Beyaz Saray Sözcüsü: Suriye'de Güvenli Bölge Zor

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, Suriye'de güvenli bölge seçeneğinin ABD için masada olmadığını kaydederek, "Kulağa hoş gelse de uygulanması çok zor." dedi.

"OBAMA KARŞI"

Earnest, günlük basın brifinginde, ABD'de Demokrat başkan aday adayı Hillary Clinton'ın güvenli bölge fikrini savunduğunun hatırlatılması ve ABD yönetiminin bu konuda ne düşündüğünün sorulması üzerine, ABD Başkanı Barack Obama'nın bu öneriye uzun süredir karşı olduğunu anımsattı.

"PRATİKTE UYGULANMASI ZOR"

Suriye'de bir güvenli bölge oluşturulması seçeneğinin ABD yönetiminin gündeminde bulunmadığını belirten Earnest, güvenli bölge yaklaşımının pratikte uygulanması çok zor bir fikir olduğunu ifade etti. Earnest, "Burada, güvenli bölgenin güvenliğini tam olarak kimin sağlayacağı sorusu gündeme geliyor." diye konuştu.

Güvenli bölgenin uygulanabilmesi için yüksek sayıda askeri birliğin sahada konuşlanması gerektiğine işaret eden Earnest, "Böyle bir durumda hem güvenli bölge sınırlarının korunması hem de bu bölgeye giren araç ve şahısların kontrol edilmesi gerekecek. Ayrıca bölge içindeki insanların güvenliği için de oraya asker yerleştirilmesi lazım. Güvenli bölge kulağa hoş gelse de uygulanması çok zor bir öneri." ifadesini kullandı.

Earnest, bunun Suriye'ye kara birlikleri göndermek anlamına geleceğini de dile getirerek, Obama'nın bu fikrin Amerika'nın çıkarlarıyla örtüşmediğini düşündüğünü vurguladı.

İRAN KONUSU

Earnest, İran Merkez Bankası Başkanı Veliyullah Seyf'in Washington'da yaptığı bir konuşmada, İran'ın uluslararası finans sistemine erişimi konusunda ABD yönetiminden şikayetçi olması ve "Bu devam ederse nükleer anlaşma çöker" ifadesini kullanmasıyla ilgili soruyu da yanıtladı.

"İran'ın, ABD'nin finansal sistemine erişimi, nükleer anlaşmanın maddelerinden biri değil ve böyle bir niyetimiz de yok." diyen Earnest, karşılıklı olarak İran ve ABD'nin üzerine düşeni yaptığını ancak İran'ın ABD ve dolayısıyla uluslararası finans sistemine erişimi noktasında bir taahhüdün bulunmadığını kaydetti.

İran, kendi bankalarının uluslararası para transferi sistemini serbestçe kullanamadığını ve nükleer anlaşma çerçevesinde bunun çözülmesi gereken bir sorun olduğunu belirtirken ABD yönetimi, nükleer anlaşma taahhütlerinin tamamını yerine getirdiğini beyan etti.

MISIR'DAKİ EYLEMLER

Öte yandan Mısır'daki büyük eylemlerle ilgili değerlendirmede bulunan Earnest, "ABD, Mısır ile ciddi güvenlik ilişkisine sahip. Ancak Mısır yönetiminin bazı insan hakları politikalarıyla ilgili endişelerimiz sürüyor." dedi.

Mısır'daki muhalefete yönelik tutumu eleştiren Earnest, ülkedeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceklerini belirtti.

Mısır'da Tiran ve Sanafir adalarının Suudi Arabistan'a geçmesine tepki gösteren binlerce kişi, başkent Kahire, İskenderiye, Şarkiyye ve Dimyat gibi şehirlerde cuma namazından sonra protesto eylemleri düzenlemişti.

TÜRKİYE, SURİYE'DE GÜVENLİ BÖLGE İSTİYOR

Türkiye uzun süredir Suriye'de güvenli bir bölge kurulmasını istiyor. Konu ilk kez Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçen Eylül'deki ABD ziyareti sırasında Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yaptığı görüşmede somutlaştı.

Görüşmenin ana gündem maddesi, sınırın Suriye tarafında bir güvenli bölge oluşturulmasıydı. Erdoğan bu konuda Washington'un o dönemki düşüncesini "Buna böyle yarım ağızla evet diyorlar" diyerek aktarmıştı.

SINIRI BM VEYA NATO BELİRLEYEBİLİR

Başta Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere hükümet yetkilileri, güvenli bölgenin sınırlarının Birleşmiş Milletler ve NATO tarafından ilan edilmesi gerektiği görüşünde. Bu şekilde belirlenmesi aynı zamanda bölgeye uluslararası meşruiyet de sağlamış olacak.
Ancak şu ana kadar bu gerçekleşmiş değil. Türkiye hükümeti "güvenli bölge"nin Azez-Cerablus hattında, yani Kürt güçlerinin denetlemediği sınır hattında oluşturulmasını istiyor.
Kürt partisi PYD'nin yönetiminde ağırlıkta olduğu Türkiye sınırındaki üç "kanton"dan Afrin, bu bölgenin batısında, Kobani ile Cizire ise doğusunda kalıyor.