Gümüşhane'de Muhtarlarla Toplantı

Mahalli İdareler Müdürlüğü'nün düzenlediği muhtarlar toplantısına katılan Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu Enver Salihoğlu, "Dürüst insanlar hukuka uyan insanlardır. Kapalı kapılar arkasında çalışma olmaz. Bazı muhtarlar ve bazı kurum amirleri bilim adamı oluyor, yapılan şey ahlaka ve hukuka uygun olacak" dedi.

Mahalli İdareler Müdürlüğü'nce organize edilen toplantıya başkanlık yapan Vali Salihoğlu, yaptığı konuşmada, suiistimale göz yummayacaklarını belirterek şunları söyledi:

"Muhtarlar köy halkına açık olacak, dürüst davranacak. Dürüst insanlar hukuka uyan insanlardır. Yiğit muhtarlar istiyorum. Kapalı kapılar ardında çalışma olmaz. Bazen hep beraber yanlış yapıyoruz. Açık olmamız lazım. Biz muhtarlara, muhtarlar da köyüne açık olacak. Güvenlik dışında halktan gizli hiçbir şey yapılmaz. Hukuka uymanın gereği açık olmaktır. Suiistimale göz yummayız. Bazı muhtarlar ve kurum amirleri bilim adamı oluyor. Kimse işten kaçmayacak, kimse kimseye pas atmayacak. Herkes kendi işini yapacak. Yapmayanın hesabını sorarım. Muhtarlar kapalı okulları köyünün ortak hizmeti için kullanabilir. Ben size bu yetkiyi veriyorum. İl genelinde 214 köy okulumuz kapalı, bunun mali değeri bugün 20 milyon YTL'yi buluyor. Yeter ki sizler okulları manevi değerlerine yakışır şekilde kullanın. Ayrıca 'Haydi Kızlar Liseye' adı altında bir kampanya başlattık. Hepimiz medeni insanlarız. Kızlarımızın lise öğrenimi görmesi için gerekeni yapalım".

İlin huzur ve güveliği konusunda önemli açıklamalarda bulunan İl Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Mustafa Yiğit ise, bilgisayar sunumuyla desteklediği konuşmasında 1989-2006 yılları arasında bölgede yaşanan terör olaylarıyla ilgili bilgi verdi. Yiğit, "Yunanlı turistler, inanç turizmi adı altında Pontus propagandası yapmaktadırlar. PKK terörizmini kullanarak Pontus Rumları ile Kürtler arasında bir bağ kurarak Türk aleyhtarı duyguları teşvik ediyorlar" dedi.

Geçmiş dönemlerde alınan önlemler ve bu yıl alınacak önlemler hakkında bilgi veren Yiğit, şunları söyledi:

