TÜM KATEGORİLER
Hazreti Peygamber'i Sanatla Anlatmak" Sempozyumu
Yazar Mevlana İdris, "Yeni çağda insanlar, yeni teknikler ve yeni üslupla Peygamber Efendimizi anlatma ihtiyacı hissediyorlar.
Yazar Mevlana İdris, "Yeni çağda insanlar, yeni teknikler ve yeni üslupla Peygamber Efendimizi anlatma ihtiyacı hissediyorlar. İğneyi yanlış yerde aramamak gerekiyor. Çocuk kitapları yazarken bizim başvurduğumuz kaynaklar yine hadisler ve siyer kitapları olmalıdır." dedi.
Sakarya Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Üniversitesince düzenlenen, "Hazreti Peygamber'i Sanatla Anlatmak" konulu sempozyumun "Çocuk Edebiyatı ve Hazreti Peygamber" başlıklı oturumu gerçekleşti.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Vakıf Fakültesi'nde gerçekleşen ve moderatörlüğünü M. Ruhi Şirin'in yaptığı oturuma, yazar Mevlana İdris, yazar Figen Y. Coşar, eğitimci yazar Musa Mert ve yazar Elif Konar Özkan katıldı.
Sempozyumda konuşan Mevlana İdris, "Yeni çağda insanlar, yeni teknikler ve yeni üslupla, Peygamber Efendimizi anlatma ihtiyacı hissediyorlar. İğneyi yanlış yerde aramamak gerekiyor. Çocuk kitapları yazarken, bizim başvurduğumuz kaynaklar hadisler ve siyer kitapları olmalıdır. Eskiden masalların anlatılma formu olduğu gibi şimdi de çocuk kitaplarının bir formu var." dedi.
Kendi çocukluğunda Hazreti Peygamber'i, siyer kitaplarından, cami hocalarından ve okul kitaplarından öğrendiğini ifade eden İdris, "Günümüzde görsellik ön planda. Dijital efektlerle, sosyal medyayla hemhal olan bir çocuğa ulaşıp, Hazreti Peygamber'i nasıl anlatacağız? Dışarıdaki hayat, bu çocuklara cansız, sönük ve sıkıcı geliyor. Bu nedenle çocuklara çağdaş sanat formlarıyla, akademik bilgi ve psikologlar ışığında, yeni şeyler söylememiz gerekiyor." diye konuştu.
Figen Y. Coşar, çocuk edebiyatında yazarların kaleme aldığı metinlerde, çocukların seviyesine inmeye çalıştıklarını ancak aslında çocukların kendi algıları içerisinde Hazreti Peygamber'i masumiyet çerçevesinde doğru algıladığını ve bu nedenle çocuk edebiyatında Hazreti Peygamber'i anlatmanın doğru olmayacağını belirtti.
Elif Konar Özkan ise "Daha çok 1980'den sonra çocuk edebiyatında Hazreti Peygamber'in hayatını anlatan kitaplara rastlıyoruz. Çocuk edebiyatında Hazreti Peygamber'i anlatmaya çalışan siyer kitaplarını incelediğimizde ise pek çok boşluğa rastlıyoruz. Üslup olarak şiirsel bir anlatıma rastladığımız gibi klasik siyer anlatımına da rastlıyoruz. Aynı zamanda bir dedenin hadisler üzerinden çocuklara Hazreti Peygamber'i anlattığı kitaplara da rastlıyoruz." dedi.
Dijital dünyada, animasyonlarla Hazreti Peygamber'i anlatma evresine geçildiğini ve bunun da farklı canlı türlerinin gözünden anlatan formatlarının bulunduğunu aktaran Özkan, çocuk edebiyatında Hazreti Peygamber'in hayatını anlatan pek çok formatın yaygınlaştığını kaydetti.
Hazreti Peygamber'i tanımadan, hayatını çok iyi öğrenmeden, çocuk edebiyatında metinler kaleme alınmaması gerektiğini vurgulayan Musa Mert ise şunları söyledi:
"Hazreti Peygamber'i kaleme alanlar, genelde siyeri çok iyi bilmeyen insanlar oluyor. Çocuk edebiyatını bilenlerle, akademik anlamda konuya vakıf insanları ve psikologları bir araya getirmek gerekiyor. Çocuklara Süpermen gibi bir peygamber anlatıyoruz. Anlatılan hikayelerde çocukta oluşan peygamber algısı, gerçeklikten uzak olduğu için, sokağa çıktığında ona bir şey söylemiş olmuyor."
