BTP Genel Başkanı Baş: Kızılay'ın 140 bin liraya sattığı çadırı biz 32 bin liraya aldık
Güncel Haberler
Deprem bölgesini ziyaret eden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Kızılay'ın 140 bin liraya sattığı çadırı biz 32 bin liraya aldık. Faturasını göstereceğiz. Bir de bize 'O fiyata alamazsınız' diyorlar. Çadırlar burada işte. Kaç metrekare bunlar, 98 metrekare. Tarihe kayıt düşsün. Kızılay aynı çadırı 140 bin liraya sattı, yazık" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, deprem bölgelerini ziyareti kapsamında Malatya'da incelemelerde bulundu. Malatya'da partisinin kurduğu çadırlarda depremzedelerle sohbet eden BTP lideri, Kızılay'a sattığı çadırlar üzerinden yüklendi.
Baş, "Biz bunları 32 bin liraya aldık. Faturasını göstereceğiz. Bir de bize 'O fiyata alamazsınız' diyorlar. Çadırlar burada işte. Kaç metrekare bunlar, 98 metrekare. Tarihe kayıt düşsün. Kızılay aynı çadırı 140 bin liraya sattı, yazık." dedi.
Baş konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Meslek erbabı insanlar şehri terk ediyor, çünkü bu insanlar el işçiliği ile para kazanabilir. Bir yerde bir iş yapacaklar ki para kazansınlar, bunlar memur değil, sabit gelirleri yok, emekli değiller. Şimdi buraları terk edenler, Hatay'ı, Maraş'ı, Diyarbakır'ı, Elazığ'ı, Malatya'yı terk edenler gidecekler Antalya'da, Mersin'de, Muğla'da, İstanbul'da, Ankara'da bir yerlerde hayat kuracaklar. Burada 1- 2 sene sonra hayatını kurup bir çevre oluşturduklarında sen buraya yeni bir şehir inşa ettiğinde bile geri dönmeyecekler. Bu sefer ne olacak? Malatya'nın bundan sonraki kalkınma hızı çok daha yavaşlayacak, Maraş'ınki yavaşlayacak, Hatay'ınki yavaşlayacak.
Zincir halinde büyük bir ekonomik problem bizi bekliyor. Bu kontrol edilemez bir durum. Aslında bunu önlemenin kolay yolları var. Devlet şu anda herkese geliri nispetinde bir destekte bulunacak, herkesin sigortasını kendisi devlet olarak üstlenmiş olacak. Onlara hem gelir desteği hem kira desteği hem yaşam desteği adı altında ödemelerini yapacak ve insanlara, 'Şehirlerinizi terk etmeyin' diyecek. Bu insanları konteynerlere yerleştirecekler ve 'Belli bir süre burada idare edeceğiz, ondan sonra evlerinizi vereceğiz, hiçbir kaybınız olmayacak' diyecekler. Bu temin edilebilirse hayat devam eder.
Bir konteynerde ne var ki, bir tane konteyner ya. Bunu becerip millete veremediler, milleti alıp boş evlere yerleştiremediler. Böyle bir cehalet, beceriksizlik olur mu? ve bu insanlar 20 senedir bu ülkeyi yönetecek, şimdi ağa baba gibi azıcık eleştirince fırça yiyorsun. Böyle bir şey olur mu? Ama vatandaşın da bunu artık fark etmesi lazım. Bize bu müstahak mı yani, biz bunu yaşayacak insanlar mıyız?"
