Gıdanın Geleceği Ellerimizde Zirvesi gerçekleştirildi

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "Herkesin Türkiye'den yana olmak mecburiyeti var. Vatan hainleriyle, hırsızlarla, merhametsiz işverenlerle aramıza mesafe koyacağız. Biz bu ülkenin dörtte üçüyüz, iyi durduğumuz zaman iyi işler olur." dedi.

Atalay, Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri (Şeker-İş) Sendikası tarafından Ankara'da bir otelde düzenlenen "Gıdanın Geleceği Ellerimizde Zirvesi"nde şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunun çeyrek asırdır üç kez gündeme geldiğini, bu fabrikaların özelleştirilmemesi için kapı kapı dolaştıklarını anlattı.

Kendilerine "Sendikacısınız ne işiniz var şekerle?" diye tepki gösterildiğini anımsatan Atalay, "Hala bu ifadeler devam ediyor. Aynısı Et ve Süt Kurumunda oldu. Belli kafalar bu ülkede siyasetin önüne getiriyorlar, 'Batıyoruz' diyorlar. Şu anda 15 şeker fabrikası olmasaydı şekeri 3 misli pahalıya yiyorduk." ifadelerini kullandı.

Atalay, şunları kaydetti:

"Bu vatan bizim. Vatan yoksa ne parti ne sendika ne dernek ne oda var. Bütün kitle örgütleri başta olmak üzere bütün partilerin Türkiye'den yana olmak mecburiyeti var. Hangi partiye oy verdiğiniz beni ilgilendirmez. Herkesin Türkiye'den yana olmak mecburiyeti var. Vatan hainleriyle, hırsızlarla, merhametsiz işverenlerle aramıza mesafe koyacağız. Biz bu ülkenin dörtte üçüyüz, iyi durduğumuz zaman iyi işler olur."

"Tarım ve gıdanın geleceğine katkı sunulmalı"

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök de tarım ve gıdanın geleceğine katkı sunulması gerektiğini söyledi.

İklim krizinin, herkesin ortak suçu olduğunu belirten Gök, son 10 yıldır yaşanan iklim değişikliğinin daha yıkıcı olmaya başladığını, bunun da gelecek yıllarda gıda krizini tetikleyecek en önemli faktörlerin başında geldiğini ifade etti.

Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarlada çalışandan fabrikada üretene ve evde sofrayı kuran her bireyin gıdanın geleceğini, özellikle de güvenilir gıdaya erişimde daha sürdürülebilir politikalar üretme noktasındaki etkisi göz ardı edilmemelidir. Bugün gıda krizinin en somut yaşandığı 55 ülke veya bölgede 5 yaş altı 16 milyon çocuğun durumu gerçekten çok kritik."

Türkiye'deki gıda israfına dikkati çeken Gök, sadece Türkiye'nin değil tüm dünya ülkelerinin sürdürülebilir stratejik bir milli gıda politikası oluşturması gerektiğini vurguladı.

"Gıda üretimi iyi planlanmalı"

Eski bakanlardan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu da "Türkiye gıda üretim merkezi olabilir. Bunun için ilk olarak Türkiye'de gıda üretimi ve tarımın çok iyi planlanması gerekiyor." ifadesini kullandı.

İkinci olarak yapılması gerekenin küresel iklim değişikliğiyle mücadele konusu olduğunu aktaran Eroğlu, bunun için TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulduğunu söyledi.

Kendisinin de başkanı olduğu komisyonun çalışmalarına sürdürdüğünü anlatan Eroğlu, şu bilgileri verdi:

"Aşağı yukarı bütün kurum ve kuruluşları dinledik. Güzel bir rapor ortaya çıkardık. Tespit ve tekliflerimiz var. Burada şunu görüyoruz, özellikle ziraatla ilgili husus şu, Türkiye'de bilhassa Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağışlarda azalma söz konusu. Hatta 2050'de yağışlarda yüzde 30 azalma bekliyoruz. Dolayısıyla ürünleri planlarken, bitki desenini seçerken buna göre seçmemiz lazım."

Eroğlu, Türkiye'nin su zengini ya da fakiri olmadığını dile getirerek iyi bir şekilde yönetilmesi halinde Türkiye'de su sıkıntısının olmayacağına işaret etti.

Türkiye'de suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini vurgulayan Eroğlu, TBMM'ye sundukları komisyon raporunda 2022, 2023 ve 2024 yıllarında modern sulamaya geçilmesi hususunda ülke genelinde bir seferberlik yapılmasını vurguladıklarını bildirdi.

Eroğlu, "Yakın gelecekte iklim değişikliği sebebiyle gıdaya talep daha da artacaktır. Gıda arzı ve güvenliği geleceğin en önemli meselelerinden biri olacaktır. Hatta olmaya başladı." dedi.

Kovid-19 salgını, kuraklık ve Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla ürün tedarik zincirinde aksaklıklar yaşandığını ve bu aksaklığın sürebileceğine işaret eden Eroğlu, buna karşı yapılacak şeyin çalışmak ve üretmek olduğunu vurguladı.

Zirveye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürü Oğuz Kağan Güldoğan, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu katıldı.