Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun "Nereye yüzeceksin?" sözlerine kendine has üslubuyla yanıt verdi: Yüzmeyi değil, tummayı biliriz

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Çanakkale Köprüsü'nün geçiş ücretine gelen eleştirilere yönelik, "Eğer köprüden geçmem diyorsanız, buyurun denize atlayın, yüzerek gidip gelebilirsiniz" sözlerine yanıt vermişti. Kılıçdaroğlu, "Tek bir sorum olacak. Sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin?" demişti.

"NE GELİRSE İNSANIN BAŞINA MERAKTAN GELİR"

Bugün Belediye Başkanları Toplantısı'nda konuşan Bahçeli, CHP liderinin kendisi hakkında söylediği sözlere yanıt verdi. Bahçeli, "CHP Genel Başkanı, şahsımı hedef alıp, "Sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin, merakım o" diye soru sormuş. Sayın Kılıçdaroğlu, fazla merak iyi değildir. Ne gelirse insanın başına meraktan gelir. Senin sandıktan imdat çığlıklarını cümle alem duyacaktır.

"BİZ YÜZMEYİ DEĞİL TUMMAYI BİLİRİZ"

Biz yüzmeyi değil tummayı biliriz. Tumduğumuz yerlerde de senin gibilerin nasıl boğulduğunu görürüz. MHP'nin baraj diye bir sorunu olmadığını, senin de efendilerinin de hatta bölücü ortakların da açıkça biliyor. HDP'nin bir eş başkanı grup toplantısında, "İktidarın küçük ortağı eriyor" diye konuşmuş.

"ALIN BİRİNİ VURUN ÖTEKİNE"

Ağız aynı, üslup aynı, usul aynı, siyaset aynı. CHP ile HDP arasında herhangi bir fark kalmadı. Alın birini vurun ötekine. Tencere yuvarlana yuvarlana kapağını sonunda buldu. Terörist Demirtaş'ı cezaevinden çıkaracağını söyleyen Kılıçdaroğlu bize küstahça baraj hatırlatması yapıyor. Milliyetçi Hareket Partisi'nin nefesi ensendedir. Türkiye'ye kim karşı çıkmazsa MHP onlarla mücadele edecektir." ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

"Bizde palavra, yalan, hayal tacirliği yoktur. Özümüz birdir, sözümüz senettir. Bizim belediye başkanımız şehri kara kışla boğuşurken balık yemeyi aklından geçirmez. Biz milletimiz ne diyorsa ona bakarız. İnsanlarımızın nasıl huzur bulacağını kilitleniriz. Biz samimiyiz, içimiz bir dışımız birdir. Biz, önce ülkem ve memleketim sonra partim ve ben diyen Türkiye sevdalılarıyız. Dünya saltanatına değil millet sevdasına talibiz.

Belediye yönetimlerinin bahaneler üretmeye hakkı yoktur. Çalışacağız, çalışacağız, bir daha çalışacağız. Biz çalışmazsak çamurlaşmış zihniyetler önümüze geçecektir. Allah'ın izniyle hep birlikte çalışacağız. Hiç kuşkusuz zafer inananlarındır.

"BUKALEMUN SİYASETÇİLERDEN OLMADIK"

Sonuna kadar Türk milletinin emrinde ve hizmetindeyiz. Doğruya doğru yanlış diyecek cesaretteyiz. Bukalemun siyasetçilerden hiç olmadık. Geçmişini unutanlar arasında yer almadık. Önümüzdeki mahalli idareler seçiminde hem mevcudumuzu koruyup hem de pek çok belediye başkanlığını kazanmak stratejik hedefimizdir. Bunu birlikte yapacağız. Omuz omuza mücadele edeceğiz. Türkiye'nin ve partimizin önünde 2 yılı kapsayan 2 seçim var. Hazırlık içinde bulunmamız gerektiğini hatırlatmak isterim. Bunlardan birincisi 2023 yılının Haziran ayında yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimidir. Diğeri de 2024 yılının Mart ayında yapılacak mahalli idareler seçimidir.

"ERDOĞAN'IN AÇIK ARA SEÇİLMESİ İÇİN OLAĞANÜSTÜ MÜCADELE AZMİ SERGİLEYECEĞİZ"

Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhur İttifakı'nın ahlaki ilkelerine bağlı ve sadık kalacaktır. Bu bizim birinci stratejik hedefimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve kurallarıyla güçlenmesi için insanüstü çaba gösterecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, 2023 yılının Haziran ayında TBMM'de milletvekili sayısını azami düzeye çıkarıp, Cumhur İttifakı'nın Anayasa'yı değiştirme çoğunluğuna ulaşması, sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar ve açık ara farkla Cumhurbaşkanı seçilmesi için olağanüstü mücadele azmi sergileyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, terörün kökünü kazıma, bölücülüğün kafasını koparma seferberliğinde her fedakarlığı seve seve yapacak, desteğini ön şartsız verecektir, milli ekonomi için üzerine düşeni yapacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle uyumlu, en geniş demokratik katılım sağlandığı, başkanlık sistemini kurumsallaştıran yeni bir Anayasa'nın hazırlanması konusunda çalışacak ve bu uğurda siyasi faaliyetlerini yoğunlaştıracaktır.

"POLİSLERİMİZİN TERTEMİZ ALNINDAN BİR KEZ DAHA ÖPÜYORUM"

Selamsız Babacan geçtiğimiz günlerde demiş ki 'Bahçeli işkencecilerin alnından öperek kendisine yakışanı yaptı.' Türkiye düşmanı bir vakfın Adana Seyhan'daki kanunsuz eylemlerine zamanında ve yerinde müdahale eden Türk polislerinin alınlarından öptüğümü grup toplantısında söylemiştim. Doğrudur. Ben kendime yakışanı yaptım. Bu polislerimizin tertemiz alnından bir kez daha öpüyorum. Bu sevimsiz, selamsız Babacan, Türk polisine işkenceci diyor. Bölücülerle iş tutan dönek şahsın polislerimize işkenceci demesi sefil bir iddiadır.

Karamollaoğlu da bizi Allah akıl versin diye izam etmiş. Sayın Karamollaoğlu; bizim aklımız bize yeter. Sen CHP'nin, HDP'nin yanında ne arıyorsun? Ondan bahset. Zillet ittifakının Türkiye gibi bir meselesi yoktur."