Haberler

"44 gün süren savaş, tam bir zaferdir"

Güncelleme:

Altınbaş Üniversitesi Sosyal Bilimler Yerleşkesinde, II. Karabağ Zaferi'nin 1. yıl dönümü sebebiyle Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer'in moderatörlüğünü yaptığı bir panel gerçekleştirildi.

Altınbaş Üniversitesi Sosyal Bilimler Yerleşkesinde, II. Karabağ Zaferi'nin 1. yıl dönümü sebebiyle Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer'in moderatörlüğünü yaptığı bir panel gerçekleştirildi. Panelde konuşan Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, "44 gün süren savaşın tam bir zaferdir" dedi.

Altınbaş Üniversitesi Sosyal Bilimler Yerleşkesinde, II. Karabağ Zaferi'nin 1. yıl dönümü sebebiyle Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer'in moderatörlüğünü yaptığı bir panel gerçekleştirildi. Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan'ın video konferans yoluyla katıldığı panele, Azerbaycan İstanbul Konsolosu Dr. Anar Ahundov, Maltepe Üniversitesinden Prof. Dr. Hasan ÜNAL, Kocaeli Üniversitesinden Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, BİLGESAM'dan Dr. Elnur İsmayılov ve Piri Reis Üniversitesinden Prof. Dr. Mübariz Hasanov da katıldı. Azerbaycan İstanbul Konsolosu Dr. Anar Ahundov, dost ve kardeş lke Türkiye'ye tüm süreçlerde Azerbaycan'ın yanında olması nedeniyle teşekkür etti.

"BU SAVAŞ, SİBER DÜNYANIN VE ALGININ DA İYİ YÖNETİLMESİ İLE KAZANILDI"

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in davetlisi olarak "44 Günlük Vatan Muhaberesi kutlanması amacıyla düzenlenen konferans için Bakü'de bulanan Altınbaş Üniversitesi Rektörü Çağrı Erhan, online olarak açılış konuşmasını gerçekleştirdi. 44 gün süren savaşın tam bir zafer olduğunu ifade etti.  Zaferin kalbinin attığı yerde olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Azerbaycan'ın zaferiyle sonuçlanan bu 44 günlük savaşın 3 yönüyle ele alınması gerekir. İlk olarak askeri boyut, savaşın yürütülüş şekli. Belli ki çok uzun süreli planlama ve hazırlık safhası olmuş. Azerbaycan ordusu Karabağ Savaşı'nı nereden ve nasıl yöneteceğini iyi planlamış. Bunu yaparken azami insani hassasiyete önem vermeleri ayrıca çok önemli. Ermenistan tarafından görmediğimiz bir husus bu. Başta Gence olmak üzere yaptıkları saldırılarda sivillere büyük zarar verdiler" dedi.

21. yüzyıl teknolojisinin kullanıldığı bir harp olduğuna dikkat çeken Çağrı Erhan, pek çok uluslararası yayında da belirtiği gibi ilk defa konvansiyonel unsurlarla droneların birlikte uyumlu kullanıldığının unutulmaması gerektiğini söyledi. Uzun zamandır savaş icra etmemiş bir ordu için elde edilen başarıda Türkiye'nin sağladığı askeri danışmanlık statüsündeki desteğin öneminin altını çizdi.

Prof. Dr. Çağrı Erhan, zaferin siyasi yönüne de değinerek, her şeyden önce Azerbaycan'ın haklı bir davası olduğunu ve 30 yıldır işgal altındaki vatan topraklarını kurtarmak için mücadele ettiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev başta olmak üzere tüm halkının bu güçlü vatan muhaberesi bilincini hala taşıdıklarına dikkat çekti. Azerbaycan'ın savaş sırasında çok başarılı bir dış politika stratejisi izlediğine de değinen Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Gerek Birleşmiş Milletler gerek Minsk Grubu Üyeleri gerekse de Avrupa Birliği üyelerine çok güçlü mesajlar verdiler. Yeni medyanın en fazla kullanılan savaşlardan biri oldu. Siber dünyada da bir savaş kazandı.  Güçlü bir algı yönetimi yaparak hem düşmanının demoralize edilmesini hem de kendi halkının maneviyatının güçlü tutabilmesini sağladı. Ermenistan'ın izlediği propagandaların her dilde karşılığını verdiler" diye konuştu.

