TÜM KATEGORİLER
Yardımcı Doçentlik Kalkıyor
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bilim hayatını, üniversitelerin bilimsel gücüyle tekrar şekillendirmeye ve yüksek öğretimi kalite, ihtisaslaşma, öncelikli alanlar ve nitelikli doktora gibi kavramlarla yeniden yapılandırmaya çalıştıklarını bildirdi.
AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler Başkanlığında toplanan TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın verdiği Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başladı.
Yılmaz, toplantının başında yaptığı sunumda, tam bağımsızlık için nitelikli bilgiye sahip olmanın gerektiğini, ancak bunun yeterli görülmediğini, nitelikli bilgiyi nitelikli ürüne dönüştürecek bilim adamlarına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Küresel ölçekte rekabetçi bir yükseköğretim sistemininin gerekliliğine işaret eden Yılmaz, şu görüşlerini paylaştı:
"2018 yılında Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerimiz için merkezi hükümetin bütçesinden 27 milyar 761 milyon lira ayırdık. Bu miktar toplam eğitim bütçemizin yüzde 20'sinden fazladır. Bugüne kadar yüksek öğretime ayrılan bütçelerle ülkemizde yüksek öğretime erişim ve yüksek öğretim alanında okullaşma oranının artırılmasında önemli düzeyde büyümeye şahit olundu. Bugün itibarıyla Milli Savunma Üniversitesi, Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitemizle toplam 187 yüksek öğretim kurumumuz bulunmaktadır. Yüksek öğretimdeki öğrenci sayımız 7 milyon 700 binin üzerindedir. Öğretim elemanı sayımız ise 150 binin üzerindedir."
Doktor öğretim üyeliği kadrosu geliyor
Teklifteki düzenlemeler hakkında bilgi veren Yılmaz, "Bilim hayatını, üniversitelerimizin bilimsel gücüyle tekrar şekillendirmeye ve yüksek öğretimi kalite, ihtisaslaşma, öncelikli alanlar ve nitelikli doktora gibi kavramlarla yeniden yapılandırmaya çalışıyoruz. Teklifle de aynı amaca hizmet edilmek istenmektedir." diye konuştu.
Teklifin ana ekseninin, yardımcı doçentliğe ilişkin düzenleme olduğunu anlatan Yılmaz, yardımcı doçentliğin kalkacağını, doktor öğretim üyeliği kadrosunun ihdas edildiğini vurguladı.
Bakan Yılmaz, "Teklif ile son yıllarda üniversite sayısının artışına bağlı olarak Üniversitelerarası Kurulun yapısı işlevsel hale getirilmektedir." dedi.
"Doçentlikte sözlü sınavı kaldırırsak kalite düşer"
Yılmaz'ın sunumunun ardından milletvekilleri teklifin tümü üzerinde görüş ve önerilerini sundu.
AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, komisyon üyesi olmadığını, ancak bir öğretim üyesi olarak kendisine gelen eleştiri ve önerileri komisyona aktarmak için söz aldığını belirtti.
Düzenlemedeki doçentliğe geçişte sözlü sınavın kaldırılmasını doğru bulmadığını ifade eden Ilıcalı, "Doçentlikte sözlü sınavı kaldırırsak, kaliteyi çok düşürmüş oluruz. Yetiştirecekleri öğrenciler açısından bunu düşünmek lazım. Doçentlikteki sözlü sınavın kalkması halinde büyük sıkıntılar yaşanacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Öğretim üyeleri açısından yabancı dil bilgisinin önemine de işaret eden Ilıcalı, bu alanda da başarı puanının düşürülmemesini istedi.
HDP Gaziantep Milletvekili Mehmet Toğrul ise teklifin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yardımcı doçentliğin kaldırılmasına yönelik sözleri sonrasında gündeme geldiğini hatırlattı.
Toğrul, teklifin Erdoğan'ın istediğini yerine getirmek üzere alelacele hazırlandığını savunarak, düzenleme ile rektörlere verilen yetkiyi de eleştirdi. Rektörlerin artık seçimle gelmediğini, çıkan KHK ile Cumhurbaşkanı tarafından atandıklarını kaydeden Toğrul, düzenlemeye bu açıdan bakılması halinde sakıncaların görülebileceğini bildirdi.
"Bilimsel yetkinlik nasıl ölçülecek?"
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil ise teklifteki en büyük açığın bilimsel yetkinliğin nasıl ölçüleceği olduğunu ifade etti.
Komisyonda birlikte hareket edilerek, bu soruna ortak çözüm bulunmasını isteyen İrgil, aksi halde bu durumun ileride daha büyük sıkıntılara neden olacağını ileri sürdü.
İrgil, akademik hayattaki yükselmelerde sadece bilimsel yayınların değil, saha çalışmalarının da dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Öğrenci affı konusuna da değinen İrgil, "Uzmanlık yaparken annesi hastalandığı, babası öldüğü için buna benzer sebeplerle ya da FETÖ'nün mobbingine uğradığından ihtisasını yarıda bırakan arkadaşlarımız var. Türkiye bunları kaybetmesin. Bir küçük af onları ülkeye kazandırır. Bunun için sizden destek bekliyorum." diye konuştu.
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın ise gelecek kuşaklara etki edecek eğitim süreçlerinde ehliyet ve liyakatın ön plana alınması gerektiğinin altını çizdi.
Yüksek öğretime ilişkin düzenlemenin geniş bir kitleyi etkilediğini, bunun için de ince elenip sık dokunması gerektiğini ifade eden Aydın, teklifteki bazı düzenlemelere değindi.
Aydın, akademisyenin dünya ile iletişim halinde olabilmesi için yabancı dil bilmesinin gerekli ve zorunlu olduğunu vurguladı.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler devam ediyor.
