Haberler

"Osmanlı'dan Günümüze Filistin Sempozyumu" Başladı

Güncelleme:

Dünyanın farklı yerlerinden bilim insanları, Türk Tarih Kurumunca düzenlenen "Osmanlı'dan Günümüze Filistin Sempozyumu"nda bir araya geldi.

Dünyanın farklı yerlerinden bilim insanları, Türk Tarih Kurumunca (TTK) düzenlenen "Osmanlı'dan Günümüze Filistin Sempozyumu"nda bir araya geldi.

TTK Toplantı Salonu'nda, Filistin'in tarihini anlatan belgeselin gösterimiyle başlayan Sempozyum'da konuşan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, "Kudüs" denilince Türk milletinin "yüreğinin tellerinin titrediğini" belirtti.

Kudüs'ün, Türk milleti için yeryüzündeki herhangi bir şehir olmadığını ifade eden Örs, şunları kaydetti:

"Kudüs bizim için binalarıyla, Kubbet-üs Sahra'sıyla Mescid-i Aksa'sıyla, kalesiyle, farklı dinleriyle var olan bir şehir değildir, Kudüs bizim için aynı zamanda inandığımız dinin "mübarek kıldığını" söylediği bir topraktır. Dolayısıyla bu anlamda Kudüs'le olan ilişkimiz, bağımız her hangi bir şehirle, turistik mekanla aramızda olan bağ gibi değildir.

Biz, son 40-50 yılda yaşanan bütün olayları içinde veya dışında izlerken dahi yüreklerimiz burkularak, gözlerimiz yaşararak izlemiş bir neslin insanlarıyız. Kudüs'te, Filistin'de küçücük çocukların, gencecik insanların ellerinde sadece taşlarla intifa hareketini yaptıkları günleri, bu toplum hiçbir zaman hatırasından silmemektedir. İnşallah geçmişte olduğu gibi en kısa gelecekte, Kudüs'te yeniden Müslümanların huzur, refah, servet, saadet, zenginlik ve özgürlük içinde yaşayacakları günleri görmenin hasreti ve heyecanıyla bu toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."

- Arapça, Türkçe ve İngilizce bildiriler sunulacak

TTK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü de 1931'de Atatürk tarafından kurulan kurumun, görevlerinden birisinin de Türk ve Türkiye tarihiyle ilgili araştırmalar yapmak olduğunu söyledi.

TTK'nın bu çerçevede çeşitli sempozyumlar düzenlediğini belirten Hülagü, "Osmanlı'dan Günümüze Filistin Sempozyumu"nun da bunlardan birisi olduğunu ifade etti.

"Filistin" denilince hatırlanması gereken ilk ismin "Sultan 2. Abdülhamit" olduğunu dile getiren Hülagü, "Sultan 2. Abdülhamit'in Filistin'in, Yahudiler tarafından vatan haline getirilmesine karşı çıkmasının bedeli, onun tahttan indirilmesi olmuştur. Yani tahttan indirilmesinin temel nedenlerinden bir tanesi Yahudi göçüne engel olma girişimidir" dedi.

-60 bilim insanı iki gün Filistin'i konuşacak

Sempozyuma Filistin, Cezayir, Mısır, Fas ve Romanya gibi bir çok ülkeden 24 yabancı araştırmacı ve akademisyenin katıldığını bildiren Hülagü, şunları söyledi:

"Ayrıca 26 Türk araştırmacı ve akademisyenin katıldığı yarın da devam edecek sempozyumda 13 oturum gerçekleştirilecek. Oturumlarda bilim insanları tebliğlerini Arapça, Türkçe ve İngilizce olarak sunacak. Filistin'i eğitim, hukuki, siyasal ve mimari açıdan masaya yatıracağız. Sempozyumda 'Kitabelerin ışığında Kudüs'te Osmanlı sultanlarının imar faaliyetleri', 'Sultan 2. Mahmut'un Kudüs'teki reformları', 'Sevinç duvarından ağlama duvarına', 'Kudüs'teki yazma kütüphaneleri ve bu kütüphanelerde bulunan Türkçe el yazması eserler', '1948 Filistin felaketi, batılılaşma ve Osmanlı'dan günümüze Filistin', 'Kudüs bölgesi ve siyasal çatışmalar', 'İşgal atında finans, yapı ve para politikası: Filistin örneği', 'Yoksulluk kıskacındaki Filistin'de yoksulluğun boyutları, nedenleri ve çözüm önerileri', 'Amerika'nını Filistin'deki misyonerlik siyaseti ve şimdiki dini yapının oluşumundaki rolü' gibi başlıklar oturumlarda ele alınacak."

-Filistin'in Ankara Büyükelçisi Maruf

Filistin'in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf ise böyle bir çalışmanın yapılmasının kendilerini çok mutlu ettiğini belirterek, Filistin'in Osmanlı döneminin sonuna kadar Filistin kimliğini koruyabildiğini, İngiliz ve İsrail'lillerin döneminin başlamasıyla ise paylaşılmaya çalışılan topraklar haline geldiğini söyledi.

Tarihin sadece bilgilerin ortaya konulmasından ibaret olmadığın aktaran Maruf, tarihin, gelecekte yapılacakların, atılacak adımların belirlenmesi için gerektiğini vurguladı.

Şu an bölgede bulunan çekişmeler ve Arap dünyasındaki iç karışıklıklara bakıldığında bundan istifade edenin aslında İsrail olduğunun altını çizen Maruf, şöyle konuştu:

"İsrail'in etrafında güçlü bir Arap ülkesi kalmadı. Bir bütün olarak bakılınca her şey İsrail'in lehine. Bunlar İsrail'i güçlendirmek için yapılmakta. Şu anda Kudüs İsrail'in işgali altında ve Filistin çalınıyor talan ediliyor. Filistin, Osmanlı himayesinden çıktığından beri hep savaş halinde, özgürlüğü için mücadele ediyor. Filistin halk ve devleti adına, Türkiye devletine ve halkına şükranlarımızı sunuyoruz. Özellikle son dönemde bize verilen destek ve yardımlar için çok teşekkür ederiz. Recep Tayyip Erdoğan, Filistin'e çok destekçi oldu. Bazen Türk kardeşlerimiz biz Filistinlilerden daha Filistinli çünkü bazı Türklerin Filistin'den bahsederken gözlerinin dolduğuna şahit oluyoruz."

Sempozyum düzenleme ve bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Altan Çetin ise konuşulacak tüm konuların siyasetten uzak bir zeminde masaya yatırılacağını kaydetti.

Çetin, "Filistin, insanlığın ve inançların her rengine kucak açmış bir şefkat merhamet beldesidir" ifadesini kullandı. - Ankara

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Metin Hülagü Filistin İsrail Kudüs Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title