:

Elazığ'da Fırat Üniversitesi (FÜ) ev sahipliğinde düzenlenen 6. Uluslararası Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı'nda, uzman akademisyenler ve kurum yetkilileri Türkiye Türkçesi ağız araştırmaları konusunda sunum yaptı. Türk Dil Kurumu (TDK) Başkan Yardımcısı Ömer Gök, ağızların bir dilin kimliği olduğunu belirterek, TDK'nin ağız araştırmalarına büyük önem verdiğini ve bu alanda birçok yayın ve kitap bulunduğunu ifade etti.

Elazığ'da Fırat Üniversitesi (FÜ) ev sahipliğinde "6. Uluslararası Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı" gerçekleştirildi.

FÜ Kongre Merkezi'nde Türk Dil Kurumu (TDK) himayesinde düzenlenen ve 2 gün süren çalıştayda, uzman akademisyenler ve kurum yetkilileri, Türkiye Türkçesi ağız araştırmaları konusunda sunum yaptı.

TDK Başkan Yardımcısı Ömer Gök, AA muhabirine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1932'de kurulan TDK'nin öncelikli çalışma alanlarından biri olan "ağız"ların bir dilin kimliği olduğunu, bu doğrultuda çeşitli projeler yürüttüklerini ve yayınlar yaptıklarını belirtti.

Atatürk'ün önderliğinde 26 Eylül 1932'de yapılan ilk Türk Dili Kurultayı sonucunda TDK bünyesinde altı kolun belirlendiğini ve bunlardan "Derleme Kolu"nun ağız araştırmalarını kapsadığını ifade eden Gök, TDK'nin 91 yıldır ağız araştırmalarına büyük bir önem verdiğini söyledi.

Bu araştırmaların neticesinde çok zengin bir külliyat ortaya koyulduğunu anlatan Gök, TDK'nin ağız konusunda 100'e yakın yayın ve kitabının bulunduğunu bildirdi.

Gök, "Bünyesinde bulundurduğu Türk Dili Araştırmaları Yıllığı, Belleten ve Türk Dünyası dergileri var. Bu dergilerde yayınlanan ağız araştırmalarına dair çalışmalar binlercedir, sayısını şu an veremem. Belleten 1952'den, Türk Dünyası 1990'dan ve Türk Dili de 1990'dan bu yana yayınlanmaktadır." dedi.

Bu dergilerin çoğunluğunda ağız araştırmalarına yer verildiğini ifade eden Gök, güncel çalışmaları arasında ise Cumhurbaşkanlığı yatırım programında da yer alan "Türkiye Türkçesi Ağızlar Haftası" projesinin oldukça önemli olduğunu aktardı.

Bu proje kapsamında 2024'te sahadaki derleme çalışmalarının tamamlanacağını ve 2025'de projenin bir yayın halinde ağız çalışanlarının istifadesine sunulacağını bildiren Gök, şöyle konuştu:

"Bunun dışında en önemli projelerimizden biri de yine geçmişe gideceğim, 1932'de kurulan Derleme Kolu'nun çalışmalarıyla o günkü kısıtlı imkanlarla bir 'Derleme Sözlüğü' oluşturulmuş. Bütün köylerde ve kasabalarda derlemeler yapılmış ve şu an 12 cilt olarak satışa sunduğumuz Derleme Sözlüğü o günkü çalışmaların semeresi olarak yayınlanmış ve hala istifade ediyoruz. Bugün biz o çalışmayı güncelleyerek, zenginleştirerek ve genişleterek tekrar ele alıyoruz. Şu ana kadar 170 bin madde veri girişi tamamlandı, bunlar hızla devam ediyor. Bu yıllara yayılmış bir projemiz fakat onun da önümüzdeki yıllarda peyderpey açılışını gerçekleştireceğiz. Üçüncü projemiz de 'Ağız Araştırmaları Veri Tabanı'. Bu projede de Fırat Üniversitesi öğretim görevlisi, aynı zaman da Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serdar Yavuz hocamızın büyük desteği oldu. Onun da katkılarıyla dün ağız çalıştayının açılışında tanıtımı yapıldı. Onu hali hazırda bütün araştırmacıların hizmetine sunmuş durumdayız."

"Ağız araştırmaları TDK'nin önem verdiği saha olmuştur"

Gök, TDK olarak Ağız Araştırmaları Çalıştayı'nın altıncısını Elazığ'da gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.

Elazığ'ın da çok fazla ağız özelliklerinin bulunduğunu ve buna ilişkin onlarca yayınları ve makalelere olduğunu belirten Gök, şunları kaydetti:

"Ağız araştırmaları TDK'nin önem verdiği saha olmuştur. Niçin önem vermiştir, çünkü biz kültürel kodlarımızı, şifrelerimizi ağızlarda buluyoruz. Bugün yaşayan, belki İstanbul Türkçesine de sirayet etmiş birçok kelimenin kökeni aslında geçmişte ağızlarda yer almıştır. Ağızları dilimizin ve kültürümüzün zenginliği olarak görüyoruz. Bunların derlenmesi, toplanması ve araştırılması büyük bir ehemmiyete haizdir. TDK olarak bu sahayı hiçbir zaman ihmal etmedik, etmememiz de gerekiyor. Çünkü, şu an Türkçe sözlüğün söz varlığı 130 bini geçmiş durumda, biz ağızlarımızı ihmal edersek bu zenginliğimizi ihmal etmiş, görmezden gelmiş oluruz. Giderek söz dağarcığımızı da zayıflatırız. Onun için daima ağız çalışmalarının içerisinde olacağız."

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Fırat Üniversitesi Türk Dil Kurumu Ömer Gök Türkiye Elazığ Ömer Eğitim Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title