"SAVAŞ SUÇLARININ HESABI ULUSLARARASI MAHKEMELERDE SORULMALI"

Kazanılan başarının bir de hukuki boyutu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çağrı Erhan, Azerbaycan topraklarının 5'te 1'i Ermenistan tarafından işgal edilmesi nedeniyle Uluslararası Hukuk ihlalinin olduğunu söyledi. Savaş sırasında Ermenistan'ın bazı faaliyetlerinin savaş suçu niteliği taşıdığına dikkat çeken Çağrı Erhan, "Sivillere güdümlü füze atarak, Cenevre Sözleşmesi'nde sözü edilen sivillere karşı işlenmemesi gereken suçları ihlal ettiler. Ermenistan'ın savaş esirlerine karşı tutumları da mutlaka araştırılmalı. Hatta Rusya'nın araya girmesiyle ateşkes ilan edilmesine rağmen Azerbaycan topraklarına sızarak yine sivillere büyük zararlar verdiler. Bu faaliyetleri yapan Ermenistan askerleri tutuklandılar ve savaş bittikten sonra bu eylemleri yaptıkları için şu anda terörizmden yargılanıyorlar." şeklinde konuştu. Prof. Dr. Çağrı Erhan, savaş sonrasında da çok ciddi bir ekonomik yük ile karşı karşıya kalındığına da değinerek, "Taş üstünde taş kalmamış durumda. Sorumluların hırsızlık, yağma, savaş suçları, sivil ve ekonomik hayatın ortadan kaldırılması dahil birçok konuda uluslararası mahkemelerde yargılanması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"MİNSK GRUBU'NA İHTİYAÇ KALMADI"

Karabağ ihtilafını ortadan kaldırılmak için kurulan Minsk Grubu'na artık ihtiyaç kalmadığını dile getiren Prof. Dr. Çağrı Erhan, Karabağ'ın bugün Azerbaycan'ın bir parçası olduğunu dile getirdi. Minsk Grubu kendini yeniden yapılandırarak çalışacak ise Karabağ İşgali ve II. Karabağ Savaşı sırasında işlenen savaş suçlarının yargılanması konusunda adım atmaları gerektiğini işaret etti.

"KARABAĞ ZAFER TÜRKİYE İÇİN DE ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI OLMUŞTUR"

Prof. Dr. Çağrı Erhan Bakü ile Ankara'nın, Nahcivan ve İstanbul'un kalbinin bir attığını rahmetli Atatürk'ün ve Haydar Aliyev'in bir zamanlar ifade ettikleri gibi 2 devletin tek bir milletin uzvu olduğunu hatırlattı. "Bu zafer tüm Türk dünyasında çok büyük bir aksülamele neden oldu. Orta Asya Cumhuriyetleri'nde 30 yıldır olmayan bir bilinç ilk defa bu savaş sırasında ortaya çıktı. Karabağ zaferi Türk Dünyasında önemli bir dönüm noktası olmuştur" diyerek sözlerini tamamladı.

