Başbakan Erdoğan "Dokunulmazlık" Tartışmalarına Sert Çıktı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'dokunulmazlık' tartışmalarına tepki göstererek, "Belediye başkanlarının dokunulmazlığı yok. Suç duyurusu yapıyorsunuz. Ne varsa neticesi yargıdan çıkacak. Niye kalkıp da 550 milletvekili üzerinden bu dokunulmazlık savaşını veriyorsunuz? 3 bini aşkın belediye başkanı var Türkiye'de. Hiçbirinin de dokunulmazlığı yok. Bu kadar da bağırıyorsunuz, çağırıyorsunuz. Varsa birşey, bedelini zaten onlar öderler. Biz de sahiplenmek gibi birşey zaten olamaz" dedi.

AK Parti İl Başkanları Ankara'da biraraya geldi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, muhalefete yüklendi. "Bu ülke ne çektiyse istikrarsızlıktan, belirsizlikten, plansızlıktan çekti" diyen Erdoğan, Türkiye'nin geleceğini ancak istikrarla kazanacağını kaydetti. Değişimi milletin beklentileri doğrultusunda başlattıklarını ve bugünlere getirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Şimdi başladığımızı bitirmek, elde edilen kazanımları kalıcı hale getirmek zorundayız. Yeniden aynı sıkıntıları yaşamamak için, bu değişimi tamamlamak zorundayız. Bu, millete borcumuzdur. Bu sadece bizlere oy verenlere değil, ülkenin geleceğine, yeni nesillere de borcumuzdur" dedi.

Başbakan Erdoğan, partililere 'yolsuzluk' uyarıları da yaptı. Kendi menfaati için siyaset yapma niyetinde olanların AK Parti çatısı altında yeri olmadığını kaydeden Erdoğan, bu nedenle ilk günden beri yolsuzluklarla kararlı bir şekilde mücadele ettiklerini vurguladı. Bu konuda kendilerine gelen her ihbarı ciddiyetle değerlendirdiklerini, kimseye en ufak bir müsamaha göstermediklerini kaydeden Erdoğan, önümüzdeki dönemde de yolsuzlukla mücadelelerinin tavizsiz şekilde süreceğini, kimsenin bundan endişesi duymaması gerektiğini bildirdi. Erdoğan, partililere 'yolsuzluklar' konusunda gözdağı vererek, "Açık net söylüyorum, yolsuzluğa bulaşan kim olursa olsun her zaman bizi karşısında bulacaktır, bizimle gönül bağı olan bütün arkadaşlarımızın da bunlara karşı uyanık olmaya, bu mücadelede yer almaya devam edeceklerine inanıyoruz" diye konuştu.

"Şahsi ikballerini ve parti menfaatlerini önünde tutanlar olmasaydı Türkiye o kayıp yılları yaşamazdı, bu ülkenin çok değerli vakti, enerjisi, kaynakları zayi edilmezdi" diyen Erdoğan, AK Parti'nin bu kayıp yıllardan dersler çıkararak bugünlere geldiğini söyledi. Türkiye'nin siyasi uzlaşmazlıklar ve koalisyon çekişmeleri nedeniyle ödediği faturanın çok büyük olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu fatura ödenmeseydi belki hedefleri gerçekleştirmiş olacaktık. Bu yarışa çok daha ileriden başlamış olacaktık. Bizler birilerinin o eksilerini de gidermek için geriden başladık, şimdi açık kapatıyoruz. İnsanımızın o kaybolan yıllarını getiremezsiniz, ancak geleceğin kaybedilmesi önlenebilirdi, biz bunu yaptık, farkımız bu" şeklinde konuştu.

İktisat tahsili yapanların 'haksız rekabet' teorisini iyi bildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, "Eğer rakiplerden biri kayıt dışı çalışıyor, vergi kaçırıyor, aldatmacalara başvuruyorsa diğeri için iki yol vardır. Ya dürüstlükten vazgeçmeyecek ama sonunda rekabet edemeyeceği için zarar edecek, batacak ya da haksız rekabet karşısında tutunabilmek için o da kayıt dışına kaçacak, vergi kaçırıp kaçak işçi çalıştıracaktır. Onun için de kayıt dışıyla mücadele etmek, haksız rekabeti ortadan kaldırmanın koşuludur. Haksız rekabet teorisi siyasette de aynen geçerlidir. Millet olarak kayıt dışı siyasetten yıllar yılı çok çektik. Partizan kadrolaşmalar, istismarcı siyaset, arpalıklar, ulufe dağıtmalar, seçim ekonomisi kavramı, hayal tacirliği, kamplaştırmalar hep kayıt dışı siyasetin özelliğidir. Artık Türkiye'de eğer bunlardan bahsedilmiyorsa, bu kavramlar unutulmaya yüz tuttuysa bu AK Parti'nin ilkeli siyaseti sayesinde olmuştur. İktidarda olduğumuz şu 4 yılda haksız rekabete uğradığımız halde ilkelerimizden vazgeçmedik. Söylediğimizi yaptık, yapmayacağımızı söylemedik. Bunun elbette bedeli var ama biz o bedeli ödemeye en başından karar verdik. Bunu göze alarak yola çıktık" dedi.

