Haberler

Sağlık çalışanının emaneti 4 kızının eğitim hayatları "Korona Kahramanlarına Vefa Fonu"yla güvencede

Güncelleme:

Sağlık Bakanlığının hizmetli kadrosunda görev yaptığı hastanede yakalandığı Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren Nurhan Uzun'un geride bıraktığı 4 kızı eğitim hayatlarını, Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfının (KAHEV) "Korona Kahramanlarına Vefa Fonu" burs...

Sağlık Bakanlığının hizmetli kadrosunda görev yaptığı hastanede yakalandığı Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren Nurhan Uzun'un geride bıraktığı 4 kızı eğitim hayatlarını, Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfının (KAHEV) "Korona Kahramanlarına Vefa Fonu" burs projesiyle devam ettiriyor.

İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hizmetli olarak çalışan 48 yaşındaki Nurhan Uzun, 26 Mart 2020'de yakalandığı koronavirüs nedeniyle Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. 6 gün serviste tedavi gördükten sonra yoğun bakıma kaldırılan ve entübe edilen Uzun, 4 Nisan'da hayatını kaybederken, ardında biri bilgisayar mühendisi 5 yetim çocuk bıraktı.

Uzun'un eğitimlerine devam eden kızları Tuğba (22), Emine Kübra (13), Zehra (11) ve Sümeyye Uzun'un (6) yüzleri, TEV ve KAHEV'in ayrı ayrı başlattıkları "TEV Korona Kahramanlarına Vefa Fonu" ve "Emanetiniz, Emanetimizdir" projelerinin bir araya gelmesiyle güldü.

Salgın sürecinde en ön saflarda savaşırken hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına minnet duygularını ifade edebilmek için el ele veren iki vakıf, Nurhan Uzun'un geride bıraktığı 4 çocuğunun eğitim hayatlarının sekteye uğramaması ve hayallerinin yarım kalmaması için harekete geçti.

"Korona Kahramanlarına Vefa Fonu" burs projesiyle TEV ve KAHEV'in kanatları altına alınan biri üniversite, ikisi ortaokul, biri ilkokul öğrencisi 4 kardeşe, eğitim hayatları boyunca burs desteği sağlanacak.

"Yoğun bakıma gireceği gün hepimizle tek tek konuştu"

Sağlık çalışanı babası Nurhan Uzun'u, Kovid-19 nedeniyle kaybeden Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Tuğba Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastaneye kaldırıldığında durumu iyi olan babasının kronik bir rahatsızlığı bulunmadığı ve ileri bir yaşta olmadığı için hastalığı yeneceğini düşündüklerini ifade etti.

Babasının arkadaşları aracılığıyla hastanede tedavi gördüğü süre boyunca kendisinden bilgi aldıklarını, kıyafet ve yemek götürmek için sık sık hastaneye gittiğini anlatan Uzun, aynı zamanda annesi ve abisi de Kovid-19'a yakalandığı için sıkıntılı bir süreç geçirdiklerini söyledi.

Babasıyla günde 1-2 defa telefonda görüştüklerini aktaran Uzun, 1 Nisan'da yoğun bakıma alınmadan önce babasıyla son görüşmelerini şöyle anlattı:

"1 Nisan'da aradığında sesi önceki günlere göre çok daha iyi geliyordu. Hepimize, 'Ben iyiyim, bana daha iyi bakacakları için yoğun bakıma alacaklar.' dedi. Yoğun bakımda yattığı her gün boyunca düşündüm, yoğun bakım insanın rahatsızlığının artmasından kaynaklı biliyorum ama bir yandan da babama güveniyorum. Sesi çok iyiydi. Önceki günler herkesle konuşmuyordu. Sadece ihtiyaçlarını veya nasıl olduğunu soruyorduk. Yoğun bakıma gireceği gün hepimizle tek tek konuştu. 'Sizi merak etmiyorum, çünkü çok iyisiniz. Talha ve Tuğba size destek olacak.' dedi. Sevdiği insan çoktu, onu da sevenler fazlaydı. O yüzden de gözü arkada değildi."

Uzun, yoğun bakıma girdikten sonra bir daha babasıyla görüşemediğini, sadece günlük olarak doktorlarından durumuna ilişkin rapor aldığını belirtti.

"Çoğu zaman rüyama giriyor, 'Ben ölmedim, buradayım' diyor"

Doktorların 4 Nisan'da babasına yeni bir tedavi uygulayacaklarını söylediklerini dile getiren Uzun, şöyle devam etti:

