Haberler

Tunus Eski Dışişleri Bakanı Rafık Abdelsalem: Darbenin arkasında BAE var

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Kays Said'in darbe yaptığı Tunus'un eski Dışişleri Bakanı ve Ennahda Partisi Dış İlişkiler Yetkilisi Dr. Rafik Abdessalem, Haberler.com'dan Esra Öztürk'ün sürece ilişkin soruları yanıtladı. Dr. Abdessalem, Tunus'taki darbenin arkasında Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu söyledi.

Dünya kamuoyuna günlerden bu yana Akdeniz ülkesi Tunus'ta yaşanan siyasi gelişmeleri konuşuyor. Cumhurbaşkanı Kays Said'in Meclisin tüm yetkilerini dondurması ve Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden almasıyla başlayan olaylarda, Meclisteki birinci parti Nahda'nın binalarına saldırı girişimleri gerçekleştirildi.

"YENİ BİR DİKDATÖR REJİME MÜSAADE EDİLMEZ"

Tunus'un eski Dışişleri Bakanı ve Ennahda Partisi Dış İlişkiler Yetkilisi Dr. Rafik Abdessalem, Haberler.com'dan Esra Öztürk'ün sürece ilişkin soruları yanıtladı. Dr. Abdessalem, Cumhurbaşkanı Kays'ın yasama, yürütme ve yargı olmak üzere tüm güçleri elinde toplamak istediğini ancak Tunus'un siyasi güçlerinin ve uluslararası toplumun yeni bir diktatör rejime müsaade etmeyeceğini ifade etti.

"DARBENİN ARKASINDA BAE İZLERİ VAR"

Dr. Rafik Abdessalem, Tunus'ta olup bitenlerin arkasında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) izleri olduğunu ifade etti.

Bazı ülkelerin darbeye destek verdiğinin farkında olduklarını belirten Abdesselam, "Sahada gördüğümüz somut gerçeklere göre bazı ülkelerin darbeyi desteklediği açık; özellikle Libya, Suriye ve Yemen gibi pek çok ülkeye müdahil olan ve istikrarsızlaştıran Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus'taki demokratik tecrübeden memnun olmadıkları ortada. Arap dünyasında ve İslam dünyasında demokrasinin işlemediğiyle ilgili tezlerini güçlendirmeye çalışıyorlar. (Onlara göre) en iyi çözüm despot rejimlerle yönetilmek. Bence bugün Tunus'ta olup bitenlerde Birleşik Arap Emirlikleri'nin ilgisi var" dedi.

"MECLİSİN ÇOĞUNLUK GÜCÜNÜ TEHDİT EDİYOR"

Nahda'nın Meclis'teki birinci parti olduğunu hatırlatan Eski Bakan Dr. Rafik Abdessalem, "Bence demokrasiyi, meclisi ve tün demokratik organları hedef alıyor. Bu yüzden siyasi partilerin ve sivil güçlerin büyük çoğunluğu 25 Temmuz'da olanları "darbe" olarak kabul ediyor. Demokratik süreci ve demokratik kurumları tehdit ediyor. Ayrıca Ennahda'yı da bir siyasi parti ve Meclisin çoğunluk gücü olması sebebiyle tehdit ediyor. Bunu demokratik sistemlere ve siyasi kurumlara ve de son 11 yıldır tecrübe ettiğimiz demokratik deneyime karşı bir tehdit olarak görüyoruz" diye konuştu.

"İDEOLOJİYLE UZAKTAN YAKINDAN BİR İLGİSİ YOK"

Cumhurbaşkanı darbesinin, Müslüman Kardeşler veya başka bir ideolojik konuyla ilgili olmadığını belirten Dr. Rafik Abdessalem, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

Bu bir mit ve somut gerçeklerle ilgisi yok. Bu bir mit ve somut gerçeklerle ilgisi yok. Tunus'taki kriz, ideolojik bir kriz değil. Müslüman Kardeşler, sekülerler veya İslamcıların ideolojik çatışması değil. Mesele bunlar değil. Çatışma, demokrat olanların ve demokrat olmayanların arasında geçiyor. Politik despotizm ve diktatörlük yanlılığı ile demokratikleşme yanlılığı arasında geçiyor. Meselenin ideolojiyle uzaktan yakından ilgisi yok.

"TUNUS BASKIN BİR DESPOT TARAFINDAN YÖNETİLEMEZ"

Cumhurbaşkanı Meclisin bir ay boyunca dondurulduğunu deklare etti. Cumhurbaşkanı Meclisin bir ay boyunca dondurulduğunu deklare etti. Görevden alınan çoğunluk güç Cumhurbaşkanı'ndan sadece bugün olanları değil; bazı yönetmelikleri ve normal hayata dönmek için gerekli önlemleri değiştirmesini istedi. Bence bu darbenin bir derinliği yok. Bence Tunus asker veya baskın bir despot tarafından yönetilmez. Bence demokratik yaşam, ülkeye geri dönecek. Tabiyerel siyasi güçlerden gelen baskılarla birlikte uluslararası toplumun da etkisi olacaktır.Ancak Cumhurbaşkanı ayrı başına alelacele de facto bir diktatörlük istiyor ki bu siyasi güçlerin çoğunluğu tarafından kabul edilmiyor, bildiğiniz gibi toplum tarafından da...

"ŞU ANA KADAR TUTUKLANAN VEKİL YOK"

Şimdilik herhangi bir tutuklama veya ağır baskı gelişmesi olmadı. Ancak yargı, Cumhurbaşkanı'nın kontrolü altında olduğu sürece bu ihtimal var. Güçler ayrılığının hiçbir garantisi yok. Yargının Cumhurbaşkanı tarafından politikacılara ve siyasi aktivistlere karşı kullanılmayacağının bir garantisi yok. Bunlar mümkün. Ancak şimdiye kadar parti üyelerine somut bir baskı yapıldığı yönünde bir bulgu yok.

"DEMOKRASİ, BASKIDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ"

Tunus'ta 2011'de başlattığımız demokratik sistem sayesinde bazı problemlerle karşılaşsak da bu durum tersine dönecektir. Ülkedeki demokratik güçlerin yanı sıra uluslararası toplumun baskılarının da etkisi olacaktır. Bazı noksanlıklar ve geriye dönüş için bazı zorlamalar olabilir ama demokratikleşme eğilimi, ülkede yeni bir diktatörlüğü empoze edecek bir eğilimden çok daha güçlü.

"MECLİS, 1-2 AY İÇİNDE NORMALE DÖNER"

Bildiğim kadarıyla Meclis Komitesi dün çevirim içi toplandı. Zaten şu anda Meclis tatilde. Normalde bir ay içinde Meclis toplanacak. Meclis'in bir iki ay içinde normal işlevine geri dönmesi bekleniyor.

"TÜRKİYE'NİN TAVRINDAN MEMNUNUZ"

Dışarıyla irtibattayız. Bizler olumlu tavırlar görüyoruz. Türkiye'nin duruşunu da memnuniyetle karşılıyoruz. Cumhurbaşkanı'nı da, bütün devlet olarak Tunus'taki demokratik süreci destekliyorlar. Türkiye'yi Tunus'taki demokratik kurumları destekleyen dost bir ülke olarak görüyoruz. Farklı uluslararası topluluklardan ve ülkelerden de Avrupa Birliği ve ABD dahil, Cumhurbaşkanı'na normale dönmesi ve demokratik mekanizmalara saygı göstermesi için baskı geldiğini görüyoruz.

Kaynak: Haberler.com / Dünya

Akdeniz Tunus Dünya Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title