Depremde yıkılan apartmanın müteahhidi Türkiye'ye iade edilmek için başvuruldu

Depremde yıkılan apartmanın müteahhidi Türkiye'ye iade edilmek için başvuruldu
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Adana'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan Sami Bey Apartmanı'nın müteahhidi Eda Aybaba Çelik'in Türkiye'ye iade edilmesi için Birleşik Krallık yetkili adli makamlarına yazı gönderildi. Depremde yakınlarını kaybeden Naim Emin Ünvar, bu haberin umudunu tazelediğini belirtti.

HABER: MEHMET OFLAZ

(ADANA) - Adana'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 40 kişiye mezar olan Sami Bey Apartmanı'nın müteahhidi Eda Aybaba Çelik'in, Türkiye'ye iade edilmesi için Birleşik Krallık yetkili adli makamlarına yazı gönderildi. Sami Bey Apartmanı'nda annesi, kardeşlerini ve akrabalarını kaybeden Naim Emin Ünvar, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, "Adli tatil bitiminin hemen ertesinde böyle güzel bir haber almak umudumu tazeledi. Devamının gelmesini temenni ediyorum" dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana'nın Çukurova İlçesi Güzelyalı Mahallesi'nde bulunan Sami Bey Apartmanı da yıkıldı. Enkaz yığınına dönen apartmanda 40 kişi yaşamını yitirdi. Sami Bey Apartmanı'nın müteahhitleri Abdullah Aybaba ile kızı Eda Aybaba Çelik'in yurt dışına kaçtığı tespit edilmiş ancak baba-kız yakalanamamıştı.

ANKA Haber Ajansı'nın edindiği bilgiye göre; Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Eda Aybaba Çelik'in yakalanarak Türkiye'ye iade edilmesi için Birleşik Krallık yetkili adli makamına yazı gönderdi.

Sami Bey Apartmanı'nda annesi, babası, iki kardeşi, anneannesi ve akrabalarını kaybeden Naim Emin Ünvar, Çelik hakkında çıkartılan yakalama kararını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Ünvar, "Adli tatil bitiminin hemen ertesinde böyle güzel bir haber almak umudumu tazeledi. Annemin doğum gününe denk gelmiş olmasını da onun için bir hediye olarak görüyorum. Devamının gelmesini temenni ediyorum" diye konuştu.

Ne olmuştu?

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 19 ay geçerken, depremde yakınlarını kaybeden ailelerin adalet arayışı sürüyor. Depremde yıkılan ve 970 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan binalarda sorumluluğu olan 14 firari sanık hala aranıyor.

Davalarda yıkılan binalarda hayatını kaybedenler ve aranan firari sanıklar şöyle:

Emlakbank Konutları: Hatay'ın Antakya ilçesinde 370 kişinin hayatını kaybettiği Emlakbank Konutları'nın şüphelilerinden Aytaç Kınay, firari olarak aranıyor.

Rönesans Rezidans: Hatay'daki rezidansın şantiye şefi ve şirket ortağı Hüseyin Yalçın Coşkun, firari olarak aranıyor. Coşkun hakkında kırmızı bülten çıkarıldı.

Üzümkent Sitesi: Adıyaman'daki Üzümkent Sitesi'nde sorumluluğu bulunan Ahmet İşitmen, aranıyor. İşitmen'in yurt dışında olduğu tespit edilmişti.

Sueda Kent Sitesi: Adıyaman'daki sitenin şantiye şefi ve statik proje müellifi Ömer Yılmaz yakalanamadı.

Furkan Apartmanı: Gaziantep'teki Apartmanı'nın müteahhitleri Hasan Hüseyin Sever ve Abdullah Devrim Sever, firari olarak aranıyor. Kırmızı bülten çıkarıldı.

Sami Bey Apartmanı: Adana'nın Çukurova ilçesindeki binanın müteahhitleri Abdullah Aybaba ile kızı Eda Aybaba Çelik bulunamadı. Firarilerin yurt dışına kaçtığı tespit edildi, iadesi istendi.

