Ankara: Diyanet'ten 'Kuran Kursu' Çıkışı

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kuran Kursu tartışmalarıyla ilgili ilginç bir çıkış yaptı. Kuran kurslarının sayıları ile ilgili yapılan polemikleri 'rasyonel ve gerçekçi' bulmadığını açıklayan Diyanet, kurs sayısının artmasının alternatif din eğitimi anlamına gelmeyeceğine vurgu yaptı.

Kuran kurslarının sayısının çokluğundan kaygı duyulmamasını isteyen Diyanet, "Kuran Kursları, laik eğitim sistemimizin genel amaçlarına ulaşma konusunda okulara destek olmak durumundadır, köstek olması asla sözkonusu olamaz. Başkanlığımız, halkın Kuran Kursu taleplerini savsaklama yoluna gitmediği gibi, bu kurslar açılsın da nasıl olursa olsun dememektedir" diyerek herkesi kursların işlevsellikleri üzerinde düşünmeye davet etti. Diyanet, Kursu Kursu tartışmalarını mercek altına aldı. Diyanet'in aylık dergisinde bir makale kaleme alan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şevki Aydın, Kuran kursları üzerinden yapılan tartışmaların en fazla Kuran kursu sayısında yoğunlaştığına dikkat çekti. Aydın'ın kaleme aldığı makalede, Kuran kurslarının sayılarıyla ilgili bir gazetede 'Kuran Kurslarında patlama', başka bir gazetede 'Kuran aşkı yükselişte' başlıklı haberin yer aldığına atıfta bulunuldu. "Sadece Kuran kursu sayısına bakılarak birileri kaygılara kapılırken, diğerleri de bunun tam aksi değerlendirme yapıyor" denilen yazıda, iki tür anlayışın da gerçekçi ve rasyonel olmadığı kaydedildi. Kuran Kursu sayısının azalmasının tasavvur edilen tehlikeyi önleyici işleve sahip olmadığı, sayısının çokluğunun da sevindirici bir sonuç vermediği ifade edilen yazıda, Kuran kursu sayısının, okul sayısı gibi değerlendirilemeyeceği, kursların genelikle tek sınıflı olup öğrenci sayısının da az olduğu bildirildi. Kurs sayısının okul sayısına eşit olması halinde bile öğrenci sayıları itibariyle kayda değer bir varlığının sözkonusu olmadığı dile getirilen Diyanet yazısında, Kuran kursu sayısının artmasının eğitimin dinseleştirilmesi olarak da nitelenemeyeceği belirtildi. Her eğitim kurumu gibi Kuran kursunun da Türkiye'deki laik, demokratik eğitim sisteminin öngördüğü çerçevede etkinliklerini sürdürdüğüne dikkat çekilen yazıda, şu değerlendirmelere yer verildi: "Kuran kurslarının sayısının artması, diğer eğitim kurumlarına olan ilgiyi azaltmamakta, onların öğrencilerini kendisine çekerek öğrencilerin çoğunluğunun beli bir alternatif din eğitimden geçirilmesine de yol açmamaktadır. Kuran kursu, laik eğitim sistemimizin genel amaçlarına ulaşma konusunda okullara destek olmak, katkı sağlamak durumundadır, köstek olması asla sözkonusu olamaz. Öyleyse nasıl halk eğitim kurumlarının sayılarının çokluğundan rahatsızlık duymuyorsak, Kuran kurslarının sayısının çokluğundan da kaygılanmamalıyız. İşlevleri itibariyle Kuran kursu, bu çerçevede kaygılanmamıza neden oluyorsa, o takdirde çare sayılarının azlığı veya çokluğu ile ilgilenmek değildir. Üzerinde durulması gereken konu kursların sayısı değil ürettiği hizmetin niteliğidir, işlevleridir. Bu kurum, birey ve toplum için zararlı ise çare, onun sayısını azaltmak değil onu ıslah edip yararlı hale dönüştürmek, yoksa varlığına son vermektir. Yararlı ise ihtiyaçlara paralel olarak sayısının artmasından kaygılanmak şöyle dursun sevinmek gerekir. Etkin ve verimli değilse sevinilecek bir yön yoktur, sayısını arttırmanın, külfeti arttırmaktan başka hiçbir anlamı olamaz".

'KARŞILANMAYAN DİNİ İHTİYAÇLAR YOK OLMAZ AKSİNE ŞİDDETLENİR'

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Şevki Aydın, Diyanet olarak özellikle son 3 yılda Kuran kursları konusunda çok hassas davrandıklarını vurgulayarak, Kuran kurslarının çağdaş bir donanıma sahip olarak açılması için gerekli tüm önlemleri aldıklarını kaydetti. Aydın, Diyanet'in müftünün raporuyla Kuran kursu açma imkanının olmasına rağmen artık ilgili müftülüğün gerekli belgeleri tamamlayarak dosyayı ilgili daireye gönderdiğini, Başkanlık müfettişlerinin mahalinde incelemeler yaparak olumlu rapor vermelerinin şart koşulduğunu açıkladı. Aydın, "Nitelikleri itibariyle belli bir çıtanın üstüne çıkamayan kursların açılmasındansa hiç açılmaması tercih edilmektedir. Kısacası olabildiğince sık dokunup ince elenmektedir. Açılmasına karar verilen Kuran kursu artırk başkanlığın yönetimi ve denetimi altına girmektedir. Ama bu kursun bütün masrafları yine halk tarafından karşılanmaya devam etmektedir. Başkanlığın katkısı sadece öğretici tayin edip onun maaşını ödemekten ibarettir. Kuran kursu açılması ve kapanması tamamen halkın talepleri doğrultusunda gerçekleşmektedir" dedi. Aydın, karşılanmayan dini ihtiyaçların asla yok olmadığını daha da şiddetlendiğini belirterek, ihtiyaçları karşılanmayan halkın başka arayışlar içerisine gireceği uyarısında bulundu. Halkın din eğitimi konusundaki ihtiyaç ve taleplerini görmezlikten gelmenin ve geçiştirmenin devlet, ülke ve milet için çok büyük yaralar açacağını ifade eden Aydın, "Bunun bilincinde olan başkanlık, bu yöndeki talepleri geri çevirle gibi tehlikeli kolaycılığı tercih etmemekte, onları sağlıklı biçimde karşılamak için gecesini gündüzüne katarak çalışmayı yasal ve ulusal görevi saymaktadır. Başkanlık, halkın Kuran kursu taleplerini görmezlikten gelmek, geçiştirmek, savsaklamak yoluna gitmediği gibi bu kurslar açısın da nasıl olursa olsun da dememektedir. Aksine onların fiziksel ve eğitsel açıdan çağdaş bir donanıma sahip olarak açılmasını gerçekleştirdikten sonra Kuran'ın mesajını bütün doğruluğu ve güzeliği ile insanımıza tanıtmalarını, bugünün insanının ihtiyaçlarını karşılayacak bir dindarlığı sunabilen nitelikte hizmet üretmelerini sağlamaya çalışmaktadır. Herkese düşen görev Kuran kurslarının sayısının azlığı veya çokluğuna takılıp kalmak yerine bu kurumların işlevsellikleri üzerinde düşünmek, eleştirel değerlendirmeler yaparak veya başka imkanları devreye sokarak başkanlığa çalışmalarında yardımcı olmaktır" mesajını verdi.

Haberler