Haberler

Soma Davası'nda Dinlenen Madenci: Ödünç Parayla Duruşmaya Geldim

Güncelleme:

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili davada bir madencinin "ödünç parayla davaya geldim" sözleri salondakileri göz yaşlarına boğdu.

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın bugünkü duruşmasında mağdur olarak dinlenen Cüneyt Sualp'in, "İki yıldır işsizim. İki çocuğuma bakıyorum. Ödünç para alıp buraya, duruşmaya geldim. O yüzden şikayetçi olmaktan vazgeçiyorum" sözleri damga vurdu.

46 SANIK YARGILANIYOR

Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin ölümüyle ilgili olarak, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde kaldığı yerden devam edildi. Somalı işçilerin aileleri, polisin arama noktasından geçip duruşmayı izlemek üzere salona girdi.

"MEGAFON SİSTEMİ OLSA BU KADAR İNSAN ÖLMEYEBİLİRDİ"

Yoklamanın yapılmasıyla başlayan duruşmada ilk olarak, tamir tarama ekibinde görev yapan Cüneyt Sualp, dinlendi. Mağdur işçi olarak ifade veren Sualp, 4.5 yıldır madenci olarak çalıştığını, olay günü de, saat 14.20'de tamir için gerekli malzemeleri hazırladıkları sırada amirlerinin talimatıyla, temizlik işine geçtiklerini söyledi. Temizliği başladıktan kısa süre sonra yaşanan olay anlarını da anlatan Cüneyt Sualp, "Saat 15.45 gibi, 5'inci bant boyundan az miktarda duman gelmeye başladı. Bunun gelip geçici olduğunu düşünüp çalışmaya devam ettik. Ancak 5 dakika sonra daha yoğun biri duman gelmeye başladı ve elektrikler kesildi. Başlarımızdaki lambalarla idare ettik. Dumanın yoğunlaşmasıyla, temiz havanın olduğu bölüme geçtik. 10 dakika kadar orada bekledik. Sonra bulunduğumuz bölgeye gelen İsmail Adalı'nın talimatıyla, ocak dışına çıkmak içini yürümeye başladık. Bu sırada yol üzerinde dumandan etkilenen baygın haldeki arkadaşlarımızı gördük. Onların yoluna girip ayağa kaldırdık sonra da bantlara bindirip dışarıya çıkmalarını sağladık" dedi.

İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarını görmediğini, var olup olmadıklarını bilmediğini vurgulayan Cüneyt Sualp, ocakta eskiden megafon sisteminin kullanıldığını ifade edip, "O sistem sonra kaldırıldı. Eğer megafonlar olsaydı. Olayı, kısa sürede daha çok arkadaşımız öğrenirdi. Böylelikle bu kadar insan ölmeyebilirdi" dedi.

"BANT DURDU DİYE ARKADAŞIM DAYAK YEDİ"

Müfettişleri ocakta hiç görmediğini, sadece yukarıda kalan bölümleri gezip üretim alanlarına hiç gelmediğini arkadaşlarından duyduğu öne süren Cüneyt Sualp, daha önce serin olan üretim alanlarının da, sonradan çok ısınmaya başladığını anlattı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın nedeni konusundaki sorusuna da, Sualp, "bilmiyorum" yanıtını verdi. Olaydan önceki, son iki ayda, üzerlerinde yoğun bir üretim baskısı bulunduğunu da savunan Cüneyt Sualp, "Bizden fazla iş yapmamız istenirdi. Bir iş yapacağımız yerden 1,5, 2 kat daha fazla iş yapma baskısı vardı. Baskı çok fazlaydı. Hatta bir seferinde vardiya amiri, bant durduğu, çalıştırmadığı için kendi görevlisini dövdüğünü gözlerimle gördüm" dedi.

ŞİKAYETİNDEN NEDEN VAZGEÇTİĞİNİ ACI SÖZLERLE ANLATTI

İfadesinin sonunda ise, Cüneyt Sualp, duruşmaya damga vuran sözlerini söyledi. Mağdur olarak dinlenen Cüneyt Sualp, ifadesini tamamladıktan sonra Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, "Şikayetçi misin?" sorusuna, "İki yıldır işsizim. İki çocuğuma bakıyorum. Ödünç para alıp buraya, duruşmaya geldim. O yüzden şikayetçi olmaktan vazgeçiyorum" dedi. Savcılıktaki ifadesinde sanıklardan şikayetçi olan Sualp'in sözleri salonda üzüntü yarattı.

Duruşmada tamir tarama ustası İsmail Hakkı Aksoy ise, tanık olarak dinlendi. Saat 14.30 gibi yanık bant kokusu aldıklarını saat 15.45 gibi de bantların durduğunu anlatan Aksoy, "Bandın çalışması için şalter görevlisi 4 ya da 5 kez girişimde bulundu. Bandın tambur bölümü dönüyordu ama lastik olan kısmı dönmüyordu. Bunun üzerine görevli, motora bakmak için aşağıya indi. Bu anda da yoğun bir duman geldi" dedi. İsmail Hakkı Aksoy, bant görevlisini de dumanın içerisinden kendilerinin kurtardığını söyledi. İfadenin tamamlanmasından sonra Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya öğle arası verdi.