Ezgi Apartmanı: Kahramanmaraş'taki apartman için hazırlanan bilirkişi raporunda binanın giriş katında bulunan ve tadilat yapan Kervan Pastanesi'nin yıkımda asli kusurlu oldukları belirtildi. Yakalama kararı çıkarılan ve aylardır firari olan Kervan Pastanesi sahipleri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in avukatı Ersan Şen'in talebiyle hazırlanan son bilirkişi raporunda kusurlu bulunmadı. Firari Kervancıoğlu ve Pekel aranıyor.

Kavak Apartmanı: Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde 26 kişinin hayatını kaybettiği Kavak Apartmanı'nın şantiye şefi Serdar Çelebi Köse, aranıyor.

Fazilet Apartmanı: Kahramanmaraş'taki apartmanının yıkılmasına neden olan zemin kattaki fırının işletmecileri firari Akın Yağcı ve eşi Ferihan Yağcı hala bulunamadı.

Burak Yapı Sitesi: Adıyaman'ın Merkez ilçesinde 12 kişinin hayatını kaybettiği Burak Yapı Sitesi'nin şantiye şefi Metin Bekir Sarıkaya, firari olarak aranıyor.

CEVAP VE DÜZELTME METNİDİR

İlgili Haber: 03.09.2024 tarihinde yayınlanan "Depremde yıkılan apartmanın müteahhidi Türkiye'ye iade edilmek için başvuruldu" başlıklı haberiniz hakkında Kurumunuzca yapılan haberde, şahsım Eda Aybaba Çelik hakkında masumiyet karinesini yok sayan, maddi gerçekleri çarpıtan ifadelere yer verilmiş; açık adresim ve kimlik bilgilerim sansürsüz biçimde paylaşılmış, bu suretle can güvenliğim ve ailemin güvenliği ciddi biçimde tehlikeye atılmıştır.

Anayasa ve 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 14. maddesi ile güvence altına alınan cevap ve düzeltme hakkıma dayanarak, gerçek durumu kamuoyunun bilgisine sunarım:

1. "Yurt dışına kaçtı" ifadesi bütünüyle gerçek dışıdır

Haberinizde, kamuoyunda olumsuz algı oluşturmak amacıyla kullanılan "kaçtığı tespit edildi" ifadesi tamamen asılsız ve iftira niteliğindedir.

Ben depremden sonra değil, depremden tam 6 yıl önce, 13 Eylül 2017 tarihinden itibaren İngiltere'de yaşamaktayım. Hayatımı ve kariyerimi uzun süredir yurt dışında sürdürüyorum; adresim ve ikamet bilgilerim devletin ilgili resmi makamlarının kayıtlarında mevcuttur.

Ne savcılık ne de mahkeme tarafından "yurt dışına kaçtığı" yönünde verilmiş herhangi bir tespit veya karar yoktur. Aksine, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Emniyet Genel Müdürlüğü'nden talep

ettiği yurda giriş–çıkış kayıtları, Türkiye'den ayrılış tarihim dâhil tüm hareketlerimi göstererek, haberinizdeki "kaçma" iddiasını resmi belgelerle çürütmektedir.

Adres kayıtlarım MERNİS sisteminde yer almakta ve mahkemeye adresimi bildirmiş olmama rağmen, haberde "kaçtı" ifadesinin kullanılması, beni kamuoyu nezdinde "suçlu" gibi göstermek için yapılmış kötü niyetli bir çarpıtmadır.

2. Ben müteahhit değilim; haberde bahsedilen dönemde üniversite öğrencisiydim

Haberde, şahsım kamuoyuna "müteahhit" olarak lanse edilmiştir. Bu iddia da tamamen gerçek dışıdır.

Sami Bey Apartmanı'nın yapımına konu olan 1994–1999 yılları arasında ben henüz 18 yaşında, Çukurova Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'nde okuyan bir üniversite öğrencisiydim.

• İnşaat mühendisliğiyle,

• Müteahhitlikle,

• Söz konusu binanın projelendirilmesi, denetimi veya teknik yapımıyla

uzaktan yakından hiçbir ilgim bulunmamaktadır.

Profesyonel kariyerim boyunca da inşaat sektöründe değil, uluslararası şirketlerde Pazar Araştırması (Pazar Araştırması / Market Research) alanında çalıştım.