GÜÇLÜER: DONDURULMUŞ VE UYUTULMUŞ TÜRKLÜK BİLİNCİNİ ORTAYA ÇIKARDI

Altınbaş Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Eray Güçlüer yüzyılımızın ilk çeyreğinde gerçekleşen Karabağ Zaferi'nin zamansal ve mekansal olarak kendi dönemini aşan çok önemli etkileri olduğunu dile getirdi. Ancak sürecin yeni başladığına dikkat çeken Dr. Eray Güçlüer, "Tarih önünde bir toprağın nasıl vatan yapıldığına şahitlik ettik. Zaferin stratejik, taktik manevraları ve üstün bir askeri aklın belirleyici olduğunu dile getiren Eray Güçlüer, Türkiye'den sağlanan SİHA'larla düşmanın muharebe radar sistemlerinin 1 hafta içinde etkisiz hale getirildiğini anlattı. Dr. Eray Güçlüer, "Asıl 6 gün savaşlarının II. Karabağ Savaşı olduğunu belirterek, ilk 15 gün belirlenen ara hedeflerin ele geçirilmesi ve psikolojik üstünlüğünde elde edilmesiyle biz neticesini beklemeden zaferin kazanıldığını anlamıştık" ifadelerini kullandı. Bu zaferle hayat bulan bölgesel ve küresel gelişmelerin nereye evrileceğini tahmin etmek ülkelerimizin jeopolitik geleceğini oluşturmada önemli katkılar sağlayacaktır" şeklinde konuştu.

ÜNAL: TÜRKİYE İTİBARINI VE GÜCÜNÜ ARTTIRDI

Konferansa katılan, Maltepe Üniversitesinden Prof. Dr. Hasan Ünal, Rusya ve İran'ın II. Karabağ Savaşı Sonrası Bölge Politikalarına değindiği konuşmasında, Azerbaycan'ın psikolojik olarak üstünlüğü sağlamasının önemli bir rol oynadığını ve bir anlamda sürecin Milli Mücadele dönemiyle benzerlikler taşıdığını belirtti. Ünal "Azerbaycan'ın Rusya'yı karşısına almadan, İran'ı dışlamayan ve İsrail'i de yanına çekerek yürüttüğü dış politikası başarıda etkili oldu. Türkiye'nin önemli bir özelliği olan ve benim "stratejik sabır dediğim" savaş doktirinini benimsediler. Bunun sonucunda Orta Asya Cumhuriyetleri'nin Türkiye'ye bakışı daha pozitif oldu. Türkiye'nin hem itibari hem de siyasi gücü arttı" dedi.

HASANOV: KARABAĞ'IN İŞGALDEN KURTULMASIYLA EKONOMİK KALKINMA HAREKETİ BAŞLATILDI

Piri Reis Üniversitesinden Prof. Dr. Mübariz Hasanov ise Karabağ Zaferi ve Bölgede Ekonomik İş Birliği esaslarına değindi. Hasanov, Karabağ topraklarının işgalden kurtarılmasından sonra ekonomik kalkınma hareketinin başlatıldığını belirtti. Bölgenin kalkınmasına yetecek doğal zenginliklere sahip olduğunu ancak ana hedefin Azerbaycan'ın teknoloji üssü olması olduğunu dile getiren Hasanov, "Ermeni güçleri tarafından yerle bir edilen Ağdam Kenti pilot bölge seçildi. Paris İklim Anlaşması ile önemi giderek anlaşılan Yeşil Dönüşüm, Akıllı Şehir ve Sanayi 4.0 kriterlerine göre bölge, yeniden yapılandırılacak. Türk inşaat şirketleri kentin yol ve alt yapısını, Huawei'nin tüm dijital alt yapısını yenileyecek, İsrail ve İtalya ile tarım projeleri yürütülecek. Böylece bölgenin Azerbaycan'ın Petrol Dışı GSMH'sında yüzde 10'luk artış sağlayacak. Jeopolitik olarak da Kafkasya Bölgesi; doğu-batı, kuzey-güney arasında doğal transit alanı" diyerek Çin'den Amsterdam'a transitin en ekonomik yolunun buradan geçtiğine vurgu yaptı.

Panelde ayrıca Kocaeli Üniversitesinden Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, II. Karabağ Savaşı Sonrası Türkiye'nin Bölge Politikalarına değindi. BİLGESAM Başkanı Dr. Elnur İsmayılov ise Bölge Dışı Aktörlerin Karabağ Zaferi Sonrası Bölge Politikalarını anlattı.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Eray Güçlüer Azerbaycan Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title