Haberler

Fanatik kayıplar

İnsanları fikir ayrılığına düşüren etkinliklerin sempatizanlığını yapıp kampanyalarını gönüllü yürüttüğümüz kişiler bizlerin ta kendisidir. Başka yapılanmalar için hiçbir manevi değeriniz yoktur.

Siz onlara değer biçerken onlar sadece kitle kalabalığınızın gücüyle ilgilenir.

Sizleri umursamazlar.

Öneminiz varmış gibi hissetmenizi sağlarlar. Bu tür etkinliklerin parçası olmak onların ihtiyaçları doğrultusunda sizi birbirinizden ayırır, etkileşime geçmenizi sağlarlar. Nasıl bir sağcı solcu birinden nefret ediyorsa, solcu da ondan nefret ediyor. Bu onların savundukları kendilerine has yapıları değildir. Başkalarından adapte edilmiş duygularını üzerimizde hassas kılmalarıdır ve karşıdakinin almış olduğu hal mutlak kaderlerine orantılıdır. Hepimiz kullanılıyoruz, bir İngiliz'le yuva kurmak kadar güzel bir şey yokken geçmişten gelen siyasi düşmanlığımız olarak halen bizdeki yerinin değişmeyişidir gizlenen gerçek. Bir İngiliz'le evlenebilmenin düşüncesi sana ait olan gerçek yapındır. İngilizlerin tarihteki düşmanlığının, menfaat ve uzlaşmazlıkların bize mal edilmiş geçmişin kişisel fikir ve tavırlarıdır. Aynı şey dinler için de geçerlidir. Ayrıca arkadaş seçimlerinizdeki algoritma da sizi seçimlerinizde kendinize yakın olana yönlendirir. Sizde bu algoritmanın temelini oluşturanlar dış etkenlerden ve muhtemelen tanımadığınız şahısların bir parçasından ibaretsiniz. Sizin depresyon halinizden bihaber, maddi sıkıntınızdan uzak, sağlık problemlerinizi duymak bile istemeyen insanların bayrağını dalgalandırıp sempatizanlık yapıyorsunuz!

Uyanın her olgunun kendine has müşterileri vardır.

Toplumda olgu algoritması boşluk ve zaaf ihtiyacı ağı üzerinden işleyiş gösterir ve güçlenir, beslenir. Bizim üzerimizden beslenirler, bizleri temel alıp hedef kitleye çizelge çıkartırlar. Bizden aldıkları ipuçlarıyla bizi tanıyormuş gibi yaparlar ve biz de bizi anlayanlar olduğunu sanıp bu sistemin zincirindeki halkaları oluştururuz. Bunların başındakiler bilip bilmediğimiz birçok hizmete uşaklık eder. Dünyayı yaşadığın kadar kısıtlı görme. Kendini bir an için bilim kurgu senaristi gibi gör, hemen şimdi kalıpları at çöpe! Aramızda bizden olmayıp bizden görünenler var. Ben olduğunu kanıtlayamam, sen olmadığını kanıtlayabilir misin?

Onlar aramızda, bize fısıldıyorlar

Bilimi, teknolojiyi fısıldayanlar var, hepimiz onların amaçları için gönüllü modern köleleriz. Parayla yapmayacağımız şeyleri gönüllü yapıyoruz. Bizi yalnızlaştırıyorlar, bunun adına "sosyal medya" diyorlar. Kendilerine arkadaş yapıyorlar, bunun adına teknoloji ağı diyorlar. Dünyanın bir ucundan öteki ucuna kablosuz görüşmeye şaşırmıyoruz ama bir sihirbazın tavşanı kaybetmesine şaşırıyoruz, hile var diye eleştiriyoruz. Teknoloji adı altında bizim için sihri normalleştiriyorlar. Bin tane Einstein'ı bir odaya kapatsan şu anki geldiğimiz noktanın yanından bile geçemezler. Ne Einstein, ne Tesla, ne de Graham Bell'in bir şeyler buldukları yok. Var olanı keşfediyorlar. Olay bu. Hazinelerin yerlerini buluyoruz ve buna icat diyoruz. İnanın kodların yerini fısıldayanlar var. Brezilya'da 1958'e kadar hiç modern insan görmemiş, ilkel yaşamdan kopmadan yaşamış bir kabile var. Gördükleri uçaklara ok atıp savaş açıyorlar. Muhtemelen bizi uzaylı sanıyorlar. İnsanlığın tarihini 15.000 yıl olarak temel alırsak bu kabilenin tekerleği dahi keşfedememesi fazlasıyla ilginç.

Kaynak: Haberler.com / Güncel

Albert Einstein Sosyal Medya Depresyon Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title