18 yaşındaki bir üniversite öğrencisinin 16 katlı bir binayı inşa etmiş gibi gösterilmesi, hayatın olağan akışına, mantığa ve maddi gerçeklere açıkça aykırıdır.

3. Kurucu ortak değilim; sonradan yapılan hisse devri bilgim ve iradem dışında gerçekleşmiştir

Haberde, ilgili şirketle bağlantım, sanki bilinçli şekilde kurulmuş ve yürütülmüş bir ticari ortaklıkmış gibi yansıtılmaktadır. Bu da gerçek dışıdır.

• Şirketin kurucu ortağı değilim.

• Şirkete ortaklığım, kuruluşundan sonra diğer ortağın ayrılması ve o dönem yürürlükte olan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun limited şirketlerde iki ortak zorunluluğu nedeniyle yapılmış ve babam tarafından yapılan bir hisse devri işlemiyle "kâğıt üzerinde" oluşturulmuştur.

• Bu hisse devri ve ortaklık işlemi tamamen bilgim, rızam ve iradem dışında gerçekleşmiştir.

Bu şirket ortaklığı sebebiyle:

• Hiçbir kâr payı veya gelir elde etmedim,

• Şirketin hiçbir işleyişinde, genel kurulunda, toplantısında fiilen yer almadım,

• Tarafımdan atılmış tek bir imza dahi bulunmamaktadır; ilgili tüm imzalar babam Abdullah Aybaba tarafından benim gıyabımda atılmıştır.

18 yaşında, üniversite öğrencisi bir genç olarak, bilgim ve onayım olmadan yapılan işlemler üzerinden bugün beni "sorumlu müteahhit" gibi göstermek hukuka ve hakkaniyete bütünüyle aykırıdır.

Şirketin tek yetkili müdürü ve fenni mesulü Abdullah Aybaba'dır; bu husus resmi kayıtlarla sabittir.

4. Açık kimlik, fotoğraf ve adres yayını ile hedef gösterme hukuka aykırıdır

Hakkımda henüz kesinleşmiş hiçbir mahkûmiyet kararı bulunmamasına, yargılamanın hala devam etmesine rağmen; haberinizde:

• Fotoğrafım,

• Tam ve açık kimlik bilgilerim,

• İngiltere'deki açık adresime kadar uzanan kişisel verilerim

sansürsüz biçimde yayımlanmıştır.

Bu yayın biçimi:

• Masumiyet karinesini ihlal etmekte,

• Kişisel verilerin korunması hakkımı (KVKK) açıkça zedelemekte,

• Beni ve ailemi, üçüncü kişiler nezdinde açık hedef haline getirmekte,

• Fiziksel ve psikolojik güvenliğimizi ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır.

Bu tür bir yaklaşım, gazetecilik değil, hedef gösterme ve kişilik haklarının ağır ihlalidir.

SONUÇ VE TALEP

Yukarıda açıkladığım nedenlerle;

• 03.09.2024 tarihli "Depremde 40 kişiye mezar olmuştu! İngiltere'ye kaçan müteahhit için iade talebi" başlıklı haberde yer alan "yurt dışına kaçtı", "müteahhit", "kurucu ortak" gibi ifadelerin maddi gerçeğe aykırı olduğunu,

• Haberde kullanılan dil ve üslubun masumiyet karinesini, kişilik haklarımı ve özel hayatımın gizliliğini ihlal ettiğini,

kamuoyunun bilgisine sunarım. Bu çerçevede;

• Söz konusu haber içeriğinin (internet arşivleriniz dahil olmak üzere) derhal kaldırılmasını,

• 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca, işbu cevap ve düzeltme metninin hiçbir ekleme veya çıkarma yapılmaksızın, aynı sayfa/ek ve aynı puntoda, ücretsiz olarak yayımlanmasını,

talep ederim.

Aksi takdirde, Basın Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde Sulh Ceza Hâkimliği nezdinde başvuruda bulunacağımı ve ayrıca maddi ve manevi tazminat dahil tüm yasal haklarımı kullanacağımı ihtaren bildiririm.

Eda Çelik

Kaynak: ANKA / Güncel
title