"Kişinin yaşadığı toplumu sevmesi, onunla gurur duyması ve onun yükselmesi için her türlü fedakarlığı yapması gerekir. 1989 tarihinden itibaren sorumluluk bölgemizde 24 olay meydana geldi. Yapılan operasyonlarda 8 terörist etkisiz hale getirilmiş, 24 olayın 21'i PKK KONTRAGEL dediğimiz bölücü terör örgütü, bir olayı da TİKKO grubunun gerçekleştirdiğini görüyoruz. TİKKO, Şiran ilçemiz Kozağaç Jandarma Karakolu baskını olayıdır. PKK'nın amacı Doğu ve Güneydoğu illerimizde bir Kürt Devleti kurmaktır. PKK Örgütü Karadeniz'e açılmada taşıdığı amaç Güneydoğu ve Doğu'da devam eden operasyon faaliyetlerdeki yoğunluğu azaltmak. Oradaki güçlerin bir kısmını bu bölgelere kaydırılmasını sağlamaktır. Doğu ve Güneydoğu'daki acıları bizim Karadeniz halkına da yaşatmak istiyor. İlimizdeki olaylara ilçe bazında baktığımızda 1994'ten itibaren Kelkit Bölgesi'nde Akdağ kırsalında bölücü terör örgütüyle çıkan çatışmada herhangi bir zayiat meydana gelmemiştir. 28 Haziran 1994 tarihinde Kömür Köyü mevkiinde teröristlerle çıkan çatışmada üç terörist ölü ele 2 terörist de yaralı olarak geçirilmiş herhangi bir zayi atımız olmamıştır. 25 Ağustos 1994 tarihinde Sadak Köyü'ne teröristlerce silahlı taciz eylemi gerçekleştirilmiştir. 19 Ağustos 2004 tarihinde Doğancık Köyü Çilhoroz verici istasyonuna teröristler tarafından taciz ateşi yapılmıştır. 11 Eylül 2004 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı ve Askerlik Şubesine yine silahlı tacizde bulunulmuştur. Şiran bölgemizde ise en önemli olayımız 5 Ağustos 1989 tarihinde TİKKO grubu tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda yedi askeri personelle bir vatandaşımız şehit olmuştur. 2 Ekim 1996 tarihinde Şiran-Kelkit karayolunu kesen teröristler 4 vatandaşımızı kaçırdılar. 4 Ekim 1997 tarihinde Şiran Emniyet Amirliği hizmet binasına teröristler tarafından taciz ateşi açılmıştır. 16 Ağustos 2005 tarihinde Şiran Yeşilbük yaylasında terörist mensuplarına yardım ve yataklık eden 2 şahıs yakalanmıştır. 13 Temmuz 2006 tarihinde Şiran Aksaray köyünde 'Şervan' kod adlı teröriste yardım ve yataklık eden 2 şahıs yakalanmıştır. 15 Temmuz 2006 tarihinde Şiran merkezindeki vericilere patlayıcı yerleştirilmesi olayı olmuştur. Aynı yıl 21 Temmuz tarihinde aynı bölgedeki vericilere patlayıcı madde yerleştirilmesi nedeniyle bir görevli yaralanmıştır. 5 Ağustos 2006 tarihinde Şiran İncedere köyünde erzak alma olayı var. 6 Ağustos 2006 tarihinde Şiran Yeşilbük Araköy 2. kilometresinde terör örgütü mensuplarınca Samsun-Ladik komando bölüğüne düzenlenen saldırıda 1 astsubay ile 2 er şehit olmuştur. 11 Ağustos da Şiran Pelitli köyünde erzak alma olayı var. 25 Temmuz d2005 tarihinde şehir merkezinde terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen silahlı saldırıda 1 polis memuru ile 1 vatandaşımız yaralanmıştır. 29 Ağustos 2005 de il merkezi Çaltılı köyü bölgesinde terör örgütü mensuplarına ait bir depo ele geçirilmiştir. 20 Haziran 2006 da Çaltılı köyü terör örgütü mensuplarınca açılan ateş sonucu 1 erimiz yaralanmıştır. 29 Ağustos 2005 tarihinde Torul ilçesi askerlik şubesine yapılan saldırı sonucu 1 erimiz şehit olmuştur Teröristler 1994-1997 yılları arasında Kelkit'in güneyinde ve Erzincan arasında faaliyette olduğu, 2004-2005 arası Kelkit'in kuzeyine geçerek Kelkit, Şiran, Torul üçgeninde, kısmen de Giresun'un Çamoluk ve Alucra bölgesinde yoğunluk kazandığını görüyoruz. 2006 yılında ise birinci grubun pasifize edilmesi nedeniyle Şiran, Çamoluk ve Alucra Bölgesine kaydığını görüyoruz. Terörle mücadelede temel unsur halktır. Hiçbir terör örgütü halk desteği olmadan yaşayamaz. Bölge halkının teröre alışkın olmaması nedeniyle buradaki zafiyetlerimizden gerekli hassasiyetin gösterilemediğini görüyoruz. Gümüşhane grubuna baktığımızda bir terörist 'Ararat' kod adlı teröristtin kendi aralarında çıkan anlaşmazlıktan öldüğünü görüyoruz. 'Şervan' kod adlı teröristin yakalanma olayı polis-jandarma işbirliği neticesinde yakalanmıştır. 'Mazlum' kod adlı terörist de Bingöl'de güvenlik kuvvetleriyle girdiği çatışmada ölmüştür. Bu grubun, yani Gümüşhane grubunun yüzde 50 sinin imha edildiğini görüyoruz. 2007 yılında muhtemelen yine bu tür faaliyetleri devam edecektir. Bu baharda netleşecek. Biz yasal çerçeve içerisinde teröristlerin fotoğraflarını muhtarlıklara dağıtmayı düşünüyoruz. Şu anda bu grubun yapısı kesin belli değil. Özellikle köy arazilerinin yaylacı ve arıcılara kiralanırken bölgedeki terör tehdidini dikkate alınmadığı muhtarların 1774 sayılı kimlik bildirme Kanununa göre güvenlik kuvvetlerine bildirimde bulunulmadığını görüyoruz. Muhtarlarımız görülen şeyi güvenlik bildirmelerini istiyoruz. 2007 Yılı tedbirlerine gelince köy muhtarlarının güvenlik kuvvetlerinden habersiz yaylacı ve arıcı konma bölgesi kiralanmamalı ve verilmemelidir. Bu bölgede kalan arıcı ve yaylacıların 1774 sayılı kanun gereğince kimlik bildirimleri sağlanmalıdır. Bölge halkının görülen sonucu çok ağır bir şekilde yaşamak zorunda kalacağı bilinmelidir. Teröristin nerde ne aldığı sorgulanması esnasında hepsini söylemekte, yardım ve yataklık edenlerin de yargılandığı bir gerçektir. Bakkal ve manav gibi alışveriş merkezlerinde dikkati çeken alış veriş yapanları zaman geçirmeden güvenlik güçlerine bildirilmelidir. 2007 yılında teröristlerin yine aynı bölgelerde barınma eylemi gerçekleştireceğini değerlendiriyoruz. Şu anda onunla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Kış nedeniyle inlerine giden teröristler eksiklerini tamamlayıp baharla birlikte planlama yapıyorlar.Bana bir şey olmaz demeyelim, bu gün bana yarın sana olabilir".

