TÜM KATEGORİLER
Van Dünyanın En Büyük Mikrobiyalitleri Van Gölü'nde
Dünyanın en büyük mikrobiyalitleri Van Gölü'nde VAN'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Mustafa Sarı, dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü'nde dünya'nın bilinen en büyük mikrobiyalitlerinin bulunduğunu söyledi.
Dünyanın en büyük mikrobiyalitleri Van Gölü'nde
VAN'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Mustafa Sarı, dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü'nde dünya'nın bilinen en büyük mikrobiyalitlerinin bulunduğunu söyledi.
Van Gölü'ne dalış yapan Su Altı Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Mustafa Sarı, gölde yeni bulgular elde ettiklerini söyledi. 2013 yılında göle dalış yapan Prof.Dr. Sarı ve Ceylan, geçtiğimiz günlerde de ' Van Gölü'nde Yaşam Projesi' kapsamında dalış yaptı. Prof.Dr. Sarı, şöyle dedi:
"Van Gölü 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanıyla dünyanın en büyük göllerinden biri. Öbür taraftan kapalı göller sıralamasında dünyadaki 4'üncü sırada yer alan bir gölümüz. Türkiye'nin tartışmasız en büyük gölü. Van Gölü çok özel bir ekosistem. Hem tatlı sularda, hem denizlerden ciddi oranda farklı. Normal denizlerde pH 8-8.5, tatlı sularda ise 7-7.5 civarındadır. Van gölünde pH 9.8-10.5 arasında. Yani Van Gölü'nün pH'sı çok yüksek. Bu yüzden Van Gölü sodalı bir göl sayılıyor. Bu yüzden dünyanın en büyük Soda Gölü sayılıyor. Van Gölü'nün biyolojik çeşitliliği sınırlı. İnci Kefali dışında Van Gölünde yaşayan yüksek yapılı canlı yok."
DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ VAN GÖLÜ'NDE
Son yıllarda inci kefali dışında, Van Gölü'nün ilginç bir özelliğiyle karşı karşıya oldularını anlatan Prof. Dr. Sarı, şöyle konuştu:
"Dünyanın bilinen en büyük mikrobiyalitleri Van gölünde bulunuyor. Neden Van Gölü'nde bulunuyor? Çünkü başka yerlerde 2 3 metreyi geçmeyen mikrobiyalitlerin boyları, Van Gölü'nde 30-40 metreye kadar çıkıyor. Biz şu anda bu mikrobiyalitlerin bulunduğu alanları tespit etmeye çalışıyoruz. Mikrobiyalitler aslında ölü mercanlara benziyor. Yani bu yüzden mercan olmasa da isimlendirme anlamında biz 'Van Gölü Mercanı' diyoruz."
Mikrobiyalitler hakkında da açıklamalarda bulanan Prof. Dr. Sarı şöyle konuştu:
"Ağaç gibi, komple suyun altında büyüyen, canlı olmasa da, canlı organizmaların desteğiyle, canlılık arzeden, bir yapı oluşmuş oluyor. Bunların bazılarının tepesinden sular çıkıyor. Halen yer altından gelen, baca şeklinde ilerleyen sular, akmaya buralardan çıkmaya devam ediyor. Hatta bunlardan bazıları, gölün yüzeyinden fark edilir durumda. İşte bunlar aslında Van gölüne çok özel bir cazibe katıyor. Çünkü Dalış Turizmi Dünyada, en çok para harcanan, en çok para getiren turizimlerden bir tanesi. Van Gölü'ndeki dünyanın en büyük mikrobiyalitlerini görmek için insanların turizm amacıyla buraya akın edeceğini düşünüyoruz. Sualtı Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan ve Dalış Eğitmeni Murat Kulakaç ile birlikte Van Gölü'nün altında belirlediğimiz mikrobiyalitlere daldık. Bunları yerinde gördük,görüntüledik ve bu muhteşem yapıları tüm kamuoyuyla, dünyayla paylaşmayı arzu ettik."
YAVAŞ OLUŞAN YAPILAR
Mikrobiyalitlerin çok yavaş oluşan yapılar olduğunu fakat henüz bunların kaç yılda oluştuğu hakkında inceleme yapmadıklarını belirten Prof.Dr. Sarı, yapılan çalışmalarda, literatürlerin bir başka ifade ile 2-3 metrelik bir mikrobiyalitin 10 bin yılda oluşabileceği belirtildi. Prof.Dr. Sarı, "Dolayısıyla bizim burada tespit ettiğimiz 10-15 metrelik mikrobiyalitlerin çok daha uzun yıllarda oluşmuş olacağını tahmin ediyoruz. Ama bunlar zaman içinde yapılacak araştırmalarla, daha net bir şekilde ortaya konulacak" diye konuştu.