"AVUKAT, YALAN TANIKLIKTAN İŞLEM YAPILMASINI İSTEDİ"

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davada, işçilerin ifadelerinin alınmasına öğleden sonra da devam edildi. Duruşmanın bu bölümünde ilk olarak, ocakta emniyet ekibinde külcü olarak çalışan Mustafa Demir, dinlendi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı tarafından yemin ettirildikten sonra tanık olarak ifadesi alınan Mustafa Demir, 4'üncü bantta çalıştığı sırada, oranın görevlisi şaltercinin banda su tuttuğunu, ancak neden bunu yaptığını ise bilmediğini söyledi. Ocakta elektriklerin gitmesiyle, telefonların çalışmadığını anlatan Demir, "Aşağıdan duman geldiğini görünce temiz havaya kaçıp kurtulduk. Ocakta revir dışında bir yerde de yangın tüpü görmedim" dedi.

SORULARA SIK SIK HATIRLAMADIĞI YANITI VERDİ

Duruşmada tanık olarak daha sonra aynı birimde görevli Mesut Efe'nin dinlenmesine geçildi. Kül borusu altındaki taşı çıkartmaya çalıştığı sırada, duman gördüğünü, arkadaşlarıyla kaçmaya çalıştıkları yönde de, önlerine duman çıktığını ifade eden Mesut Efe, "Bu dumanın içinden geçip temiz hava bölümüne çıktık" dedi.

Faciadan sonra yaşadığı şokun etkisiyle, uyku problemi yaşadığını, psikolojik tedavi gördüğünü, konuya ilişkin birçok ayrıntıyı da hatırlamadığını savunan Mesut Efe'nin, kendisine yöneltilen sorulara sık sık "Hatırlamıyorum" diye yanıt vermesi, sanık avukatlarının tepkisini çekti. Tutuklu sanıklardan Ertan Ersoy'un avukatı Murat Yıldız, sorulara bu şekilde yanıt vermekten kaçındığını ileri sürdüğü Mesut Efe, hakkında 'yalan tanıklıkta bulunmak ve delilleri gizlemek' suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, bu talebin ara kararda değerlendirileceğini, kaydetti.

Mağdur olarak dinlenen Mithat Özer ise, bant durduktan sonra koku ve dumanı hissettiklerini, dumanın artmasıyla da, temiz havaya geçtiklerini söyledi. Mithat Özer, sanıklardan da, şikayetçi olmadı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmayı 18 Aralık Cuma gününe erteledi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Mustafa Demir Soma Güncel Haberler

500

Yorumlar (16)

chp zihniyeti:

kopuk kayışla boşa dönen zihniyettir. 100 yıl öncesinin aklını ve şartlarını bugüne zorbalıkla uydurma derdinde saçma sapan bir zihniyettir. bu yüzden de silaha ihtiyaç duymaktadır. sıkça ordu göreve söyleminde bulunması bu yüzdendir. ulusal tv izleyip izmirin dağlarında marşı ile ağlarlar. yazık.

1
1
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

nasil bir ateist ucak dusecegi anlarda imana geliyorsa, chp''de secim zamani dindar diye asagiladigi kesimi kardesi olarak goruyor. ıki yuzlu bir zihniyettir.

2
0
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

günümüzdeki zihniyeti, atatürk''ü sömürerek milletin takdirini kazanma zihniyetidir. yiyen varmıdır efendim, elbet doludur canım ülkemde.

1
0
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

. kafası allak bullak zihniyettir. siyaset yapmayacağınız zihniyettir çünkü atatürkçü olup teröristlere oy atmanın mantığını hiç bir insan düşünce açıklayamaz sanırım.

1
0
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

teröristi dostu bir gören ayırt edemeyen ülkenin yüz karası muhalefettir maalesef. yıllardır iktidara gelememe sebepleri hep aynı kafada gerici olmaları. ayrıca seçimlerde pkklıara oy kaydırdığını hepimiz biliyoruz dimi arkadaşlar ?

1
0
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

çözülmesi gereken en büyük teori diyebilirim. ne yaptıkları hakkında bırakın bizi kendilerinin bile bir fikri yok. hdp ve pkk''yı ayırt edemeyip hdp''ye oy verdiler seçimlerde. düşünebiliyor musunuz bunlar sözde atatürkçüler teröriste oy verdiler.

1
0
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

''''evet, atatürkçülük, gazi mustafa kemal’in heybetli varlığını siper yaparak, o siperin arkasından kendi adi çıkarlarını, siyasi ihtiraslarını veya türklük aleyhindeki melun fikirlerini kolayca, rahatça ve hatta şirretçe söylemenin, yazmanın adından başka bir şey değildir. öyle olmasaydı, hürriyetçisinden diktacısına, sosyalistinden kapitalistine, solcusundan komünistine, renksizinden türklük düşmanına kadar o yıllardan beri o kadar kişi atatürkçülük taslayıp durabilirler miydi? ''''

1
0
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

alayına muhalefet'' anlayışıyla, '' atatürk'' ün partisi'' kredisini yakın zamanda yitiren bir zihniyettir.

1
0
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

tek parti döneminden kalma alışkanlık ve reflekslere sahip olma durumu. şöyle ki; kendisini devletin sahibi, hakimi vs. herşeyi zannetme, arada bir orduya gaz verme, chp''ye yapılan -haklı da olsa- her eleştiriyi atatürk''e yapılmış gibi kabul etme, sürekli 1940''lara özlem duyma, ne yaparsa yapsın muhalefetten kurtulamama gibi davranışlarla kendini hissettirir.

1
0
yanıtYanıtla
chp zihniyeti:

yürüyen merdivene ters yönden binmektir. :D

1
0
yanıtYanıtla
Tüm 16 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title