18–21 Aralık 2025 tarihleri arasında Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) olarak Dijital Habercilik ve Medya Çalıştayı kapsamında Şanlıurfa'daydık. Ancak bu ziyaret, yalnızca bir çalıştaydan ibaret değildi. Şanlıurfa, kadim tarihi, derin manevi atmosferi, eşsiz mutfağı ve en önemlisi insanıyla bizlere unutulmayacak bir ev sahipliği örneği sundu.
TİGAD Genel Başkanı olmam hasebiyle, programdan bir gün önce Şanlıurfa'ya geldim. Bu erken geliş, şehri daha yakından tanımama ve o ruhu daha derinden hissetmeme imkân tanıdı. Şanlıurfa TİGAD İl Temsilcimiz Mehmet Yetim ile Kulis TV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ağ'ın ev sahipliğinde gerçekleşen çalıştay süreci boyunca yalnızca mesleki anlamda değil, kültürel ve insani anlamda da çok kıymetli anlara tanıklık ettik.
Çalıştay programımız kapsamında Şanlıurfa'nın kültürel mirasını yakından tanıma fırsatı da bulduk. Şunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki; Şanlıurfa'yı anlatmak kolay değil. Çünkü bu şehir yalnızca anlatılarak değil, yaşanarak anlaşılabilecek bir şehir. Taşında tarih, sokağında hikâye, insanında samimiyet var. Peygamberler şehri olarak anılan bu kadim kent, manevi atmosferiyle insanın ruhuna dokunuyor.
Gastronomi denildiğinde ise Şanlıurfa'nın yeri bambaşkadır. Burada yemek yalnızca karın doyurmak değildir; bir kültürdür, bir ritüeldir. Sıra gecelerinde yenilen bir çiğ köftenin, dost meclislerinde paylaşılan bir kebabın tadı başka hiçbir yerde yoktur. Şanlıurfa mutfağı hem damağa hem gönle hitap eder. Ünsalmış ama değerinden hiçbir şey kaybetmemiş bu şehir, sesi güzel insanlarıyla da gönülleri fethediyor.
Bu vesileyle, herkesin hayatında en az bir kez Şanlıurfa'yı görmesi gerektiğini özellikle vurgulamak isterim. Çünkü Şanlıurfa, sadece bir şehir değil; bir ruh, bir hafıza, bir medeniyetin canlı tanığıdır.
Gelelim bu yazının asıl vurgulamak istediğim noktasına… Dört gün boyunca konuk olduğumuz Şanlıurfa Janset Otel ve otelin sahibi Sayın Mustafa Tumbul Bey'e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Çünkü orada yaşadığımız misafirperverlik, kelimelerle anlatılabilecek türden değildi.
Janset Otel'de kaldığımız süre boyunca, otelin sahibinden yöneticisine, mutfağından resepsiyonuna kadar herkes olağanüstü bir özveriyle çalıştı. Sayın Mustafa Tumbul'un bizzat hizmetin içinde yer alması, misafirlerle tek tek ilgilenmesi, sınırsız çay-kahve ikramından en küçük ayrıntıya kadar her detayı düşünmesi bizleri fazlasıyla memnun etti.
Düşünebiliyor musunuz; otelin sahibi adeta ev sahibi gibi davranıyor, hiçbir kusur bırakmamak adına her an sahada oluyor. Bu, ticari bir anlayıştan çok, gönülden gelen bir misafirperverliğin göstergesiydi. O kadar samimi ve içtendi ki, kendimizi bir otelde değil, kendi evimizde hissettik.
Kolay bir iş değildi elbette… Türkiye'nin dört bir yanından ve yurt dışından gelen 120'nin üzerinde gazeteciyi ağırlamak, herkese aynı mesafede ve eksiksiz hizmet sunmak büyük bir organizasyon becerisi ister. Ancak Janset Otel ekibi bunu büyük bir başarıyla gerçekleştirdi. Kimseye en ufak bir eksiklik hissettirilmedi; herkes aynı özenle ağırlandı.
Otel yönetiminin ve çalışanlarının güler yüzü, çözüm odaklı yaklaşımı ve içtenliği sayesinde Şanlıurfa'dan ayrılmak istemedik desek yeridir. Bu duyguyu yalnızca ben değil, çalıştaya katılan tüm meslektaşlarımız dile getirdi.
Bu nedenle buradan açıkça ifade ediyorum: Türkiye'den ya da yurt dışından yolu Şanlıurfa'ya düşecek herkese, gönül rahatlığıyla Janset Otel'i tavsiye ediyorum. Hem kaliteli hizmet almak hem de gerçek anlamda konukseverlik görmek isteyenler için doğru adres burasıdır.
Son olarak; bu güzel organizasyona katkı sunan Şanlıurfa TİGAD İl Temsilcimiz Mehmet Yetim'e, Kulis TV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ağ'a, Şanlıurfa'nın tüm güzel insanlarına ve özellikle Sayın Mustafa Tumbul ile Janset Otel'in kıymetli ekibine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Yaşadığımız bu güzel anıları, bu samimi duyguları siz değerli okurlarla paylaşmak istedim. Çünkü bazı şehirler vardır, insana yalnızca ev sahipliği yapmaz; iz bırakır. Şanlıurfa da işte tam olarak böyle bir şehir…
Kalın Sağlıcakla….









