'Karadeniz'in su seviyesi 32 yılda 10 santim yükseldi'
Bülent Ecevit Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, yaptığı araştırmada Karadeniz'in su seviyesinin 1993 yılından bu yana 10 santimetre yükseldiğini ve bu durumun kıyı erozyonu tehdidi oluşturabileceğini belirtti.
ZONGULDAK Bülent Ecevit Üniversitesi'nden (BEUN) Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, yaptığı çalışmayla Karadeniz'in su seviyesinin yılda yaklaşık 3 milimetre, 1993'ten bugüne kadar ise 10 santimetre yükseldiğini belirledi.
BEUN Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, uydu altimetresi verilerini kullanarak Karadeniz'deki su seviyesini ve okyanuslarla ilişkisini inceleyen bir çalışma yaptı. Kutoğlu, çalışması sonucunda hazırladığı bilimsel bildiriyi Japonya'da düzenlenen Çevre Bilimi ve Teknoloji Konferansı'nda sundu.
'KARADENİZ YILDA 3 MİLİMETREYE KADAR YÜKSELİYOR'
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinden dolayı dünya denizlerinin 2100 yılına kadar 2 metre yükseleceğini ve bu yükselmeyle beraber birçok yerleşim yerinin sular altında kalacağını anlatan Kutoğlu, bu kapsamda Karadeniz özelinde çalışmaların yetersiz olduğunu söyledi. 1993 yılına kadar uzanan uydu altimetresi verilerini incelediklerini söyleyen Kutoğlu, "Bunların zaman serisi analizini gerçekleştirdik ve gördük ki Karadeniz, okyanuslarla benzer bir şekilde yılda yaklaşık 2,5- 3 milimetre kadar yükseliyor. Dolayısıyla okyanuslarla benzer bir yükselmeye sahip olduğu için okyanus kıyılarında ne gibi tehditler söz konusuysa Karadeniz kıyısında da benzer tehditlerin söz konusu olduğunu tespit etmiş olduk" dedi.
'KÜRESEL ISINMA ARTTIKÇA YÜKSELMENİN DAHA DA ARTMASI SÖZ KONUSU'
1993 yılından bu yana Karadeniz'in toplamda 10 santimetre kadar yükseldiğini anlatan Kutoğlu, "Bunlar çok küçük rakamlar gibi görünebilir ancak denizin 1 birim yükselmesi demek kıyı alanının yüksekliğine bağlı olarak düşük yüksekliklerde 50 ila 100 kat daha içeriye girmesi anlamına gelir. Dolayısıyla 1 sene önce deniz 1 milimetre daha düşükken daha kısa bir mesafeyi erozyona uğratırken 1 sene sonra yükselme nedeniyle çok daha iç bölgeleri kıyı erozyonuna tabii tutabilir. Hatta fırtınalı zamanlarda dalgaların çok daha içeriye girip su basması tehdidi söz konusu olabilir. Bu çalışmada biz, Karadeniz'in okyanuslarla eş değer bir şekilde yükseldiğini keşfetmiş olduk. Ancak bilimsel çalışmalar, küresel ısınma arttıkça buzulların daha fazla erimesi ve dolayısıyla yükselmenin daha da artmasını öngörüyor" diye konuştu.
'KARADENİZ OKYANUSLARLA EŞ DEĞER BİR YÜKSELMEYE SAHİP'
Bir teoriye göre buzulların erimesiyle okyanusların 2 metre yükseleceğini söyleyen Kutoğlu, "Bu 2 metre yükselme 200 ila 500 metre içeriye hatta daha düşük kotlu yerlerde denizin birkaç kilometre içeri girmesi söz konusu olabilir. Karadeniz de okyanuslarla eş değer bir yükselmeye sahip olduğu için aynı tehdit Karadeniz kıyılarında da söz konusu" ifadelerini kullandı.
'160 MİLYON İNSAN ETKİLENEBİLİR'
Karadeniz'deki kıyı erozyonunun en şiddetli yaşanacağı yerleri ifade eden Kutoğlu, 160 milyon insanın bundan etkilenebileceğini belirterek şöyle konuştu:
"Kuzey Karadeniz yani Ukrayna, Rusya'nın kıyı bölgelerinde kotları daha düşük olduğu için kıyı erozyonu burada çok daha etkin olacak. Bizim kıyılarımızın yüksekliği fazla olduğu için oraya göre daha sınırlı görünüyor ama haritaya baktığımızda yine de bizim bazı kıyı bölgelerimizde ilerleyen zamanlarda, ciddi kıyı erozyonlarının meydana gelmesi söz konusu. Karadeniz havzasının kıyı bölgelerinde yaklaşık 160 milyon bir insan nüfusu söz konusu. Bu popülasyonun da büyük bir bölümü kıyı bölgelerinde yerleşmişler, şehirler genelde kıyı bölgelerine kurulmuş. Dolayısıyla bu 160 milyon nüfus deniz seviyesi yükselmesi nedeniyle önümüzdeki 30, 40, 50 yıl; 100 yıl içerisinde ciddi kıyı erozyonuna maruz kalabilir. Şimdiden bunun farkında olup bununla ilgili tedbirlerin alınmasında fayda var."
'YATIRIMLAR YÜKSEK BÖLGELERE YAPILMALI'
Türkiye'de kıyı erozyonunun Karasu bölgesinde ciddi tehlike oluşturduğunu söyleyen Kutoğlu, yatırımların yüksek bölgelere kaydırılması gerektiğini savundu. Kutoğlu, "Kıyı tahkimatları yapılarak bunların önüne geçilmesi gerekiyor. Bunlar da ekstra bakım onarım maliyetleri, bundan sonra gelecekteki yatırımlar yapılırken kıyı erozyonları deniz seviyesi ve buna bağlı kıyı erozyonu dikkate alınarak yatırımların daha yüksek bölgelerde yapılması ülke ekonomileri için faydalı olacaktır" dedi.










