Haberler
Rus savaş uçakları, İdlib Üniversite Hastanesi'ni vurdu

Muhaliflerin eline geçen hastaneyi savaş uçaklarıyla vurdular

Suriye muhalefeti: Rejim masaya oturana kadar operasyonu durdurmayacağız

Esad'a başkaldıran muhaliflerin operasyonu durdurmak için tek şartı var

MÜSİAD Başkanı'ndan asgari ücret ile ilgili flaş sözler

Patronlardan asgari ücret çıkışı: Artış bu oranın üzerinde olmamalı

Türkiye'nin en zengin 2 kadını

İşte Türkiye'nin en zengin 2 kadını

İşveren Sendikacılığı Türkiye'de İlk Kez Tartışıldı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

50. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen "İşveren Sendikacılığının Tarihsel Perspektifi İçinde Gelecekteki Yapısı" konulu panel İstanbul Esma Sultan Yalısı'nda gerçekleştirildi.

Endüstriyel ilişkiler sisteminin temel aktörlerinden olan işveren sendikacılığının tarihsel gelişiminin incelendiği ve gelecek yapısının tartışıldığı panel, konusu itibariyle Türkiye'de bir ilk olma özelliğini taşıdı.
Tarih ve siyaset bilimi uzmanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal, T. Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Kayhan, M-GEN Dijital Ajans Başkanı ve Fütürist Ufuk Tarhan'ın panelist olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü Jülide Ateş yaptı. Panele iş ve siyaset dünyasının isimlerinin yanı sıra bürokratlar, profesyoneller ve akademisyenler yoğun ilgi gösterdi.

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal, panelde yaptığı konuşmada 50. Yıl kutlamaları çerçevesinde ana faaliyet konularına yönelik belgeli işgücü, iş sağlığı ve güvenliği gibi çeşitli etkinlikler düzenlediklerini, bu panelde ise "İşveren Sendikacılığını" irdeleyeceklerini söyledi.

SENDİKACILIK SADECE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ DEĞİLDİR

Geçmişte olduğu gibi gelecekteki amaçlarının, üye fabrikalarında muhatap işçi sendikasıyla birlikte çalışma kültürünün var olmasını sağlama olduğunu kaydeden ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık sendikacılığı sadece toplu iş sözleşmesiyle özdeş bir müessese olarak görmediğimizin altını çizmek istiyorum. Toplu iş sözleşmesi zaten sendikacılığın temelidir. Önemli olan, sendikaların ki burada işçi ve işveren olarak bir ayrım yapmadığımı belirtmek istiyorum, toplu iş sözleşmesi dışında üyelerine ne gibi farklı hizmetler sunabiliyor bunları tartışmamız lazım. Açıkçası biz, üyelerimize sunduğumuz hizmetin niceliğini ve niteliğini artırdığımız ölçüde kendimizi başarılı addediyoruz. Bu bağlamda, 2-3 yılda bir akdettiğimiz toplu iş sözleşmesinin yanı sıra iş sağlığı ve güvenliği, mesleki yeterlilikler, insan kaynakları yönetimi, kurumsal sosyal sorumluluk ve Avrupa Birliği Projeleri gibi farklı alanlarda da açılımlar yapıyoruz."

İŞVEREN SENDİKALARI MEVCUDİYETİNİ FAŞİZME BORÇLU

Tarih ve siyaset bilimi uzmanı Prof. Dr. İlber Ortaylı ise işveren sendikalarının yakın zamanda ortaya çıktığını ve mevcudiyetini faşizme borçlu olduğunu savundu. Bu kuruluşların iktisadi hayatın nasıl geliştiğini araştırmamasının, hayati görevlerinden birini yerine getirmediği anlamına geldiğini söyledi. Ortaylı, Türkiye'de yakın zamanda kurulan işveren sendikacılığının ne kadar yerine getirildiğinin tartışma konusu olduğunu belirtti.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title