Haberler

"Islak imza kumpası" davasında sanıkların yurtdışı yasaklarının devamına karar verildi

ERGENEKON Davası'na delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunduğu iddia edilerek kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin 18 sanığın yargılandığı davada, sanıkların yurtdışına çıkış yasaklarının kaldırılması ve...

ERGENEKON Davası'na delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunduğu iddia edilerek kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin 18 sanığın yargılandığı davada, sanıkların yurtdışına çıkış yasaklarının kaldırılması ve yeni bilirkişi raporu alınması talepleri reddedildi.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 10. duruşmaya, 13 tutuksuz sanık ile başka suçtan tutuklu sanık Eyüp Kandemir, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmada, müdahillerden eski CHP Milletvekili ve emekli Albay Dursun Çiçek de hazır bulundu. Müdahillerden eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u ise avukatı İlkay Sezer temsil etti.

Sanıklardan Burhanettin Cihangiroğlu'nun dosyasının, 21 Ekim 2019 tarihli oloğanüstü duruşmada verilen kararla ayrılarak başka bir esasa kaydedildiği tutanağa geçirildi. Daha sonra söz verilen bazı sanıklar adli kontrol tedbirleninin kaldırılması ve dijital materyallerle ilgili yeni bilirkişi raporu alınması talebinde bulundu. Sanıklardan Nazmiye Aktaş, kendisiyle ilgili iftira atıldığını ve eşiyle FETÖ sayesinde evlendiğinin söylendiğini belirterek, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve ÖSYM'nin yaptığı bütün sınavlardan mücadeleyle geçtiğini savundu. Sanıklardan Özlem Karslı, "Yurtdışı ile işimiz oluyor. Gidip gelmem zor oluyor. Yurt dışı çıkış yasağı etkiliyor, kaldırılmasını talep ediyorum" dedi. Sanık İsmail Çakır ise "Bir an evvel beraatini talep ediyorum" dedi.

ÇİÇEK: "SANIKLARIN SORUMLULUĞU BÜYÜK"

Müdahil Dursun Çiçek ise kendisinin de içinde olduğu dava konusu olayın FETÖ'nün kumpası olduğunu belirterek "Bu kumpas olmasaydı 15 Temmuz'a gelmezdik. Bunu yüzde yüz emin olarak söylüyorum. Üstelik yaşamış bir cumhuriyet aydını olarak söylüyorum. Dolayısıyla bu yargılanan sanıkların sorumluluğu o kadar büyük. Bizim tutuklanmamız, meslekten atılmamız, yıllarca cezaevinde kalmamız bu,15 Temmuz'un hukuken hazırlık hareketleridir. Yani bu süreç yaşanmasaydı kesinlikle 15 Temmuz denilen o karanlık geceyi biz yaşamayacaktık. Bu açıdan Genelkurmay Başkanı'nın bile baskı altına alındığı bir ortamda jandarmada, adli tıpta memurların baskı altına alınmadığını, yargıçların baskı altına alınmadığını vesanıkların 'baskı altında olmadık' demeleri doğru değildir" dedi.

11 HAZİRAN'A ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıkların yurtdışı yasaklarının kaldırılması ve yeni bilirkişi raporu alınması taleplerini reddederek, duruşmayı 11 Haziran 2020'ye erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu hazırlanan 143 sayfalık iddianamede, Ergenekon davasının sanıkları eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek ve avukat Serdar Öztürk "müşteki" sıfatıyla yer alıyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın "suç duyurusunda bulunan" olarak yer aldığı iddianamede, aralarında emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu ile eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce'nin bulunduğu 18 sanığın "Terör örgütü üyeliği" ve "Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma " suçlarından 8,5'er yıldan 18'er yıla kadar hapisleri talep ediliyor.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Dursun Çiçek İstanbul Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title