CHP İzmir İl Bakanı Deniz Yücel: Bayramın Buruk Yaşanmasının Tek Sebebi Saray İktidarı
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, partisinin bayramlaşma töreninde, "Bayramın buruk yaşanmasının, vatandaşlarımızın sevdiklerinden ayrı kalmasının, insanlarımızın bayram sonrasında gelecek yeni zamlar ve hayat pahalılığı nedeniyle endişe içinde olmasının tek bir sebebi var. O sebep, kendisinden başkasını düşünmeyen, yandaşlarını vatandaşa, şahsi çıkarlarını ülkenin geleceğine tercih eden Saray iktidarıdır" dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de "Ekonomik, siyasal, sosyal demokrasi bizim en doğal hakkımız. Bunu söke söke alacağız" diye konuştu.
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, partisinin bayramlaşma töreninde, "Bayramın buruk yaşanmasının, vatandaşlarımızın sevdiklerinden ayrı kalmasının, insanlarımızın bayram sonrasında gelecek yeni zamlar ve hayat pahalılığı nedeniyle endişe içinde olmasının tek bir sebebi var. O sebep, kendisinden başkasını düşünmeyen, yandaşlarını vatandaşa, şahsi çıkarlarını ülkenin geleceğine tercih eden Saray iktidarıdır" dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de "Ekonomik, siyasal, sosyal demokrasi bizim en doğal hakkımız. Bunu söke söke alacağız" diye konuştu.
CHP İzmir İl Başkanlığı'nın Alsancak'taki hizmet binasında düzenlenen bayramlaşma törenine, Deniz Yücel ve Tunç Soyer'in yanı sıra ilçe belediye başkanları, CHP İzmir milletvekilleri ve partililer katıldı.
"YÜZ BİNLERCE İNSAN BAYRAMA ELEKTRİKLERİ KESİK GİRİYOR"
Bayramlaşma töreninde konuşan Deniz Yücel, AKP hükümetini eleştirdi. Yücel, şunları söyledi:
"Halkımız bu bayramda birçok duyguyu yaşayamayacak, belki sevdiklerinden ayrı kalacak. Anneler babalar, ekonomik koşullar nedeniyle evlatları için gönüllerince alışveriş yapamamanın burukluğunu yaşayacaklar. Bayramın buruk yaşanmasının, vatandaşlarımızın sevdiklerinden ayrı kalmasının, insanlarımızın bayram sonrasında gelecek yeni zamlar ve hayat pahalılığı nedeniyle endişe içinde olmasının tek bir sebebi var. O sebep, kendisinden başkasını düşünmeyen, yandaşlarını vatandaşa, şahsi çıkarlarını ülkenin geleceğine tercih eden Saray iktidarıdır. Bu bayrama milyonlarca insanımız, evlerinin elektrikleri kesik olarak girecek. Bu bayramda yüz binlerce üniversite öğrencimiz, otobüs ve uçak ücretlerindeki fahiş zamlar sebebiyle ailelerinin yanına gidemeyerek sevdiklerinden ayrı bir bayram geçirecek. Evet, AKP iktidarı ve tek adam yönetimi ne elektriği kesik vatandaşın karanlığının ne de öğrencilerimizin bu bayramda mahkum edildiği yalnızlığın acısını anlayamaz. Onlar anlayamaz ama Cumhuriyet Halk Partisi halkının çektiği acıları paylaşmaya ve o acılara merhem olmaya kararlıdır.
"ÖNCE TÜRKİYE, ÖNCE HALK"
Bayram öncesi sadece İzmir'de elektriği kesilen onlarca ailemize ulaştık. Dertlerine derman olmak, onları karanlıktan kurtarmak için çalıştık. Gençlik Kolları'mızın başlattığı 'Askıda Bilet Var' kampanyasıyla yüzlerce öğrencimizi bağışçılar sayesinde ailelerine kavuşturduk. Bu ülkeyi yönetmeye talip iki farklı zihniyet var. Bunlardan biri 'Önce ben ve yandaşlarım" diyen Saray zihniyeti, diğeri ise 'Önce Türkiye, önce halk' diyen Millet iktidarı zihniyeti. Gezi direnişi üzerinden bayram öncesi yine bir kutuplaşma yaratıldı. Sarayın, siyaseten mahkum ederek, kin güderek, mahkemeleri baskı altına aldığı bir yargılamayla sadece Osman Kavala ve yanındaki 7 kişi değil, Geziye katılan herkes cezalandırılmıştır. Halkımız ile birlikte aydınlık, güzel yarınlara yürüyor, 20 yıllık karanlığı geride bırakmaya hazırlanıyoruz."
SOYER'DEN GEZİ PARKI DAVASI'NDAKİ MAHKUMİYET KARARLARINA TEPKİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise şöyle konuştu:
"Bugün 1 Mayıs. Aynı zamanda işçinin ve emekçinin bayramı. Dünyayı sırtına almış, yüklenmiş üretenlerin bayramı. İlk önce işçilerimizin ve emekçilerimizin bayramını kutluyorum. Ramazan Bayramı'mızı da kutluyorum. Kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir'in 100. yılına doğru gittiğimiz bir yılın içindeyiz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız, Cumhuriyet'in 2. yüzyılını demokrasi ile taçlandırmaktan söz ediyor ve bunu hedefimiz olarak ortaya koyuyor. Çünkü demokrasi olmadığı taktirde, refahı bu ülkedeki çok dar bir grup insan paylaşıyor. Büyük kitleler yoksullukla boğuşuyor. Bu yoksulluk, her gün enflasyon ve hayat pahalılığı ile dayanılmaz hale geliyor. Bunun sebebi demokrasinin eksikliği. Demokrasi olmadığı için, 4,5 yılla casusluktan yargılanan bir insan, beraat ettiği gün ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yüz yüze kalabiliyor. Ekonomik, siyasal, sosyal demokrasi bizim en doğal hakkımız. Bunu söke söke alacağız ve hep beraber kuracağız. O gün, her günümüzü bir bayram huzuru ve coşkusuyla yaşayacağız. Bu memleketin güzel insanları bunu hak ediyor."