"4 Nisan'da gece 04.00 civarında telefonum çaldı. 'Acilen hastaneye gelmeniz gerekiyor.' dediler. O saatte gelen telefonun iyi bir sebepten ötürü gelmediğinin farkındaydım ama annemle abimin içini rahatlatmak için onlara 'Hastaneden çağırıyorlar.' dedim. 'Ne dediler?' diye sorduklarında 'Gidince öğreneceğim.' dedim. Gittiğimde zaten babam vefat etmişti, kalbi duralı 45 dakika olmuştu. Eve gelip haberi verdiğimde abim de hasta olduğu için nefes darlığı geçirdi. Onu hastaneye kaldırdık. İnsanlar, ölüm hiç onlara uğramayacakmış gibi davranıyorlar. Ben de öyle düşünüyordum. Babam benim için ölümsüz gibi bir şeydi. Hiç öleceğini düşünmemiştim. Babamı kaybettikten sonra uzun zaman boyunca buna inanamadım. Çünkü babamı hastaneye götürürken iyiydi. 1 Nisan'da yoğun bakıma kaldırılacağı zaman da sesi iyiydi, halbuki o gün kan kusuyormuş. Babamı hiç kötü görmedim. Bunun için de inanamadım. Çoğu zaman rüyama giriyor, 'Ben ölmedim, buradayım.' diyor."

Kardeşlerinin küçük yaşlarda olduğunu belirten Uzun, babasını, "Babam 48, en küçük çocuğu 6 yaşındaydı. 'Torunun mu?' diye soruyorlardı. Sürekli kardeşimle parka gidiyordu. Yıllar boyunca hiç çocukluğunu kaybetmedi. Her çocuğuyla tekrardan çocuk oldu, aynı yaşlara indi, aynı şeyleri yaşadı. Babamla küçükken çok çizgi film izlerdik. Çok üst düzey bir çalışan değildi ama çoğu insanı tanırdı. Babamı sadece tatlı dilinden dolayı tanırlardı. Babam şunu derdi hep, 'Ben her insana iyilik yapmak isterim. Eğer gücüm yetmezse elimi açar, dua ederim.' Bizi hep bu şekilde yetiştirdi." sözleriyle anlattı.

Tuğba Uzun, annesinin ev hanımı olduğunu, babasının vefatından sonra bir süre birikimiyle idare ettiklerini ve bir ay önce işe başlayan abisinin desteğiyle hayatlarını sürdürdüklerini söyledi.

"Anne ya da babasını yitiren benim gibi arkadaşlarım burs fonuna başvurabilir"

TEV ve KAHEV'in, ebeveynleri Kovid-19'dan vefat eden sağlık çalışanlarının çocukları için başlattıkları burs projesi kapsamında kendisine ulaştığını dile getiren Uzun, "Bana ve eğitim gören 3 kardeşime eğitim hayatımız boyunca devam edecek eğitim bursu tanıdılar. Bu bize çok destek oldu. 2020 Haziran'da bursu almaya başladık. Kardeşlerim için eğitim hayatları boyunca burs alacak olmaları, artık gelecekleri için bir soru işareti değil. Babamın gözü arkada kalmayacak." diye konuştu.

Hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının ailelerine başsağlığı dileyen Uzun, "KAHEV ve TEV'i ikinci bir aile olarak görüyorum. Beni iyi insanların hala var olduğuna inandırdılar. Sağlık çalışanı anne ya da babasını yitiren benim gibi arkadaşlarım, kardeşlerim de burs fona başvuru yapabilirler, ikinci bir aileleri olabilir. Umudunuzu kaybetmeyin, umutsuz yaşanmıyor." çağrısında bulundu.

75 öğrenci burstan faydalanıyor

TEV Bağış Projeleri Müdürü Serpil Gümüş de salgınla mücadelede ön saflarda yer alan ve sevdiklerini arkalarında bırakarak virüs sebebiyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının çocuklarının eğitimlerine devam edebilmeleri için "TEV Korona Kahramanlarına Vefa Fonu"nu kurduklarını anlattı.

"Korona Kahramanlarına Destek ve Çocuklarına Gelecek" çağrısına Türkiye'nin her kesiminden duyarlı vatandaşların destek olduğunu dile getiren Gümüş, "Şu anda 75 öğrencimiz burstan faydalanıyor. Burs başvuruları devam ediyor. Her iki vakıf tarafından da kamuoyunun desteğini gören bir proje. Tüm sağlık çalışanı çocukları başta olmak üzere bu süreçten etkilenen öğrencileri destekleyecek kaynak var." dedi.

KAHEV Yönetim Kurulu Üyesi Medikal Estetik Hekimi Dr. Gökçe Haspolat ise salgın nedeniyle vefat eden omuz omuza çalıştıkları meslektaşlarının ardında kalan çocuklarının eğitim hayatlarına devam edebilmesi için "Emanetiniz, emanetimizdir." diyerek yola çıktıklarını ve burs vermeye başladıklarını söyledi.

Daha sonra TEV ile güçlerini birleştirdiklerini belirten Haspolat, "Okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite çağındaki öğrencilere eğitim hayatı bitene kadar burs veriyoruz. Şu anda sağlık çalışanı ebeveyni vefat etmiş çocuklarımızdan henüz okul çağı başlamamış olanlar var, onlara da sözümüz var. Eğitim çağına geldiklerinde eğitim hayatları boyunca yanlarında olacağız. Amacımız bir nebze olsun çocuklarımızın hayatına dokunabilmek. Bir limitimiz, sınırımız yok." diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel

Koronavirüs Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title