Haberler

    Kara Deliğin Zıttı Olan 'Beyaz Delik' Nedir?

    Doğada her şeyin zıttı var ve bu durum kara delikler için de geçerli. Tarihin ilk kara delik fotoğrafını gördükten sonra katlanan uzay merakınızı tavana çıkaracak "beyaz deliklere" değiniyoruz.

    İlk kara delik fotoğrafı, insan oğlunun evrende hala miyop olduğunu gösteriyor. Elbette bu miyopluğun mesafesi 53 milyon ışık yılı uzaklıkta yar alan, Messier 87 Galaksisi merkezindeki kara delik için geçerli. Güneşten 6,5 milyon kat daha ağır olmasına rağmen oldukça küçük bir yapıdan söz ediyoruz. Bu da onu süper kütleli kara delik haline getiriyor. Powehi adı verilen bu kara delik hakkındaki daha detaylı bilgiye içerik sonundan ulaşabilirsiniz.

    Şimdi asıl konumuza yani kara deliklerin zıttı olan beyaz denliklere dönelim. Bunun için kara deliklerin oluşumuna kısaca yakından bakmalıyız. Bildiğiniz gibi kara delikler, Güneşimizden bile binlerce kat daha büyük olan yıldızların ölümüyle meydana geliyorlar. Yıldızların giderek sertleşen çekirdeği, kütle çekim kuvveti ve ışıma dengelerinin kırılmasına neden oluyor.

    Bu kırılma anını ise süper nova olarak biliyoruz. Çökme sonucunda oluşan, ışıma yapmayan, saatte milyonlarca kilometre hızla dönen, çeperinin içinde nelerin döndüğünü hala bilmediğimiz tuhaf şeylere de kara delik diyoruz:

    Peki ya kara deliklerin tam zıttı olan beyaz delikler? Hala onlardan birisini göremedik. Tıpkı kara deliklerde olduğu gibi varlıklarını teorik olarak, kağıt üzerinde kanıtlayabiliyoruz:

    İlk kara delik fotoğrafını yayınlayana dek gördüğümüz bütün görseller, teorik illüstrasyon teknikleriyle karşımıza çıkmıştı. Kara deliklerin varlığına inanmamızı sağlayan şey, teleskoplarımızla yakaladığımız farklı dalga boylarına sahip ışımaların, bazı bölgelerde tuhaf eylemler sergilemesiydi. O bölgelerde kara deliklerin olabileceğine dair Einstein'dan bu yana Hawking dahil herkes kafa yordu.

    Şimdi aynı şeyler kara deliklerin teorik olarak zıttı olduğu düşünülen beyaz delikler için de geçerli. Beyaz deliklerin kara deliklerin aksine kütle çekim kuvvetine değil, tam tersine bir itme kuvvetine sahip olduğu düşünülüyor. Kara deliklere arttıkçe etkisi artan ve zamanın bile yavaşlamasına yol açan yer çekimi, beyaz delikler etrafında ters şekilde işliyor. Bir başka deyişle beyaz delikler çekmiyor itiyorlar. Yaklaştıkça itiş kuvvetlerinde de artış yaşanıyor.

    Yani beyaz delikler, kara deliklerin teorik olarak zıt kutbu gibi davranıyorlar. Aralarında bir önemli fark daha var:

    Beyaz delikler kara deliklerin aksine isimlerini borçlu oldukları beyaz ışıklar saçıyorlar. Yani bir bakıma enerjiye sahipler, ışıma üretiyorlar. Bu da onların kara deliklerin aksine bir "olay ufkuna" sahip olmadıklarını ortaya koyuyor. Olay ufku, kara deliklerin dışında bulunan çepere verilen teorik bir isim ve ardında neler döndüğünü hala bilmiyoruz. Bu muazzam kütlenin içine giren cisimlerin başına nelerin geldiği net değil.

    Beyaz deliklerin teorik olarak olay ufukları bulunmadığından enerjileriyle çevrelerindeki entropi sürecini oldukça yavaşlatabilirler. Entropi, Hawking'in ortaya attığı bir deyimdir. Evrende her şeyin giderek bozulduğunu, her yapının zamanla dönüştüğünü ve sonunun geldiğini tanımlar. Beyaz delikler ise yaydıkları güçlü ışıma sayesinde çevresindeki entropi sürecini uzatırlar.

    Peki ya teorik olarak beyaz deliklerle kara delikler yan yana gelirlerse ne olur?

    Hawking'in henüz kanıtlanamayan teorisine göre beyaz delikler, kara deliklerin çıkış noktası niteliğini taşıyorlar. Kendisine göre beyaz deliklerin sonsuz gücünün tek açıklaması bir şekilde kara deliklerle bağlantılı olmaları. Bu da bizi bir başka teorik uzay oluşumuna, yani solucaneliklerine götürüyor. Hawkinge göre kara deliğe sürüklenip olay ufkunu aşarak tekillik ortamına giren bir cisim, bir beyaz delikten çıkış yapıyor. Temel olarak evrenin bir noktasından bir başka noktasına transfer gerçekleştirmiş oluyor.

    Stephen Hawking, beyaz deliklere ilişkin görüşlerini, kara deliklerde yaptığı kadar temellendiremedi. Belki de ilerleyen yıllarda, şu anda sadece bilimsel bir söylenti niteliği taşıyan beyaz deliklere ilişkin bulgular elde edilecek. Belki de solucandelikleri tamamen gerçek.

    Solucandeliklerine ve onlara dair bilimsel açıklamalara da bir başka içeriğimizde detaylı olarak değineceğiz. Zira bu oluşum ilk defa Einstein ve çalışma arkadaşı Rosen tarafından ortaya atılan, beyaz delikler dışında da bazı açıklamaları olan bir teoriye dayanıyor.

    Kaynak: WebTekno / Teknoloji

    Haberler

    500

    Yorumlar (1)

    ngf:

    bence böyle bir şey yok

    0
    2
    yanıtYanıtla
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title