Ateşin Çocukları Türkiye'de

Birleşik Kafkasya Derneği'nin organizasyonunu yaptığı, binlerce yıllık bir geçmişe sahip Kuzey Kafkas Kültürü'nü danslarıyla günümüze taşıyan Mercury Kafkas Dansları Grubu, Türkiye'de gösteriye hazırlanıyor.

Türkiye turnesine 23 Ağustos günü Antalya'da başlayacak olan Mercury (Ateşin Çocukları) Anadolu'yu Kuzey Kafkasya Halk Dansları'yla buluşturacak.

Kafkas halklarının tarihsel ve toplumsal sürecinin bir ürünü olarak 2004 yılında Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nin başkenti Çerkesk'te Staneslav Derev ve Valeri Tanıya tarafından kurulan Mercury Dans Topluluğu (Ateşin Çocukları) Türkiye turnesine hazırlanıyor. Birleşik Kafkasya Derneği öncülüğünde Anadolu'yu karış karış gezecek olan Ateşin Çocukları, orijinal Kafkas halk dansları ve müzikleriyle Birleşik Kafkasya Derneği ile Türkiye'de bir festival coşkusu yaşatacak.

200 kişiden oluşan ve turnelerine 65 kişilik dev kadrosuyla giden Ateşin Çocukları, mutlu neşeli, çalışkan Kafkas halklarının gerçek hikayelerinden yola çıkarak toplum değerlerinin ve ortak üretimin estetik bir ifadesini günümüzde de yaşatıyor. Sanat yönetmenliğini, ünlü sahne sanatları yönetmeni Valeri Tanıya'nın yaptığı Ateşin Çocukları, ilgi çekici kostümleri ve dansçıların müthiş kabiliyetleriyle, seyircileri gösterinin başlangıcından bitimine kadar tarihte bir yolculuğa çıkarıyor.

ÖDÜLLÜ DANSÇI

Mercury'nin kurucusu ve sanat yönetmeni Valeri Tanıya, 20 Eylül 1951'de Abhazya'da doğdu. Konservatuvar zamanlarında Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinde gösteri yapan Sharatyn'da da dans etti. 1988 yılında Devlet Sanatçısı ünvanını aldı. Tanıya, sonrasında birçok ödül kazandı. 56 yaşındaki Valeri Tanıya, halen Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nde kendisi gibi profesyonel dansçı olan eşi Inga Tanıya ve ikisi profesyonel dansçı olan 3 oğluyla yaşıyor. Dansçı oğullarından Azamat Tanıya, Türkiye'nin en ünlü

dans ekibi Sultans Of The Dance da iki yıl görev aldı.

5 BİN YILLIK DANS SERÜVENİ

Kafkas Halk Dansları, Kafkasya insanının günlük yaşamında çok önemli bir yer tutuyor. Düğünler, şenlikler, konuk ağırlama, savaş öncesi törenlerde kısacası hayatın her yerinde var. Birçok dansın etnografik geçmişi çok eskilere dayanıyor. Örneğin çok tanrılı dönemde ateş etrafında oynanan ve Tanrı'ya şükran ve af dilemek anlamında yapılan Wuig Dansı, İslamiyet'ten sonra Kafkas-Rus savaşları sırasında savaşa giden gençleri uğurlamak için yapılan eğlencelerin açılış dansı olmuştur.

HÜZÜN VE SEVİNÇ BİR ARADA

Danslarda genel anlamda bir bütünlük mevcut. Ortak ana özellik, danslarda erkek ve kadın figürünün tam olarak verilmesi. Erkek mağrur ve yenilmez bir savaş miti, kadın ise tüm zerafeti ile ince bir kadınlık sergiliyor. Erkeklerin hareketleri sert ve çevik. Kadınlar ise adımları bile belli olmadan uçarcasına dans ederler. Danslar yaşama sevincinin, hayata bağlılığın sembolüdür. Bununla birlikte hüzün, ölüm ve acı olaylar da danslarda yer almıştır. Danslarda Kuzey Kafkasya'nın coğrafi etkilerini de görmek

mümkün. Dağlık olan Batı ve Doğu Kafkasya'da figürleri daha sert ve hareketli danslar ağırlıktadır. Ova ağırlıklı Orta Kafkasya'da ise daha ağır ve zarif danslar revaçta.

DÜNYANIN BEĞENİSİNİ KAZANDILAR

Kafkas Halk Dansları'nın ortak bir özelliği de grup danslarının az olması. Bunun sonucunda danslarda sınırsız bir figür zenginliği sağlanmıştır. Danslarda kullanılan kıyafetler Kafkas kültürünü farklı kılan özelliklerden birisidir. Erkeklerin giydikleri Çerkesya ve ayrılmaz aksesuar kama, Kafkas erkeğinin her zaman her şeye hazır olmasının işaretidir. Kadınların kıyafetleri ise uzun, kapalı ve asaletin kişilikte gizli olduğunun göstergesidir. Kuzey Kafkasya Halk Dansları'nın içerdiği anlamlar, dansların

yaşayan bir tarih ve yaşayan bir hayatın yansıması olduğunun en açık göstergesidir. Kuzey Kafkasya kültürünün 5 bin yıllık serüveni bugün dansları, müzikleri ve kendine has kıyafetleri ile halen devam ediyor ve dünya tarafından ilgiyle takip ediliyor.

(AT-HO-Y)

Haberler