Savcılığı Bırakıp Kuyumcu Oldu, Ciroda 30 Milyon Lirayı Gözlüyor

Koçak Gold'un Patronu İsmet Koçak, 8 Ay Savcılık Yaptıktan Sonra Şereflikoçhisar'da Baba Mesleği 'Sarrafiye'de Karar Kıldı. 1986'da İstanbul'a Büyük Denize Açıldı ve Eski Doğu Bloku Ülkelerini Türkiye'nin Vilayetleri Gibi Görüp Aktif Pazarlama Yaptı.
Koçak Gold’un patronu İsmet Koçak, 8 ay savcılık yaptıktan sonra Şereflikoçhisar’da baba mesleği ‘sarrafiye’de karar kıldı. 1986’da İstanbul’a büyük denize açıldı ve eski Doğu Bloku ülkelerini Türkiye’nin vilayetleri gibi görüp aktif pazarlama yaptı.
Son 2 yılda 12 mağaza açarak markalaşma yatırımlarını hızlandıran Koçak Gold, bu yıl 30 milyon lira ciro bekliyor. TÜRK kuyumculuk ve mücevherat sektörü 2009’da yaklaşık yüzde 40 küçüldü. Ancak sektörde markalaşma yatırımlarını zamanında yapanlar büyük ölçüde krizin etkisinden uzak kalmayı başardı. Koçak Gold Kuyumculuk Dış Ticaret A.Ş.’nin (Koçak Gold) patronu İsmet Koçak, 2009’da işçi çıkarmadıklarını daha fazla pazarlama yatırımı yaptıklarını söylüyor ve 2010’da 12-15 milyon dolarlık kısmı ihracattan olmak üzere 30 milyon lira civarı ciro hedeflediklerini belirtiyor. Ayrıca şu anda 12 olan mağaza sayısını da 3’ü yurt dışında olmak üzere 25’e çıkaracaklarını anlatan İsmet Koçak şöyle başlıyor girişimcilik öyküsünü anlatmaya:
Sarraf Tevfik’in savcı oğlu
“Ankara Şereflikoçhisarlıyız. Babamız Sarraf Tevfik’tir ve 1958’den beri ailece kuyumculuk ve mücevherat işinin içindeyiz. Babamız kasaba esnafıydı ve uzun yıllar da kasabının tek kuyumcusuydu. Ben 1968’den itibaren ortaokul son sınıftayken babama aktif olarak yardım etmeye başladım. 15 yaşımda, İstanbul’dan 5 ila 15 kilogram arası altın alıp babama getirirdim. 1’i kız 8 kardeşiz ve 2 kardeşimiz vefat etti. Babam askerde Cevdet Sunay’ın yazıcısıymış. Okumuşluğun verdiği gücü görmüş. Bizleri okuttu. Kimimiz avukat, kimimiz asker oldu. Ben de savcı oldum. Ankara Hukuk’u bitirdim 1.5 yıl hakimlik stajı, Bitlis Ahlat’ta da 8 ay savcılık yaptım. Babam, ‘ben yaşlandım ya bu işe devam et ya da bırakacağız’ dedi. Ben de istifa edip Şereflikoçhisar’a döndüm.”
İstanbul’a gidin
İsmet Koçak, 1982’de savcılıktan ayrılıp kuyumculuğa başladıktan sonra olanları da şöyle anlatıyor: “Babam bir kardeşime de kuyumcu açmıştı, o da kendi dükkanında devam ediyordu. Bir kardeşim (Candemir) askerdi. O da 1980 darbesinden sonra 1982’de re’sen emekli edildi. Candemir ile işlerimiz daha da iyi oldu. Sonra astsubay kardeş Cavit de bize katıldı. Şu anda ben tekim. Şereflikoçhisar dışına da 1986’da çıktık. Çünkü artık kasaba bize küçük geliyordu. Kardeşimle Ankara’da bir dükkan için anlaşmıştık ki babamıza da sorduk. Babam Ankara yerine İstanbul’u önerdi. Ona göre, Ankara memur kentiydi ve gerçek tüccarlar İstanbul’daydı. Biz de onun sözünü doğru bulduk ve Ankara’daki dükkandan vazgeçip, Kapalıçarşı Çuhacıhan’da küçük bir dükkan tutup İstanbul’a, büyük denize açıldık. Sonra 14 ayar için bir toptan yeri, 22 ayar bilezik için başka bir toptan yeri açtık. Sonra üçüncü mağaza, derken büyüdük. Bunlar küçük küçük dükkânlardı.”
Doğu Bloku kaldıraç oldu
KOÇAK Gold Yönetim Kurulu Başkanı işlerin büyümesinde eski Doğu Bloku ülkelerindeki çözülme sonrası ortaya çıkan alışverişin büyük etkisi olduğunu anlatıyor. Koçak şöyle konuşuyor: “Doğu Bloku ülkelerinden alışverişe gelenlerde patlama yaşanmıştı. ‘Madem onlar buraya geliyor, biz de oraya gidelim’ dedik ve önce Bulgaristan’a girdik. Romanya, Makedonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya derken Balkanlar’da bizim vilayetlerimizmiş gibi pazarlama yaptık. Bu ülkelerde çok güçlendik ve onlar da bizim için kaldıraç oldu.”
Reklam markalaştırdı 25 mağazaya çıkıyoruz
İSMET Koçak, 1986’dan beri üretim de yaptıklarını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “İlk kez 1997’de Dünya Altın Konseyi ile ortak reklam yatırımı projemiz olmuştu. Sonra 2005’e kadar ara verdik. Reklamlar, sponsorluklar derken markamız daha da güçlendi. Kendi mağazalarımızı açma kararı aldık. Astoria, Viaport derken semt kuyumcularından da ‘franchise’ istekleri gelmeye başladı. 3’ü bizim 12 mağazaya ulaştık. Bu yıl 25 mağazaya çıkıyoruz. Bulgaristan, Romanya ve Polonya’da da açılacak. Ciromuzun yüzde 40’ı ihracattan geliyor. 2010’da 12-15 milyon dolarlık ihracat 30-35 milyon TL ciro bekliyoruz. Hedefteki açıklık altın fiyatlarının belirsizliğiyle ilgili.”


















