Haberler

Çorlu'da 1 Mayıs Kutlandı

Çorlu'da 1 Mayıs kutlandıTEKİRDAĞ - Bazı sendika ve siyasi partilerin üyeleri ile işçiler Çorlu'da bir araya gelerek 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutladı.

Çorlu'da 1 Mayıs kutlandı

TEKİRDAĞ - Bazı sendika ve siyasi partilerin üyeleri ile işçiler Çorlu'da bir araya gelerek 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutladı. Eski itfaiye kavşağında toplanan gruplar, trafiğe kapatılan Omurtak Caddesi boyunca yürüyerek Atatürk Meydanı'ndaki miting ve kutlama alanına geldiler.

Renkli flamaları ve dövizleri ile yürüyen işçilerin Çorlu'da gerçekleştirdiği 1 Mayıs kutlamalarının en küçük katılımcısı ise henüz 16 aylık olan Hatice Asya adlı bebek oldu. Hatice bebek, güzergah boyunca yürüdü ve zaman zaman slogan atan işçileri meraklı gözlerle izledi.

Polis ekiplerinin gerek yürüyüş başlangıç noktasında gerek yürüyüş güzergahında ve gerekse miting alanında üst düzey güvenlik tedbiri aldığı 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarında polis kontrol noktasına gelen bir kişi polis ekipleri ile yaşadığı tartışmanın ardından gözaltına alındı. Tekirdağ İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın da alınan güvenlik önlemlerini yerinde kontrol ederek çalışmaları yakından takip etti.

Harb- İş Sendikası İdari Sekreteri Cemal Şener :

"1 Mayıs'a temel insan haklarından mahrum olarak giriyoruz"

Atatürk Meydanı'ndaki miting alanında toplanan işçiler adına basın açıklamasını Harb- İş Sendikası İdari Sekreteri Cemal Şener okudu. Alanda toplananlara, emekleriyle her gün dünyayı yeniden yaratan işçiler gelenekçiler köylüleri daha aydınlık bir ülke özlemi ile bu alanı dolduran, dostlar, kadınlar, gençler, çocuklar merhaba diyerek seslenen Cemal Şener: "1 Mayıs'a gerek dünyada gerekse ülkemizde emeğe emekçilere yönelik saldırılarla giriyoruz. 1 Mayıs'a şairimizin dediği gibi ekmeğe muhtaç hürriyete muhtaç koşullarda gidiyoruz. 1 Mayıs'a emperyalist devletlerin, doymak bilmez kar hırsı, dünyanın dört bir yanında özellikle de Ortadoğu'da kan ve gözyaşını arttırırken, barış dolu bir dünya özlemiyle giriyoruz. Binlerce insan savaştan kaçmak isterken, göç yollarına düşmüşken en temel insan hak özgürlüklerinden mahrum olarak gidiyoruz" dedi.

"Haklarımızı korumak için sendikaya üye olduğumuzda işten atılmak istemiyoruz"

İş cinayetlerine her gün bir yenisinin eklendiğini öne süren Şener; "Emeğiyle dünyayı var eden işçi sınıfı ve emekçileri insanca yaşanacak bir ücret ve sosyal haklarından mahrumlar gün geçmiyor ki, yeni bir iş cinayeti yaşanmasın. Bizler işçi kardeşlerimizin güvenli olmayan çalışma koşullarından dolayı ölmesini istemiyoruz. Haklarımızı korumak için sendikaya üye olduğumuzda, işten atılmak istemiyoruz. Asgari ücret açlık sınırının dahi altına düşmüşken insanca yaşanacak bir ücret istiyoruz. Taşeron ya da, güvencesiz çalışma sistemi değil kadrolu istihdam istiyoruz. AKP hükümeti, en fazla vergiyi işçi ve emekçilerden alarak sermayeye her türlü kolaylığı gösterirken, işçi ve emekçilere kölece koşullarda yaşama dayatılmaktadır. Ülkemizde işsizlik oranları son yılların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Büyüyen ekonomik krizin yükü, referandumun hemen arkasından yağmur gibi gelen zamlarla işçi ve emekçilere yıkılmıştır. Elektrikten benzine, tedavi payından ilaç katkı ücretlerinde dek, her şeye zam yapan hükümet pırlantadan vergi almayarak, hangi kesimin yanında yer aldığını göstermiştir" diye konuştu.

"Kamu emekçilerine işsizlikle boyun eğdirilmek istenmektedir"

Şener ayrıca: "15 Temmuz'dan bu yana çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle 120 binden fazla kamu emekçisi işinden atılmış, kamu çalışanlarına, neyle suçlandıkları dahi söylenmemiştir. Savunma hakları ellerinden alınan kamu emekçileri, işsizlikle, boyun eğdirilmek istenmektedir. Kamu emekçilerinin iş güvencesine göz diken hükümet gelinen noktada, güvencesiz çalışmayı kamuda yaygın hale getirmek istemektedir. Kamuda yaşanan yandaş kadrolaşma, ayrımcılığı giderek derinleştirilmekte hükümetin kutuplaştırıcı söylemleri ülkede yaşanan yarılmayı giderek arttırmaktadır" şeklinde konuştu.

"Gündüzünde sömürülmediğimiz gecelerinde aç yatmadığımız bir ülkede yaşamak istiyoruz"

Harb- İş Sendikası İdari Sekreteri Cemal Şener: "Yaşanan referandum sürecinde tüm kamu kaynaklarının ve medyanın tek yanlı çalıştırılması, yetmemiş mühürsüz oyların geçerli sayılmasıyla referandum meşruiyetini yitirmiş halkımız da hukuka ve adalete duyulan güvenin dip yapmasına sebep olmuştur. Gelinen noktada 9 aydır devam ettirilen, OHAL uygulamaları sonucu gazete ve televizyonlar kapatılmış, yazarlar, milletvekilleri, öğrenciler ve pek çok yurttaş, haksız hukuksuz yere tutuklanmış ve ülkedeki en temel hak ve özgürlükler askıya alınmıştır. Kuvvetler ayrılığı yerle yeksan edilmiş, yargının bağımsızlığının ruhuna Fatiha okutulmuş Cumhuriyet kazanımları teker teker ortadan kaldırılmaya devam edilmiştir. Düşünce ve ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ayaklar altına alınmışken Yurtta sulh dünyada sulh sözü yerine pek çok ülkeyle kavgalı olan bir hale bırakmıştır, parasız eğitim ve parasız sağlık gibi sosyal devlet olmanın gereği olan uygulamalar rafa kaldırılmış, paran kadar yaşa denilerek, işçi ve emekçilere kölece yaşam koşulları dayatılmıştır Bizler gündüzlerinde sömürülmediğimiz gecelerinde aç yatmadığımız eşit adil ve demokratik bir ülkede barış içerisinde yaşamak istiyoruz, bu düşü gerçek yapmaya çalışmaktan asla vazgeçmeyeceği ise egemenler şunu çok iyi bilmelidir ki, üreten biziz, bizlere farklılıklarımızla ötekileştirerek parçalamanız asla ve asla izin vermeyeceğiz" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel

Cemal Şener Tekirdağ 1 Mayıs Çorlu Genel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title