Çiftçilere "Sulama Suyu" Uyarısı

Gazi Sulama Birliği Başkanı ve Adana Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Avni Özşahin, ruhsatsız kuyu açılmasının yasak olduğuna dikkat çekerek, çiftçilerin zor durumda kalmamaları için ruhsatlı kuyularının, söz konusu ruhsatlarını en...
Gazi Sulama Birliği Başkanı ve Adana Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Avni Özşahin, ruhsatsız kuyu açılmasının yasak olduğuna dikkat çekerek, çiftçilerin zor durumda kalmamaları için ruhsatlı kuyularının, söz konusu ruhsatlarını en geç 13 Şubat 2013 tarihine kadar yenilemeleri çağrısında bulundu.
Özşahin, yer altı suyu kullanan çiftçilerin, kuyuları ruhsatlı ise aralık ayının sonuna kadar Devlet Su işleri Bölge Müdürlüğü'ne giderek, burada kuyularında ölçü tesisi kuracaklarını taahhüt etmeleri gerektiğini vurguladı. Verilen taahhütlerin de en geç 13 Şubat 2013 tarihine kadar yerine getirilmesi gerektiğini kaydeden Özşahin, aksi takdirde ruhsatların iptal edileceği gibi TEDAŞ'ın da bu kuyulara elektrik vermeyeceğini söyledi.
Ruhsatsız kuyu açılmasının yasak olduğunu hatırlatan Özşahin, bununla ilgili bir takım yaptırımlar olduğunu ve bu yaptırımların da her geçen gün artacağı yönünde duyumlar aldıklarını, önümüzdeki süreçte ruhsatsız kuyuların da kapatılabileceğini ifade etti. Şu anda tasarı halinde olan, 'Su Kanunu' ile ilgili olarak yapılan düzenlemelere işaret eden Özşahin, bu kanunla birlikte Türkiye'deki su kaynaklarının Su kanunu ile tek bir kurum tarafından yönetilmesinin amaçlandığını anlattı. Özşahin, "Su Kanunu tasarısı, jeotermal sular ve denizler hariç, kıyı sular dahil olmak üzere yüzeysel, yer altı su kaynakları ile alakalı bütün hususları ve doğal mineralli suların tahsisi ve tahsise dair denetim hususlarını kapsıyor. Buradaki amaç; ülkemizdeki su kaynaklarının kullanımının verimliliğini arttırmak. Kanun tasarısında suyun yönetim hizmetleri karşılığında ücretlendirilmesi, su temin maliyetlerinin kullanan, kirlilik önleme maliyetlerinin ise kirleten tarafından ödenmesi ilkeleri yer almaktadır. Bu su kaynaklarının çiftçiye ulaştırma maliyeti ve sanayiciye ulaştırma maliyeti ve diğer hususlara ulaştırma maliyeti olarak bir tahsis belgesini yapmak" dedi.
"SUYUN BİR MALİYETİ VAR VE BU MUTLAKA ÖDENECEK"
'Su Kanunu'ndaki bir diğer önemli konunun da ücretlendirme olduğuna işaret eden Hüseyin Avni Özşahin, suyun bir maliyeti olduğunu, gerek içme suyunda, gerekse de tarımsal üretimde kullanılan suyun bedelinin de mutlaka ödendiğini, ancak yeni düzenlemelerle birlikte suyun metreküp bazında tahsis belgesi olacağı bilgisini verdi.
Havza ya da alt havza bazında tahsis belgeleri oluşturulup, bedeli bir başka ifadeyle de karşılığının ödenmesi gerektiğini belirten Özşahin, bu bedelin de tam maliyet prensibi ile hazırlanacağını ifade etti. Özşahin, yapılması öngörülen düzenlemelerin suyu kullananı doğrudan etkileyeceğini belirtti.
Kanun tasarısı ile birlikte suyun tasarruflu ve verimli bir şekilde kullanılması öngörülürken, denetimin de arttırılmasının amaçlandığını anlatan Özşahin, aksi durumda bunun bir rant ya da kar elde etme amaçlı kullanılması halinde; bu durumun üreticiyi olumsuz etkileyeceğini bununda tarımdaki sulama amaçlı suyun kullanım bedelinin de artabileceğini söyledi.
Tasarıyla birlikte metreküp bazında tahsis belgesi alınacağı için bunun maliyetleri de arttıracağını belirten Özşahin, söz konusu artışın da çiftçileri olumsuz etkileyeceği görüşünü dile getirdi.
"YATIRIMLAR TAM MALİYET HESABINA GÖRE ÜCRETLENDİRİLECEK"
Daha önce böyle bir belge olmadığını belirten Özşahin, şöyle devam etti:
Şimdi tahsis belgesi ücretli alınacağı için bu tahsis belgesi ekstra bir maliyet olacak. Ama bunun boyutunu bilemiyoruz. Bu Su Kanunu tasarısında; su kaynaklarının verimli kullanımı ve korunması için yapılan hizmet, yatırım ve diğer masrafların bedeli, kullanıcı veya faydalanıcıdan, tam maliyet prensibi esas alınarak, hizmet ve yatırım yapan idarelerce tahsil edilecektir denmektedir. Bu da çiftçiye yansıyacak. Çiftçilere su kullanım hizmet bedeli maliyetleri, sulama ücretlerinin her yıl yayınlanacak olan Bakanlar Kurulu kararındaki ücret tarifesindeki taban fiyatının altında olamayacağı sebebiyle ani bir yükselişe neden olmuştur. Örneğin Başkanlığını yaptığım Gazi Sulama Birliğinin 2012 yılı Narenciye Sulama ücreti 25 TL iken Bakanlar Kurulu kararıyla yayınlanan 2013 yılı taban fiyatı 49 TL dir. Bu sulama birliği meclislerinde direkt olarak alınan bir karar. Ancak taban fiyat oluşturulduğu için, meclisin iradesine bir müdahale var."
Yapılacak yasal düzenlemelerde çiftçiye ek bir maliyet oluşturulmaması gerektiği düşüncesini taşıdıklarını kaydeden Özşahin, bu konudaki görüş ve düşüncelerini de bir rapor olarak ilgili kurum ve kuruluşlara sunacaklarını belirtti. Özşahin, fahiş bir artış olmaması halinde sulama birliklerinin tahsis belgesini alabileceğini, böylelikle de üreticiye yansıyacak maliyetin de düşük olacağı görüşünü dile getirdi. - ADANA



















