"Türk Vatandaşlarının AB'deki Hakları"

'Türk Vatandaşlarının AB'deki Hakları'
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

İKV Yönetim Kurulu Başkanı Kabaalioğlu: ''Mülteci sorununun, Türk vatandaşlarının Avrupa'da serbest dolaşımına veya vizesiz seyahatine engel teşkil etmemesi gerekir'' ''Türk vatandaşlarına getirilen vizeye karşı sürdürülen mücadelede son Adalet Divanı kararı maalesef olumlu bir netice vermemiştir'' Edinburgh Üniversitesi Beşeri ve Sosyal Bilimler Koleji Müdür Yardımcısı Shaw: '' AB'de serbest dolaşım uygulanmasında zorluklar var. Ulusal merciler AB hukukunun üstünlüğünü uygulamada da göstermek zorunda''

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, "Mülteci sorununun, Türk vatandaşlarının Avrupa'da serbest dolaşımına veya vizesiz seyahatine engel teşkil etmemesi gerekir" dedi.

Kabaalioğlu, TOBB Plaza'da düzenlenen "AB'de Ayrımcılığın Önlenmesi İlkesi ve Türk Vatandaşlarının AB'deki Hakları" seminerinde yaptığı konuşmada, Türkiye ile AB arasında 1963'te imzalanan Ankara Anlaşması'nın Türk vatandaşları için getirdiği hakların hala tam olarak uygulanmadığını söyledi.

Türkiye'nin nihai aşamada birliğe üyeliğini de öngören anlaşmanın, uyruk temelli ayrımcılığı yasakladığını belirten Kabaalioğlu,  Avrupa Adalet Divanı'nın Türk vatandaşlarını ilgilendiren sosyal güvenlik, yerleşme, çalışma ve serbest dolaşım gibi birçok konuda kararları bulunduğunu hatırlattı.

Türk vatandaşlarının Avrupa'da serbest dolaşımını kısıtlayan kararları eleştiren Kabaalioğlu, "Mülteci sorununun, Türk vatandaşlarının Avrupa'da serbest dolaşımına veya vizesiz seyahatine engel teşkil etmemesi gerekir. Türk vatandaşlarına getirilen vizeye karşı sürdürülen mücadelede son Adalet Divanı kararı maalesef olumlu bir netice vermemiştir" diye konuştu.

Kabaalioğlu, Türk vatandaşlarının bu konuda çok daha dikkatli davranmaları halinde vize konusunda Avrupa ülkeleri üzerinde bir baskı oluşturabileceklerini ifade etti.

Düşünülenin aksine artık Avrupa'dan Türkiye'ye gelip iş kuranlar olduğunu anlatan Kabaalioğlu, "AB'deki ücretlerdeki düşüş, çalışma koşulları ve hatta yabancılara karşı davranışlar birçok Türk vatandaşını rencide edici boyutlara geldiğinden gidenler de dönüyor" dedi.

Türkiye'nin tır filosunun AB'nin en büyük filolarından biri olduğunu belirten Kabaalioğlu, şunları kaydetti:

"Türk filolarının yarattığı ekonomik rekabeti önlemek için anlaşmalara aykırı bir şekilde getirilen kotaların uygulamadan kalkması lazım. Gümrük Birliği'nde olan bir Türkiye'de mallar serbest dolaşımda ama o malı satacaklar, fuarda teşhir edecekler aynı serbest dolaşımdan yararlanamıyor. Malları Frankfurt fuarına gönderiyorsunuz ama vizeyi 10 gün sonra aldığınız için fuar kapanmış oluyor, gidemiyorsunuz. Burada satılan malın satış sonrası servisi söz konusu, bunun da hizmetlerin serbest dolaşımı çerçevesinde olması lazım."

Kabaalioğlu, "Bundan önceki Soysal kararı, hizmet sunumunda bulunacak Türklere getirilen vizenin anlaşmaya aykırı olduğunu belirtmiştir ve bu hükmün uygulanmasını ısrarla istemek durumundayız" ifadesini kullandı.

"AB'de serbest dolaşım uygulanmasındaki zorluklar"

Edinburgh Üniversitesi Beşeri ve Sosyal Bilimler Koleji Müdür Yardımcısı ve Araştırma Dekanı Prof. Dr. Jo Shaw da Avrupa'da bireylerin serbest dolaşımına ilişkin kuralların net olmasına rağmen uygulamada ulusal sistemlerde zorluklar yaşandığını söyledi.

AB hukukunun üye ülkelerin ulusal hukukuna üstünlüğü olduğunu ifade eden Shaw, "AB'de serbest dolaşım uygulanmasında zorluklar var. Ulusal merciler AB hukukunun üstünlüğünü uygulamada da göstermek zorunda" dedi.

Özellikle İngiltere'de ulusal mercilerin serbest dolaşıma ilişkin AB hukukunu uygulamada başarısız olduğunu belirten Shaw, bazı hükümlerin İngiltere'de farklı yorumlandığını kaydetti.

Shaw, aslında serbest dolaşıma ilişkin AB ve İngiltere yasalarının örtüştüğünü, ancak bu ülkedeki kültürel ve diğer bazı sebeplerden dolayı serbest dolaşım hakkında kısıtlamaların görüldüğünü bildirdi.

Jo Shaw, AB Komisyonu'nun ikamet testi gibi uygulamalarından dolayı İngiltere aleyhinde karar aldığını, ancak Londra yönetiminin serbest dolaşım kanununa savunmacı yaklaştığını dile getirdi.

Glasgow Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Nina Westboy da Türkiye ile AB arasında imzalanan ortaklık anlaşmasının, birliğin en uzun süreli anlaşması olduğunu söyledi.

"AB yasaları, üye ülkelerin iç yasalarının üstündedir"  hükmüne değinen Westboy, birçok nedenden dolayı serbest dolaşımla ilgili hükmün uygulanmasında sorunlar yaşandığını ifade etti.

Westboy, İngiltere'deki göç sisteminin çok karışık olduğunu, sıklıkla değiştiğini, bu ülkenin serbest dolaşımla ilgili politikasını yakından takip edebilmek için bilgilerin sürekli güncellenmesi gerektiğini belirtti.

Türk vatandaşlarının AB'de serbest dolaşım hakkını inkar etmenin, bu hakkın yok edileceği anlamına gelmediğini vurgulayan Westboy, üye ülkelerin yasaları kısıtlayıcı bir şekilde uygulamasının iyi niyet eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.

Westboy, üye ülkelerin iç hukukuna nazaran AB Adalet Divanı'nın serbest dolaşımla ilgili kararlarının daha özgürlükçü ve liberal olduğunu söyledi. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel
title