Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası: "Taban Maaş Kanununun Özel Sektörde Tekrar Gelmesini İstiyoruz"
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenler, Milli Eğitim ve Aile Bakanlıkları bütçeleri görüşülürken eylem yaptı. Öğretmenler, kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını vurguladı ve asgari ücretle çalışmak istemediklerini ifade etti.
(ANKARA) - Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçeleri Meclis'te görüşülmeye devam edilirken, Meclis önünde eylem yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptıkları görüşmelerde kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını belirten öğretmen Mahmut Yıldırım, "Özel sektör öğretmenleri asgari ücret koşullarında çalışmak istemiyor. Özel sektörde dershanelerde, okullarda, vakıf üniversitelerinde ve kreşlerde artık öğretmenlerin emeği sömürülmesin istiyoruz" dedi.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, TBMM Dikmen Kapısı önünde eylem yaptı. Sendika üyesi öğretmenlerin pankartına polisin el koymasıyla kısa süreli bir tartışma yaşanırken, daha sonra öğretmenlerin açıklama yapmasına izin verildi.
"Artık öğretmenlerin emeği sömürülmesin istiyoruz"
Öğretmen Mahmut Yıldırım, yaptığı açıklamada, "Bugün Meclis'te yapılan bütçe görüşmelerinde Yusuf Tekin'in bu bütçeyi açıklarken acaba öğretmenlere dair ne söyleyeceğini, MESEM'de ölen, öldürülen öğrenciler için ne söyleyeceğini, özel sektör öğretmenleri için ne söyleyeceğini, atanmayan mülakat mağdur öğretmenler için ne söyleyeceğini merak ettiğimiz için buraya geldik" diyerek, Bakanlık tarafından kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını ileri sürdü. Mahmut Yıldırım, şöyle konuştu:
"Biz özel sektör öğretmenleri olarak bugün konuşulan bütçenin Yusuf Tekin'in bütçesi mi olduğunu yoksa eğitimin özneleri olan öğrencilerin, velilerin, öğretmenlerin mi bütçesi olup olmadığını sormaya geldik. Ama az önce karşılaştığımız durum demokratik barışçıl bir şekilde söyleyeceklerimizi söylemek istememize rağmen ve pankartımızda yanlış bir şey yazmamasına rağmen güvenlik güçleri tarafından pankartımız derdest edildi, arkadaşımızın koluna saldırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, Hazine Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı, Meclis Eğitim Kültür Gençlik Komisyonu ortaklığında özel öğretim kurumları patronlarını da bir masaya toplayacaktı. Bu görüşmenin akıbeti ne durumda? Bize verilen sözler tutulsun. Özel sektör öğretmenleri asgari ücret koşullarında çalışmak istemiyor. Özel sektörde dershanelerde, okullarda, vakıf üniversitelerinde ve kreşlerde artık öğretmenlerin emeği sömürülmesin istiyoruz. Biz sesimizi dört yıldır duyuruyoruz. Biz çeşitli bürokratik görüşmeleri de yaptık ama bize verilen sözler tutulmuyor. Biz bunların ne zaman giderileceğini taleplerimizin ne zaman giderileceğini merak ediyoruz. Biz artık yaşayamıyoruz. Öğrenciler artık yaşayamıyor. Veliler tonla parayı özel öğretim kurumlarına vermek zorunda kalıyor. Çünkü ne devlet okulunda bir sabun var ne de ailelerin gerçekten de çocuklarına iyi bir yaşam sunma imkanı var."
"Taban maaş kanununun özel sektörde tekrar gelmesini istiyoruz"
Mesleki Eğitim Merkezi'nde (MESEM) ve fabrikalarda iş kazaları nedeniyle çocukların öldüğüne işaret eden Yıldırım, "Biz, öğrenciler ölmesin istiyoruz. Biz burada sadece kendi haklarımız için bulunmuyoruz. Ailelerin de öğrencilerin de tüm toplumun da hakları için buradayız. Eğer eğitimde böyle bir problem varsa buna gözümüzü kapatamayız ama Yusuf Tekin kapatıyor ama Şimşek kapatıyor. Biz artık bu sorunların çözülmesini istiyoruz" dedi.
Özel sektör öğretmenleri, mülakat mağdurları, ücretli öğretmenler ve kamudaki öğretmenlerin hem özlük haklarını hem de ekonomik haklarını koruyan bir kanun çıkarılmasını isteyen Yıldırım şunları ifade etti:
"Biz 'taban maaş kanununun' özel sektörde tekrar gelmesini istiyoruz. Eğitim kamusal olduğu müddetçe herkes için eşit olduğu müddetçe bir haktır. Bunun haricinde eğitimde fırsat eşitliğinden bahsetmek mümkün değil. 'Bugün öğretmenler arasında maaş farkı yoktur' diyor Yusuf Tekin. Biz bodrolarımızı defalarca paylaştık. Kamudaki arkadaşlarımızla eşit olmak istiyoruz. Bundan daha doğal bir talep olamaz. Kötü ne söylüyoruz? Soruyoruz, neyi yanlış söylüyoruz? Biz biliyoruz ki haklıyız. Biz biliyoruz ki öğrenciler fabrika köşelerinde ölüyor. Her gün bir öğrencimizi yitirmek istemiyoruz. Her gün bir arkadaşımızı meslekten küssün istemiyoruz. Biz bunun takipçisi olmaya, Yusuf Tekin bu problemi çözene kadar, Yusuf Tekin istifa edene kadar bunu dillendirmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz."
