"BAZILARI ÇİFT HANELİ ENFLASYON OLSUN, ZİL TAKIP OYNAYACAK"

Erdoğan, hükümeti yolsuzluklar konusunda ağır bir dille eleştiren Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'yu da isim vermeden eleştirdi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Yolunu şaşıranlar, başka yere gidecekken yanlışlıkla buraya gelmiş olanlar olabilir. Onlar için söylüyorum. Tek başına varlıkları bile dürüstlükte, hizmette yarışan arkadaşlarımıza karşı yapılmış büyük bir haksız rekabettir. Aramıza bu şekilde karışanlardan eski alışkanlıklarla hala imtiyaz, iltimas peşinde koşanlar da olabilir. Ama artık o devirler geçti. Eski hükümetlerin nasıl partizanlık yaptığını, oy avcılığı yaptığını kimse bize örnek göstermesin. Kötü misal emsal olmaz. Ayrıcalık için partimize gelenler bundan sonra da hiç boşuna zahmet etmesinler. Bunun için gelip umduklarını bulamayanlar da boşuna beklemesinler. Onları memnun etmemiz mümkün değildir. Nereden nereye geldik ama bunu spekülasyon aracı olarak kullanan muhalefet var. Beyfendi iktidara geldiğimizde bileşik faiz neredeydi, şimdi bu faiz nerede? Bazıları çift haneli enflasyon olsun, zil takıp oynayacak. Türkiye artık bir markadır. Maalesef Türkiye'yi peşkeş çekiyormuşuz gibi zavallı ifadelerle yaklaşanlar var. Bu dürüstlük değil, bu basit oy avcılığıdır, hamasettir, bununla bir yere varılmaz. Kendimize ve yandaşlarımıza ayrıcalık sağlamak için siyaset yapmadık, kazanacaksak hep birlikte kazanacağız, kaybedeceksek hep birlikte kaybedeceğiz."

Başbakan Erdoğan, konuşmasında 'dokunulmazlık' tartışmalarına da değindi. "Arada sırada dokunulmazlık, dokunulmazlık konuşulup duruyor" diyen Erdoğan, tartışmalarda AK Parti'li belediye başkanlarına da atıfta bulunulduğuna işaret etti. Belediye başkanlarının dokunulmazlığı olmadferiden başlamış olacaktıkığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, tartışmaların 550 milletvekili üzerinden yürütülmesine tepki gösterdi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Belediye başkanlarının dokunulmazlığı var mı? Yok. Suç duyurusu yapıyorsunuz. Ne varsa neticesi yargıdan çıkacak. Niye bu kadar kalkıp da 550 milletvekili üzerinden bu dokunulmazlık savaşını veriyorsunuz. 3 bini aşkın belediye başkanı var Türkiye'de. Hiçbirinin de dokunulmazlığı yok. Bu kadar da bağırıyorsunuz, çağırıyorsunuz. Suç duyurusunda bulunuyorsunuz. Varsa birşey, bedelini zaten onlar öderler. Eee buyrun yapın. Bu kadar açık net herşey ortada. Sahiplenmek gibi birşey zaten olamaz. Dürüst olalım. Gece gündüz çalışan belediye başkanlarımızı gölgelemeye kimse çalışmasın. Varsa bir yolsuzluğu bedelini ödesin. Bunun da sorumlusu yargıdır. Biz AK Parti olarak hiçbir zaman sahiplenmedik, sahiplenmeyiz. Niye, çünkü bizim en güçlü yolumuz bu yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklardır. Kendileri yandaşlarına dağıta dağıta memlekete dağıtacak birşey kalmadı. Biz geldiğimizde içi boş bir kasa, alınıp harcanmış borçlar bulduk. Eskiden siyasetçilerin sokağa çıkacak yüzü var mıydı? Milletvekili çocukları okulda babalarının işi sorulduğunda babasının işini söyleyemeyecek hale gelmişti. O dönemde siyasi felç dönemleri yaşadık, fetret dönemleri yaşadık. Allah o günleri bir daha millete yaşatmasın. Bazıları hala kayıt dışı kalarak bizi zorlasa da onlara uymayacağız, haksız rekabete asla boyun eğmeyeceğiz."

Erdoğan, konuşmasının sonunda 2007 yılının seçim yılı olduğunu hatırlatarak, milletin sandıkta en güzel cevabı vereceğini söyledi. Erdoğan, seçim ekonomisi uygulamayacaklarını, popülizme meydan vermeyeceklerini de sözlerine ekledi.

(DA-OK-OK-Y)

Haberler