İnanç turizmi adı altında Yunan turistler bölgede yaşayan vatandaşları ziyaret ederek Pontus kültürünü aşılamaya çalıştıklarını kaydeden Albay Yiğit, "Bu özellikle Trabzon'da yaygın olmakla birlikte zaman zaman bizim yaylalara da faaliyetlerde bulunduklarını tespit ediyoruz. Amaçları dünya kamuoyunda Türk düşmanlığını yaratmak, uluslararası ilişkilerde Türkiye'yi yalnız bırakmak, yurt içinde Türk düşmanlığını canlı tutmak, dünya kamu oyu nezdinde Türk-Yunan sorunları konusunda kendi tezlerini kabul ettirebilecek psikolojik ortamı sağlamak, Türkiye aleyhindeki, bölücü, yıkıcı ve irticai faaliyetlere destek sağlayarak Türkiye'de çeşitli sorunları yaratmak. Batı kamuoyunda Yunanistan'ın Avrupa'nın kültür ve tarihi merkezi olduğunu canlı tutmak ve Türkler Müslüman, Yunanlılar Hıristiyan temasını gündeminde tutmak, Türkiye'nin psikolojik harp faaliyetlerini etkisiz halde kılmak, dünya kamuoyunu Türkiye tarihinin soykırımlarla dolu olduğunu inandırmaya çalışmak ve PKK terörizmini kullanarak Pontus Rumları ile Kürtler arasında bir bağ kurmak, Türk aleyhtarı duyguları teşvik etmektir. Bölgemizde Pontus faaliyetlerini önleme amacıyla Rumların geçmişte yoğun olarak yaşamış oldukları köylerde vatandaşların bu tür faaliyetlere karşı duyarlı olması, köy isimleri kullanılırken yeni isimlerin kullanılmasına özen gösterilmesi, özellikle yaz aylarında inanç turizmi adı altında bölgemize gelen Yunan turistlerin faaliyetlerinin bölgede kaldıkları yerler, rehberlik edenler takip edilerek güvenlik kuvvetlerine bildirilmesi gerekmektedir" diye konuştu.

(İÖ-İRT-ÖZ-ÖK-Y)

Haberler