Melis Akpınar'ın Uyuşturucudan Ölümüne İlişkin Davaya Başlandı
Lise Öğrencisi Melis Akpınar'ın Uyuşturucudan Ölümüne İlişkin 3 Sanığın Yargılanmasına Başlandı. Eyüp 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Görülen Duruşmaya, Tutuklu Sanıklar Murat Hızır Akınay ve Mehmet Alp Agalday ile Tutuksuz Sanık Ömer Can Yıldırım Hazır Bulundu.
Lise öğrencisi Melis Akpınar'ın uyuşturucudan ölümüne ilişkin 3 sanığın yargılanmasına başlandı. Eyüp 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Murat Hızır Akınay ve Mehmet Alp Agalday ile tutuksuz sanık Ömer Can Yıldırım hazır bulundu.
Duruşmaya, Melis Akpınar'ın babası Remzi Akpınar ile ayrı yaşayan annesi Melek Öztürk Naroğlu da katıldı. Savunma yapan sanıklardan Mehmet Alp Agalday, önceden tanıdığı Melis Akpınar'ın olay gecesi evlerine geldiği sırada aldığı uyuşturucu nedeniyle çok kötü olduğunu söyledi. Akpınar'a damar yoluyla tuzlu su verdiğini, kendisi uyuşturucu kullandığı için tuzlu suyun iyi geleceğini düşündüğünü kaydeden Agalday, "Soğuk suyun altında duş aldırdık. Dışarıda yürüttük. Daha sonra evden ayrıldılar" diye konuştu. Sanık Murat Hızır Akınay da Melis Akpınar ile bir akrabası aracığıyla tanıştığını söylerek,"Kendisiyle bir iş için Siirt'ten İstanbul'a geldiğim gün karşılaştık. O gece bizi tanıştıran Nilay ile eğlenmeye gidecektik. Ancak onun gelmemesi üzerine Melis Akpınar, Ömer Can Yıldırım ve Ezgi Uçar'la Taksim'de bir bara gittik" dedi. Akpınar ve Uçar'ın bir süre buradan ayrıldığını ve daha sonra geri döndüklerini anlatan Akınay, kızların Alp Agalday'ın evine gittiklerini, burada burunlarından uyuşturucu çektiklerini öne sürdü. Akınay, sanık Agalday'ın Ömer Can Yıldırım'a kolundan uyuşturucu enjekte ettiğini gördüğünü de öne sürerek, "Melis Akpınar ile sabah saatlerinde Fatih'teki eve geldik. Uyuduk. Öğleden sonra uyandığımda Melis'i uyandıramadım. Bu durumu telefonla Ezgi Uçar'a da söylediğm" diye konuştu.
Akınay, evine çağırdığı Ezgi Uçar, Alp Agalday ve onun bir arkadaşı ile hastaneye götürdükleri Melis'in daha sonra öldüğünü öğrendiğini belirtti. Uyuşturucu kullanmadığını, uyuşturucuyu Melis'e kendisinin temin etmediğini ifade eden Akınay, mağdur olduğunu söyledi.
Yanlış uyuşturucu tedavisi uygulanması nedeniyle konuşma zorluğu çektiğini ve "kronik mangan" hastası olduğunu söyleyen sanık Ömer Can Yıldırım da genç kıza uyuşturucunun Taksim'deki barda sanık Akınay tarafından verildiğini iddia etti. Melis Akpınar ve Ezgi Uçar'ın Taksim'deki barın tuvaletinde eroin aldığını belirten Yıldırım, "Her gidip geldiklerinde daha fazla kendilerinden geçiyorlardı. Uyuşturucu çektiklerini oradan anlıyorduk" dediği sırada yakınında bulunan Melis Akpınar'ın babası tarafından yumruklandı. Jandarmalar tarafından tutulan Remzi Akpınar, salondan çıkarıldı. Yıldırım, Akınay'ın barda uyuştucu hap içtiğini, Alp Agalday'ın evinde de esrar içtiğini anlattı. Kızların Alp Agalday'ın evinde uyuşturucu aldığını görmediğini ifade eden Yıldırım, Melis Akpınar'ın sanık Akınay'dan aldığı eroinin kalanını Agalday'a verdiğini ileri sürdü.
Sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten müşteki Melek Öztürk Naroğlu, kızının olaydan bir gün önce telefonla kendisini arayarak Ezgi ile olduğunu söylediğini anlattı. Melis'in telefonunu kaybettiği için kendisine ancak arkadaşının telefonundan ulaşabileceğini bildirdiğini ifade eden naroğlu, gecenin ilerleyen saatlerinde Ezgi Uçar'ı aradığını, ancak telefona cevap verilmediğini belirtti. Naroğlu, " ertesi gün tekrar Uçar'ı aradım. Bana, melis eve yatmaya gitti dedi." diye konuştu. Bunun üzerine mahkeme heyeti başkanı Hamza Yaman, "Kızınız bir gün boyunca eve gelmiyor. Hiç merak etmediniz mi? Neden polisi aramadınız?" diye sorunca , Naroğlu, kızının arkadaşı Ezgi ile olduğunu düşündüğü için polisi aramadığını söyledi. Naroğlu, kısa kollu giysi giyen kızının kollarında şırınga izi görmediğini, sadece ara sıra sigara içtiğini bildiğini anlatarak, kızının olay tarihine kadar uyuşturucu kullanmadığını iddia etti. Sanığa yumruk attığı için duruşma salonundan çıkartılan Remzi Akpınar, şikayeti sorulmak üzere tekrara salona alındı. Sanıklara tekrar saldırabileceği gerekçesiyle elleri kelepçelenen Akpınar, kızının Antalya'da yanında kalıp döndükten 3-4 gün sonra bu olayın başına geldiğini anlatarak, "Madde bağımlısı olsa bunu fark ederdim" şeklinde konuştu.
TANIK EZGİ UÇAR: "MERAK İÇİN 3-4 KEZ EROİN ÇEKTİK"
Tanık olarak dinlenen Ezgi Uçar, hakkında çocuk mahkemesinde "uyuşturucu kullanmak" suçundan dava açıldığı belirterek, olay gecesi Taksim'deki barda Melis ile uyuşturucu aldıklarını anlattı. Merak ettikleri için Melis'le 3-4 kez burun yoluyla eroin çektiklerini ifade eden Ezgi Uçar,"Eğlenmeye gideceğimiz gece Melis, Hızır Akınay'ın eroin getireceğini söylemişti. Masada otururken eroini almış. Beraber tuvalete gittik,kullandık. Alp Agalday'ın Merter'deki evinde ben uyuşturucu almadım. Çok kötüydüm, başkası aldı mı bilmiyorum. İlerleyen saatlerde Melis, Hızır ile onun evine gitti. Bu yüzden Melis ile tartıştık. Hızır'a onu doktora götürmesini, uyutmamasını da hatırlattık" dedi.
AKINAY'IN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Duruşmada söz alan tutuklu sanık avukatları, tahliye talebinde bulundu. Ömer Can Yıldırım'ın avukatı Üzeyir Bilgin de, müvekkilinin tedavi gördüğünü belirterek, bu nedenle duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Sanık Mehmet Alp Agalday'ı, üzerine atılı suç vasfının değişme olasılığını dikkate alarak tahliye eden mahkeme, Murat Hızır Akınay'ın ise tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 16 yaşındaki lise öğrencisi Melis Akpınar'ın, 8 Temmuz 2006 tarihinde öldüğü anlatılıyor. Sanıklardan Murat Hızır Akınay ile Mehmet Alp Agalday'ın, öleceğini öngörmelerine rağmen Melis Akpınar'a uyuşturucu temin ettikleri belirtilen iddianamede, 2 sanığın "öngürülebilir kasıtla adam öldürmek", "uyuşturucu madde ticareti yapmak" ve "uyuşturucu kullanmak"suçlarından 26 yıldan az olmamak üzere hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
İddianamede, diğer sanık Ömer Can Yıldırım'ın da, "kullanmak için uyuşturucu satın almak ve bulundurmak" suçundan 1 ile 2 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor. Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, "yetkisizlik kararı" ile Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.