Genel Başkanımız Sayın Olcay Kılavuz İzmir'de

"Bayrak Mitingi" kapsamında İzmir'e giden Genel Başkanımız Sayın Olcay Kılavuz, Adnan Menderes Havaalanı'nda İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Recep Akan ve beraberindeki Ülkücü gençler tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.

İzmir'de çeşitli temaslarda bulunan Kılavuz ilk olarak Dokuz Eylül Üniversitesi teşkilatı tarafından tertip edilen Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine katıldı. Genel Başkanımız Sayın Olcay Kılavuz daha sonra İzmir'deki İlçe Ocakları ve parti teşkilatlarını ziyaret etti.

Miting kapsamında organizasyonun sağlanması için çeşitli istişarelerde ve denetimlerde bulunan Olcay Kılavuz daha sonra yüz binlerce Ülkücünün Hasan Tahsin ruhu ile dirildiği tarihi Bayrak Mitingi'ne katıldı. Ardından MHP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri, İzmir Ülkü Ocakları Teşkilatı ve Genel Başkanımız Sayın Olcay Kılavuz İzmir Ülkü Ocakları İl Başkanlığı binasına geçtiler.

26.11.2008 tarihinden 20.04.2013 tarihine kadar İzmir Ülkü Ocakları Başkanlığı görevinde bulunan Recep Akan Genel Başkanımızın müsaadesiyle yürütmekte olduğu kutsal vazifeyi, taşımış olduğu şanlı bayrağı İzmir Ülkü Ocakları 2. Başkanlığını başarılı bir şekilde yürüten ve İzmir'de Ülkücü Hareket'in büyümesi için büyük mesai harcayan Süleyman Bozkurt'a teslim etti. Genel Başkanımız Sayın Olcay Kılavuz devir teslim töreninde şöyle konuştu: "Recep Akan vazifesini layığı ile tamamlayıp kendi isteğiyle görevini teslim etmiştir. İki cihanda da dostumuz ve yol arkadaşımızdır." dedi. Görevi devralan Süleyman Bozkurt ise konuşmasında: "Genel Başkanımız Sayın Olcay Kılavuz'a bizi bu göreve layık gördüğü için teşekkür ediyorum. Bugüne kadar görevini başarı ile tamamlayan Recep Akan'a teşekkürlerimi sunar görevimi layığı ile yapacağıma dair söz veririm." dedi.

Genel Başkanımız Sayın Olcay Kılavuz devir-teslim töreninden sonra ülke gündemine yönelik değerlendirmelerde de bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemiz tarihinin en karanlık dönemlerinden birini daha yaşamaktadır. Kurtuluş Savaşı neticesinde emellerine Türk'ün yılmaz gücü ve çelikleşmiş iradesi karşısında askeri güçle ulaşamayacağını anlayanlar bugün bizi içerden bölmek istemektedir. Maalesef ki devletimizin yöneticileri bu ülkenin birliği için verilen bedelleri görmezden gelerek sırf oturdukları koltukları koruma gayesiyle dış güçlerin hegemonyası altına girerek kursakta kalmış heveslerin gerçekleştirilmesi için faaliyetlerde bulunmaktadır. İmralı canisiyle yapılan kirli pazarlıklar önce inkar edilerek görüşen şerefsizdir dense de sonradan kimin bu sıfata haiz olduğu büyük Türk Milleti'nin gözleri önüne serilmiştir.

Çözüm süreci adı altında barış nidaları atılmakta,"Analar ağlamasın" denilerek toplumumuzun gönlü fethedilerek bu kirli oyun olduğundan farklı gösterilmeye çalışılmaktadır. Ancak bugün İzmir'de de görüldüğü üzere Türk artık uyanmış ve "Ben varım, buradayım, dimdik ayaktayım." demiştir. Türk kimliğine, diline ve bugünkü mitingimizin de sloganında olduğu gibi bayrağına sahip çıkmıştır. Tarihe işaret etmek gerekirse şu anda yaşadıklarımız çerçevesinde Türk'ün ateşle imtihanı ilk değildir. Bu ülke üzerinde egemenlik kurup, toprak hayalleri kuran gafiller yine tarihi iyi okumalıdır. Çünkü Türk tarihin hiçbir döneminde esir olmamış ve toprağını savunmaktan asla geri durmamıştır. O gün atalarımızın üstlendiği görevi bugün Ülkücü Hareket'in neferleri olarak bizler üstleneceğiz.

İzmir'den tüm dünyaya sesleniyor ve meydan okuyorum.

Türklük bilincini yıpratıp bizi kimliğimizden soyutlayarak Türk adını tarihten silme gibi hayallere kapılanlara en sert cevabı vermek için,

Resmi ve tek dilimiz olan TÜRKÇE'Yİ ilelebet muhafaza etmek için,

Şan ve şerefimizin timsali, bağımsızlığımızın sembolü TÜRK BAYRAĞI'NI daima dalgalandırmak için,

Dünya'da eşi benzeri olmayan güzel ülkemiz TÜRKİYE'NİN toprak bütünlüğü ve devletimizin bekasını korumak için,

Şartlar ne olursa olsun mücadeleden yılmayacak, gerektiğinde gözümüzü dahi kırpmadan bu vatan uğruna canlarımızı feda edeceğiz. Kafalarının arkalarında yaptıkları farklı hesaplar doğrultusunda dış güçlerin taşeronluğunu yapan gafillere, onları besleyip büyüterek Türk Milleti'ni yok edebileceğini, cetvelle değil sınırları şehit kanlarıyla çizilmiş olan Türkiye'den toprak alabileceğini zanneden hadsizlere haddini bildirecek olan da yurdumuzun son kalesi, Türkiye sevdalılarının çatısı Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Parti'sidir.

Kaynak: Bültenler / Güncel