Oyuncu Joaquin Phoenix'in Oscar konuşmasında atıfta bulunduğu ağabeyi River Phoenix nasıl hayatını...

ABD'nin Los Angeles kentinde Pazar gecesi düzenlenen 92'inci Oscar ödül töreninde çok sayıda ilk yaşandı.

Bunların başında Güney Kore yapımı bir film olan Parazit'in (Parasite) en iyi film kategorisinde ödül alması yer alıyor; Parazit böylece bu ödülü alan İngilizce dışındaki bir dilde çevrilen ilk film oldu.

Parazit, en iyi film, en iyi uluslararası film, en iyi yönetmen ve en iyi özgün senaryo olmak üzere toplamda dört kategoride ödül aldı.

Geceye damga vuran bir diğer olay ise en iyi oyuncu Oscar'ını alan Joaquin Phoenix'in yaptığı konuşmaydı.

Bu yıl ödül sezonuna küresel ekonomik sistemin yarattığı haksızlıklara ve sinema dünyasındaki ayrımcılığa vurgu yapan konuşmalarıyla damga vuran Joaquin Phoenix, Oscar gecesi de şaşırtmadı.

2019'un en çok konuşulan filmlerinden Joker ile en iyi erkek oyuncu Oscar'ını kazanan Amerikalı aktör Joaquin Phoenix teşekkür konuşmasında, "Sessizlerin sesiyiz. Hepimiz adaletsizliğe karşı savaşıyoruz. Kendimizde bir ineği yapay olarak dölleyip yavrusunu çalma hakkını görüyoruz" dedi.

"Doğal hayattan koptuğumuzu düşünüyorum" diyen Phoenix, hayvanlara yapılan işkencelere değindiği konuşmasını 1993 yılında hayatını kaybeden erkek kardeşi River Phoenix'ın şarkı sözlerini söyleyerek bitirdi: "Kurtarmak için aşkla koş, huzur seni bulacaktır."

Joaquin Phoenix'in bu konuşması kendisi gibi Oscar'a aday gösterilmiş bir oyuncu olan River Phoenix'ın trajik ölümünü akıllara getirdi.

River Phoenix'in hayvan hakları aktivisti olması da Joaquin Phoenix'in konuşmasını daha anlamlı kıldığı gibi oyuncunun bu konuşması sırasında neden duygusallaştığını ortaya koyuyor.

1989 yılında Oscar'a aday gösterildi

River Phoenix, 31 Ekim 1993 yılında oyuncu Johnny Depp'in sahiplerinden olduğu The Viper Room isimli gece kulübünde yüksek dozda uyuşturucu yüzünden 23 yaşında hayatını kaybetti.

Küçük yaşta bir oyuncuyken büyük bir üne kavuşan River Phoenix hiçbir zaman poster yüzü olmaktan fazla hoşlanmamıştı.

1986 yılında çekilen ve film müzikleriyle de sinema tarihine geçen Stand By Me filmiyle üne kavuşmuştu.

1989 yılında ise Running on Empty filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülüne aday oldu.

Guardian gazetesinin haberine göre kırmızı halıda o zamanların genç idolü olarak görülen River Phoenix'e bir gazeteci, "Hollywood'da şöhrete kapılıp gitmek kolay değil mi?" diye sormuş, genç oyuncu ise "Benim için hayır" yanıtını vermişti.

River Phoenix hayatını kaybettikten sonra Esquire dergisine bir röportaj veren annesi Arlyn, oğlunun özellikle Stand By Me filminden sonra ünden çok rahatsız olmaya başladığını, bazen ortadan kaybolmak istediğini, iyi bir oyuncu olmasının yanı sıra yalnız da olduğunu söylemişti.

Ailece vegan olmuşlardı

Joaquin Phoenix'in Oscar ödül törenlerinde hayvan haklarına değinmesi boşuna değil; ağabeyi River Phoenix dahil olmak üzere bütün aile 1977 yılında vegan olmaya karar verdi.

Joaquin Phoenix, nasıl ailecek vegan olmaya karar verdiklerini geçen yıl Vanity Fair dergisine verdiği röportajda anlattı.

O yıl Phoenix ailesi Venezuela'da dahil oldukları bir kalt hayatından kaçarak Miami'ye giden bir gemiye binmişlerdi.

O gemide balık tutanların güvertede hayvanlara nasıl işkence uyguladığını görünce bütün aile vegan olmaya karar verdi.

River Phoenix'in sevgilisi oyuncu Martha Plimpton, Guardian gazetesine anlattığı bir anekdotta, bir restoranda deniz ürünü siparişi verdiği için River Phoenix'in ağlayarak restorandan uzaklaştığını söylemişti.

River Phoenix, farklı uyuşturucu maddeleri karıştırdığı için gece kulübünün dışında hayatını kaybettiği gece yanında sevgilisi Martha Plimpton ve Joaquin Phoenix dahil olmak üzere diğer kardeşleri de vardı.

River Phoenix, sekiz yaşında annesinin bir ajansa yazdırmasının ardından oyunculuğa başladıktan sonra diğer kardeşleri de onu takip etmişti.

Oyuncu ve aktivist Martha Plimpton, River Phoenix'in 25'inci ölüm yıldönümünde Guardian gazetesine verdiği röportajda şunları demişti:

"Şimdi fotoğrafına bakıyorum da, eğer River bugün halen burada olsaydı, oyunculuk, yönetmenlik yapıyor, dünyayı kurtarıyor, yaşıyor ve takılıyor olurdu. Tanrım, çok güzel olmaz mıydı?"